Dağların EFE'si Mehmetçiklerimiz...

20'sine basan yüreği 'Vatan' için çarpan, silahı elinde ana babasından uzak dağlarda ovalarda 'Hain'lerin 'Kalleş' saldırılarına siper olan, Dağların gerçek sahipleri, korkusuz efelerimiz Mehmetçiklerimiz...

Ne de kutsal bir görevdesiniz. Sizlere minnettarız. Kiloluk yük taşıyorsunuz, aile hasreti çekip sabahların köründe kalkıyorsunuz.

Soğukta üşüyorsunuz, elleriniz donuyor, ateş başından bir dakika ayrılınca soğuğun o ayazında biraz uyuyup dinlenebilmek için dua ediyorsunuz... 

Operasyonların baş tacı, gururumuz Mehmetçiklerimiz...

Bu cennet vatanı, bu Al Bayrağı kanlarının son damlasına kadar savunuyorsunuz... Bizler evlerimizde rahatça uyuyup uyanırken, bizler rahat rahat yemek yiyip içerken sizler kuru ekmekle günlerinizi geçiriyorsunuz. Saatlerce nöbet tutuyorsunuz... Bu vatana göz koyanları, buz tutmuş ellerinizle tek tek vuruyorsunuz.

Yalnız değilsiniz Yiğitlerimiz... Asla da yalnız olmayacaksınız. Değil 45 saniye her gün her dakika her saniye dualarımızdasınız...

Kimisi şehitlik mertebesine ulaşıyor. Eli kanlı kurulan pusulara kurban gidiyorsunuz. Bu bayrak uğruna canlarınızı hiçe sayıyorsunuz, kurşunların önüne atıyorsunuz kendinizi...

Anaların babaların yürekleri yanıyor, ocaklara kor gibi ateşler düşüyor ama bir ölüyor, bin doğuyoruz... O imanını kaybetmiş alçakların elbet sonu gelecek.

Duramaz Türk'ün önünde kimse. Bu vatanı bölemez kimse.  Koruduğunuz bu vatan, gözünüzden sakındığınız bu bayrak ebediyen Türklerin yurdu, vatan üstüne vatan, bayrak üstüne bayrak diktirmeyeceğiz.

Mangal yürekli, ateş bakışlı, heybetli yürüyüşlü, bu vatanı kimselere çiğnetmeyen Mehmetçiklerimiz... Sizlere ne de çok şey borçluyuz. Allah yar ve yardımcınız olsun... Sadece minnet değil, size çok şey borçluyuz...

Tasso'nun Türkler ile ilgili duygu dolu sözü var. Onu paylaşmak istiyorum sizinle... Bence çok ve yeterli şey anlatıyor.  

"Türklerden bahsediyorum. Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur."