Son günlerde ölümlere sebebiyet veren Coronavirüs gizemini korumakta...
Ve sosyal medyada bu virüs ile ilgili "biyolojik saldırı olabilir" şeklindeki haberler ile birlikte olayın vahameti de artmakta...
Hekim olarak Coronavirüs ile ilgili yapılan çeşitli değerlendirmeleri de araştırdım.
Ve anladım ki, bilinmesi gereken ana gerçek şu:
"Virüsler hastalık yapar ama ihmal ve ihlaller öldürür..."
Oysa bizler korunmak yerine sansasyonel haberler peşindeyiz...
Virüsler; ister biyolojik silah olarak kullanılsın isterse de bulaşarak yayılsın bize düşen tek bir görev var.
Korunmak... Korunmak için önlem almak...
Hatırlarsanız 2002-2003 yıllarında Çin'in Guangdong şehrinde daha ağır enfeksiyona neden olan yeni bir coronavirus "Severe AcuteRespiratorySyndromeCoronavirus" o zaman bilinen adıyla "SARS" ile tanışmıştık... Virüs insandan insana kolaylıkla bulaşmaya başladı ve dünyada 30 ülkeye yayıldı.
8000'in üzerindeki kişi enfekte oldu ve hastalarda ağır pnömoni (zatürre) tablosu gelişti.
Enfekte olanların %10'u kaybedildi. Sonrasında etkisini kaybetti. Dünya üzerinde sınırlı etkisi oldu.
2012 yıllarına geldiğimizde Suudi Arabistan'dayeni bir coronavirus tipi "Middle-East RespiratorySyndromeCoronavirus" bilinen adıyla "MERS" karşılaştı. Bu da SARS gibi insandan insana bulaştı.
27 ülkeye yayıldı. 2500 civarında kişi enfekte oldu. Enfekte olanların % 34'ünde ölümler gerçekleşti. Tamamıyla kaybolmadı, şimdilerde Cidde ve çevresinde etkisini sürdürmekte...
Virüs yok olmadı ama dünya da hala bu virüs nedeniyle de yok olmadı...
Bugünlerde de Çin'in Hubei eyaletinde ilk defa görülen Coronovirüs ile tanıştık.
Wuhan, Guangdong, Pekin, Şangay'da görülen virüs, Çin içerisinde diğer şehirlere yayılırken bu şehirlere ziyaret amaçlı gidenler nedeniyle de diğer ülkelere bulaşma riski var.
Bugüne kadar yaklaşık 3000 kişi bu virüsten etkilendi, bu virüste pnömoniye ve ölüme sebep olmakta.
Şu ana kadar yaklaşık 80 civarında ölüme sebebiyet verdi.
Bilinmesi gereken şu:
Coronavirüsünden de geçmişte olduğu gibi gizem katarak kaçamayız.
Biliyoruz ki; Coronaviruslara karşı aşı veya spesifik birantiviral ilaç bulunmamakta...
Ama bulaşma yollarını bilerek ve tüm virüslerden korunmak için bilinen temel önlemleri uygulayarak ve sıhhi tedbirlere uyarak korunabiliriz.
İhmallere, ihlaller ile destek vermemeliyiz.
Biliyoruz ki viralenfeksiyonlar; İnsandan insana enfekte kişilerin öksürmesi, hapşırması vb. yol ile yaklaşık 1 metre çapındaki bir alanda bulunulması durumunda ve temas ile geçer.
Sansasyonları bırakın, sizler öncelikle korunmak için önlem alın...
Solunum yolu ile bulaşan tüm virüslerden korunmak için:
Coronavirüs nasıl tanınır, kimler risklidir?
Yaklaşık 2-14 günlük bir kuluçka süresinden sonra yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ile belirti verir.
Hasta kişiler mutlaka hastane ortamında izole edilmelidir.
Tanı moleküler mikrobiyolojik testler ile konur.
İmmun sistemi baskılayan ilaçları kullananlar ( örneğin kemoterapi alanlar, ), diyabetliler, yaşlılar, kronik kalp, akciğer, böbrek hastaları öncelikle riskli gruptur.
Ve Dünya Sağlık Örgütü bu hususta henüz dünyayı tehdit eden salgın alarmı vermedi, alarm seviyesi phase III (sınırlı sayıda ülkelere yayılma) düzeyindedir...
Koruyucu tedbirleri almayı unutmayın ve korunmayı ihmal etmeyin.
Unutmayın; virüsler hasta edebilir ama ihmal ve ihlaller öldürür.