Otobüslerde 'sarı basın kartı' sorunu

Sizlere bugün her gün gazetelerde okuduğunuz, televizyonda şaşkınlıkla izlediğiniz rezil bir durumdan bahsedeceğim.

Nedir bu rezillik diye soracak olursanız.

Buyurun birlikte okuyalım.

Bir otobüs şoförü, hani şu otobüsler var ya işte o, araçları kullananlardan birisi.

Bu otobüs şoförlerinde tövbe haşa 'Küçük dağları ben yarattım' neden var acaba?

Sinirlendiği zaman otobüste akrobatik hareketler yapmak, hizmet sektöründe vatandaşa kötü davranmak, sözlü ve beden diliyle dövercesine hareket etmelerinin başka bir açıklaması var mı?

Bence yok.

Otobüs hat şoförleri işe alınırken çok daha özel sınavlara alınmalı. Bursa'da göz yumup geçilemeyecek birçok olay yaşanmışken BURULAŞ'ın bu konuda titizlik ile davranması gerektiği düşüncesindeyim.

Mesela şu yapılabilir, psikiyatristlerin uzun süren kontrollerinin ardından işe başlatılabilirler.

Gelelim konumuza...

Cumartesi günü Çekirge Caddesi'nden saat 18:00 civarı hizmet sektörü olan 29-A BURULAŞ Otobüs hattına bindim. Başbakanlığın bana hak tanıdığı 'Sarı Basın Kartımı'  göstererek ilerledim.

Arkamdan kabaca bir ses, "Bu kartla otobüse binemezsiniz."

Şoföre "Beyefendi nasıl binemem, arkanızda yazılı asılmış kağıdı da mı görmüyorsunuz?" dedim.

Bu arada arkasında ki asılı olan kağıt da, toplu taşıma araçlarında Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği ile ilgili bir bildirge. Bu yönetmelik bildirgesinde indirimli veya ücretsiz resimli seyahat kartlarından bahsedilmekte.

Bu kartların içerisinde Başbakanlığın hak tanıdığı "Sarı Basın Kartı" ibaresi de mevcut. Ama yok ne dediysem bana "Kart basacaksın" dedi. 

Tartışma daha çok büyümesin diye 'Ordu Evi' durağında inmek zorunda kaldım.

Ve düğmeye bastım, bana kapıyı açmadı.

Açar mısınız dediğimde ise, "Bu arabaya bir daha kartsız binmeyeceksin" dedi. Nasıl ama eski Türkiye gibi dimi!

İn in, bin bin!

Otur otur, kalk kalk. Başını aç, öyle okuyabilirsin diyenler gibi!

Plakayı alıp gerekli şikayeti ettim. Ve her yerde söyleyip yazmaya da devam edeceğim.

 Böyle bir rezillik olamaz. Onunla aynı ağızda olsaydım belki de iş şiddete kadar gidecekti. Resmen o üsluptaydı. 

Hem yönetmelikten haberi yok, hem de neredeyse beni hakkı olmadan otobüsten indirecek. Yok ya!

Ali kıran baş kesen gibi!

Bu kendisini bir şey zanneden, 'Bu' diyorum çünkü o seviyesizlikten sonra üslubuna bile dikkat etmeyen gerekli yönetmelik ve bildirgeden haberi olmayan vatandaş 'Hizmet Sektörü'nü yerlere sermektedir.

 Bu ve bu vatandaş gibi olan tüm şoförler için geçerli, lütfen gereği yapılsın. BURULAŞ bu konuda titizlik ile ilgilensin. Belki otobüste kimse olmasaydı çok daha farklı olacaktı.

Geçenlerde de başka bir basın mensubu arkadaşımın başına bu tarz bir olay gelmiş. 'Paranız yoksa ben vereyim' tarzında alçakça bir tavır ile karşı karşıya kalmış. Bu tarz olaylara dur diyebilmek ve ortadan tamamen kaldırabilmek için ya şoförler detaylı şekilde sınavdan geçip alınacak ya da yönetmelik ile ilgili fazlasıyla bilgilendirilecekler!

Son olarak şikayetimi ilettiğim BURULAŞ yetkililerinin konuyu incelediklerinin ve gerekli çalışmayı başlattıklarının da bilgisini vermem gerekiyor.

Umalım ki bu olay son olsun. Toplu taşımalarda bu tür problemlerle bir daha karşılaşılmasın.