Hava Durumu

'Dövemeyince gözüme uyku girmiyor'

Yazının Giriş Tarihi: 14.08.2016 09:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.08.2016 09:32

Bazen durup düşünüyorum...  Hani uzun bir yol yürürken, işe gelmek için hazırlanırken, bir yerlerde bir şeyler içerken düşünürsün ya... Ha işte o zaman... 

'Kendini yalnız hisseden' insanlardan biri olarak... Neyimiz anormal? Ya da neyimiz normal?

Sizce başlıkta kurulmuş cümleyi kullanan bir ağabey ne kadar normal olabilir? Şimdi sizinle bir haber paylaşacağım;

Batman'da ağabeyi Kasım Demirtaş tarafından telefonun şifresini vermediği için işkenceyle öldürülen 17 yaşındaki Amine Demirtaş'ın cinayete tanık olan kardeşi şöyle bir ifade vermiş; "Ağabeyim 'Amine'yi dövene kadar gözüme uyku girmiyor, onu öldüreceğim' derdi.

Bu ailede yaşayan anne, baba ve diğer çocuklar bu adamın 'rahatsız' olabileceğini -haydi rahatsız deyip olayı meşrulaştırmayalım- adamın 'manyak' olduğunu fark etmemişler mi?

Yahu adam telefonunun şifresini vermediği için kardeşini öldürmüş...

Bunun için ne kadar beklediniz?!?

Neyse... Kardeş şöyle devam ediyor;

"Bundan yaklaşık 25 gün önce ağabeyim bana Amine'nin telefon kullanıp kullanmadığını sordu. 'Kullandığını görmedim' dedim. 'Nasıl görmemişsin, telefon kullanıyor. Onu öldüreceğim' diyerek sinirli bir şekilde konuştu. Amine ablam daha önceden üç defa evden kaçmıştı. En son olarak 6-8 gün kadar önce Fatma ablamın evinde kalmıştı. Burada iki gün kaldıktan sonra babam yerini öğrendi ve eve getirdi. Amine eve gelmek istememiş"

DIŞARI ÇIKIN, DÖVECEĞİM

"Olay günü Kasım ağabey evin önünde bekliyordu. Eve girdiğimizde ablam Amine içeriyi topluyordu. Ağabeyim Kasım bana ve anneme 'Siz dışarı çıkın, ben bunu döveceğim' dedi. Biz dışarı çıktık. 4-5 dakika kadar oyalandıktan sonra ağabeyim, 'İçmek için su getir' dedi. Ben de pet şişe ile su getirdim. İçeri girdiğimde ablam mindere yatmış vaziyette oturuyor ve ağlıyordu. Ağabeyim ise elinde sopa vardı. Verdiğim suyu içti, sonra yine bana çıkmamı söyledi. Babama, 'Acil eve gel, Kasım ağabeyim ablamı dövüyor' dedim. Babam gelince birlikte eve girdik. Kasım ağabeyim Amine'ye 'Telefonunu çıkar çabuk' dedi. 'Şifreyi söyle' dedi ablama, ablam da 'Bilmiyorum' dedi. Ağabeyim 'Söylüyor musun yoksa söylemiyor musun?' dedi. Babam ağabeyim dönerek 'Şifreyi söylesin' dedi. Babam telefon ortaya çıkınca ablama 'Neden yalan söyledin?' dedi. Annem içeri girdikten sonra babama ve ağabeyime 'Sakın fazla dövmeyin' dedi. Arka bahçeye gitti. Ağabeyim mutfaktan bir kablo aldı. Ablamın bacaklarına elektrikli teli değdirip çekti. Ablam anında bayıldı. Ağabeyim bana seslenerek, 'C., bir sürahi su getir, Amine'nin yüzüne dökelim. Bayılmış' dedi. Suyu döktü ve 'Anneni, yengeni çağır. Üstünü başını değiştirin' dedi. Bu esnada ablam hala baygındı. Ambulans geldi ve ablamın öldüğünü söyledi."

Olaya bak; kızın ve kardeşin hakkında kendi kendine söylediklerine bak... Annenin kızı için 'Sakın fazla dövmeyin demesine bak. Mola verip, su içip, dinlenip kardeşine elektrik verip öldüren ağabeye bak...

Sadece bak...

Ve bekle bu aileden çıkan bütün bireyler hayatları boyunca şiddet yaşayacak, şiddet uygulayacak ve görecek... Bu onlara normal gelecek... Sonra onların çocukları da aynı şeyleri yaşayacak...

BİR ÜLKENİN GELİŞİP GELİŞMEDİĞİNİ ANLAMAK İÇİN O ÜLKEDE İNSANLARIN NASIL ÖLDÜĞÜNE BAK!

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.