Hava Durumu

Beyler dünya sadece sizin etrafınızda dönmüyor

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2018 07:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2018 07:20

Dünyada değişmesi gereken o kadar çok durum var ki. Bunlardan birisi kadınlara karşı erkeklerin 'tutumu'. Yok yani, kadın naif ve kutsal bir varlık onu sokaktan kopardığın bir çiçek ile bile mutlu etme imkanı varken, bir de hüngür hüngür haysiyetsizce ağlatıyorsunuz.

Beyler siz ne istiyorsunuz bu kadınlardan ? 

Güçlü ve cesur ayakları dimdik yere basan kadınlardan bahsediyorsunuz... İlk hayatınızda bu tür kadın istiyorsunuz. Onu kazanmak için de her şeyi yapıyorsunuz.

Daha sonra da onları paramparça etmek için her türlü zorluğu sağlıyorsunuz...

Sonunda ise bu ilişki öyle ve ya böyle bitmiş oluyor.  

Peki neden? 

"Çünkü dışarıda aslan olan kadının, evde kuyruğu korkudan titreyen bir fare olmasını bekliyorsunuz." 

Ha bir de çok sesini çıkarttı mı 'Dominant' damgasını vuruveriyorsunuz! 

Nereye gitsem, hangi sohbete şahit olsam, hep bir kadının 'çekisi' var. Hadi bazı anlara 'kader' 'alın yazı' zor da olsa diyoruz. Ama bazıları var ki gözünle görüyorsun...

Kulağınla duyuyorsun... Kadına zulmü, acıyı, gözyaşını helal kılmış insan müsveddeleri. 

İsim vermeden bahsedeceğim, Çok çok yakın bir zamanda iki olaya şahit oldum.

Birinci olay, bir otobüs durağında gerçekleşti. 

Beyefendi durakta 'Hayvan' gibi kadına bağırıyor. Kadın ağlamaktan zaten konuşamıyor, nefes zor alıyor. 'Hıçkıra, hıçkıra ağlamak' deyimini görsel olarak doğruluyor resmen kadın. 

İş mi yaptığınız? Bu sebep ne olursa olsun 'Bir kadını sokak ortasında ağlatmak' oldu o beyefendinin tavrı. Karşı caddeden geçen herkes onlara baktı. 

***

Bir diğeri ise  uzak akrabalardan 'tatlı dilli, güler yüzlü' bir kadın. 16 yaşında evlenmiş şu an 55 yaşında. 39 yıl evli kalmış. 

Ama sorun ki ne kadar gün yüzü görmüş... 

Neredeyse hiç! 

Kadın anlattıkça herkesin gözlerine kan oturdu resmen. 

Dayaklar yemiş... Hor görülmüş, ezilmiş... Şimdi aklı başına gelmiş ama iş işten çoktan geçmiş. 

Zaten bütün sıkıntıları omuzlamış kadın kendisine. 

'Kaderim kötüymüş' deyip hep boyun bükmüş. 

Ben bunları dinlerken iki damla yaş aktı gözümden de, tek merak ettiğim şu oldu: 

'Peki eşiniz ne yaptı siz dayak yerken?' "Eşim mi, genelde o yokken vuruyorlardı, geldiği zaman anlatırdım inanmazdı, şahit olduğu durumlarda da genelde izleyiciydi."

Kanı donuyor insanın söyleyecek söz yok. 

Bu kadar bedeli hiç bir kadın hak etmiyor.

"Seviyorum, canım cicim..." "Falancanın kızını istiyorum"... gibi söylemler ile yuva kurup sonra tıpkı bir 'Köle İsaura' konumuna koyuyorsunuz kadınları. 

Tabi tenzih ettiğim adamlarda var, fakat dikkatinizi çekmek isterim ki onlara 'Adam' diyorum. 

Hiç bir kadın göz göre göre ağlamayı ağlatılmayı hak etmez. Hiç bir kadın anasının karnından bunun için çıkmadı. 

'Dayak kadına farz' perdesini gözlerinizden kaldırın beyler. 

Sizler biraz adam olacaksınız, eşiniz, kız arkadaşınız, nişanlınız ve yahut o yolda ilerlediğiniz bir kadın...

Fark etmez. Kimse sizin köleniz değil. 

Kadını her zaman el üstünde tutacaksınız.

Kadına tahammül edemiyor iseniz hiç bu yola çıkmayacaksınız. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.