Gerçekten önemli olan zaman mı yoksa ne yediğiniz mi?

Diyet kelimesini duyduğunuzda, muhtemelen takip etmesi zor, kafa karıştırıcı, kendinizi yoksun hissetmenize neden olan ve kaçınılması gereken yiyeceklerin bir listesini içeren bir şey düşünürsünüz, değil mi?

Peki ya kilo vermenin çoğu standart “diyet” planından önemli ölçüde farklı olan başka bir yolu varsa? Peki ya bu alternatif kalori sayma, yoksunluk ve hatta iradeye olan ihtiyacı ortadan kaldırırsa?

Obezite, tip 2 diyabet ve diğer yaygın metabolik sağlık sorunlarına karşı koruma vaat eden bir diyet aracı olan ARALIKLI BESLENME yapabilirsiniz.

Aralıklı Beslenme her gün yalnızca kısaltılmış bir zaman penceresiyle yemek yemeyi içeren bir aralıklı oruç şeklidir.Bu yaklaşım, yemek yemeyi kişinin “iç saat” olarak da adlandırılan sirkadiyen ritmiyle uyumlu hale getirmeye odaklanır. Bunun nedeni, metabolikhomeostazınsirkadiyen ritim tarafından düzenlenmesidir.

Günlük besin alımı ritimleri ile sirkadiyen zamanlama sistemi arasındaki uyumsuzluk , "sirkadiyen ritmin bozulmasına" sebep olabilir. Bu, birçok metabolik problemle ilişkilidir, çünkü vücudun, ghrelin, insülin, leptin ve diğerleri gibi kilo ve iştahı kontrol eden normal miktarlarda önemli hormonlar üretme kabiliyetine müdahale eder.

Aralıklı oruç, yeni bir trend gibi görünebilir, ancak değil. Öyle ya da böyle, oruç binlerce yıldır dünyanın her yerinde insanlar tarafından yapılmaktadır.Muhtemelen bugün yaptığımız gibi 7/24 yiyeceğe erişimi olmayan atalarımız tarafından kasıtsız olarak uygulanan bir şeydi. Orucun bilimsel olarak kanıtlanmış sağlık yararlarını bile bilmeden, tarih boyunca neredeyse her dini grup bir çeşit oruç ritüeli uygulamıştır.

Aralıklı Beslenme, genellikle iki kategoriden birine giren standart diyet yaklaşımlarından gerçekten farklıdır: ya kalori kısıtlı diyetler ya da gıda kısıtlayıcı diyetler.

Aralıklı Beslenme, sizin için en iyi olan yiyecekleri seçmenize ve bunları seçtiğiniz herhangi bir sekiz veya dokuz saatlik pencerede yemenize izin verir.Günde yaklaşık 15 veya 16 saat - muhtemelen 12 saat kadar bile - oruç tutmanın, yemek yeme sürenizi daha kısa tutmanıza rağmen metabolizmanızı, kan şekerinizi ve kan şekerinizi belirleyen hormon seviyeleri üzerinde önemli etkileri olduğu görülüyor.

Son zamanlardaki araştırmalar, her gün yalnızca sekiz ila dokuz saatlik bir zaman diliminde yemek yiyerek vücudunuzun yağ yakma ve kilonuzu sağlıklı bir seviyede tutma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Görünen o ki, vücut fonksiyonlarımız en iyi şekilde saat gibi çalışıyor - planlı duruş zamanlarında onarım, bakım ve "sistem yedeklememizi" planlamayı tercih ediyor. Bu, vücudun öngörülebilir bir yemek yeme ve oruç tutma programını izlediğinde, hormonların yağ yakımı ve kilo kaybı üreterek yanıt verebileceği anlamına geliyor.