Hava Durumu

Uzat kolunu Türkiye... (2) Türkiye'nin seçimi

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2020 06:30

Ülkemiz, Çin'de geliştirilen SINOVAC adlı aşıyı şimdilik yeğlemiş ve Sağlık Bakanlığı aşı bağlantısı yapmıştır.  Ancak Evre 3 raporları hiçbir aşı için henüz yayınlanmamıştır. SINOVAC yetkilileri bu hafta içinde Evre 3 raporlarının bilim dünyasına sunulacağını açıkladı.

Sayın Hocam; ayrıca dikkat edilmesi gereken noktaları madde madde sıralamış;

Olumlu Evre 3 raporları yayınlanmadan hiçbir aşı uygulanmamalıdır.

Sözleşmelerde bu koşul temel madde olarak mutlaka konmalıdır, öyle de yapılmaktadır.

Aşı dışalımını Ticaret Bakanlığı doğrudan yapmalı, aracı şirket kullanılmamalıdır.

Dışalımı koşullu olarak (olumlu Evre 3 raporu!) yapılan aşılardan çekilecek uygun örneklem, ülkenin Ulusal Referans Laboratuvarlarında biyogüvenlik testlerine alınmalıdır. Kapatılmasa idi, bu yüküm Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nin idi. Dolayısıyla teknik yeterlik raporu bu özerk bilim kurumundan alınacaktı. Şimdi ise, bürokrasi içinde yer alan oradaki BSL-3 düzeyindeki Viroloji Laboratuvarından teknik biyogüvenlik raporları alınacaktır. Bu rapora dayalı olarak, Sağlık Bakanlığı'nın yine özerk olmayan bağlı bürokratik kurumu Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TITCK) aşı için uygulama lisansı verecek ve Sağlık Bakanı talimatıyla uygulanacaktır.

SINOVAC yetkilileri Evre 3 raporunu yayınlayacaklarını bildirdiler. Bu aşı Türkiye'de de 12.500 dolayında gönüllüde uygulanmış ve önemli sorun gözlenmemiştir. Brezilya, Endonezya, Çin'de de Evre 3 uygulamaları yapılmıştır. Hatta Çin'de 1 milyona yakın sağlık çalışanı aşı olmuştur ve erken sonuçlar olumludur. Türkiye'de de zaman kazanmak için süreç hızlandırılmıştır, çünkü salgın tüm hızıyla can almaktadır.

Atılan her adımın saydam, katılımcı, kamuoyuna açık - denetlenebilir olması zorunludur.

Başka türlü halkın güvenini kazanmak çok güçtür...

Aşılama hizmetleri toplum katılımı ile düzenlenmeli, önceliklendirme uluslararası bilimsel - etik kurallara uygun yürütülmelidir. Bilim Kurulunca saptanan ilkeler yerindedir.

SINOVAC %90'a yakın koruyucudur. 18 yaş altındaki çocuklara aşı uygulanmayacaktır!

Kalan 70 milyon nüfusa 2-3 hafta ara ile iki doz gereklidir. İdeal koşullarda 70 milyon X %90 = 63 milyon kişi aşı ile bağışıklanmış olacaktır. 27 milyon insanımız aşı bağışıklığı dışında kalacaktır.

Salgın halen çok şiddetlidir ve Ro değerinin 5 dolayında olduğu kestirilebilir. Dolayısıyla %63 toplum bağışıklığı oranı bile salgını bütünüyle ve hızla sönümlendirmeye yetmeyebilir.

Bu bakımdan, 1 kişi bile aşılanmamış olarak kalmamalıdır, hedef kitlede!

  1. %60'ı aşkın toplum bağışıklığına yaygın aşılama ile erişebilirsek, salgının hızını epey düşürebilir, hastalanmaları ve ölümleri azaltabiliriz.

Yirmi milyon dolayında 0-18 yaş çocuğumuz bulaşı (hastalığı, enfeksiyonu) alabilecek, taşıyıcı ve bulaştırıcı olabileceklerdir. Bu durum önemli bir kırılgan halkadır, okulların bir süre daha kapalı tutulması dâhil, gerekli önlemler sürdürülecektir.

Akıldan çıkarılmaması gereken;

  1. Aşılanma ile sorunun bitmeyeceği, eldeki aşılar hastalığın bulaşmasını - yayılmasını önlemeden çok, hastalananların ağır geçirmesini, komplikasyonları ve ölümleri azaltma yönündedir.

SINOVAC bir ölü aşıdır ve hastalığın aşı ile bulaştırılması riski yoktur. Ne denli güçlü bağışık yanıt oluşturacağı ve kalıcılığı, öbür aşılarda olduğu gibi, gerçekte, zamanla öğrenilecektir.

Açıklanan koruma oranları deneyseldir ve sınırlı nüfus kümelerine ilişkin ön verilerdir.

Maske-Uzaklık-Temizlik ise devam!

mRNA teknolojisi ile üretilen aşılarda viral RNA'nın insan DNA'sına eklemlenebileceğine ilişkin (integrasyon) bilimsel veri yoktur. Ancak eksi 70-80° derece sıcaklık gerektirmesi ciddi bir lojistik engeldir (handikaptır). Türkiye'nin bu bağlamda bir altyapısı yoktur. Eldeki soğuk hava depoları -21° derece içindir ve SINOVAC bu koşullara uyumludur.

Ve herkes aşıya ücretsiz erişebilmelidir.

AŞI KARŞITLARINA'da bir çift sözü var, kıymetli hocamızın;

Aşılar en güvenilir tıbbi - biyolojik ürünlerdir ve uzun on yıllardır bu gerçek kanıtlanarak gelinmektedir.

  1. Bilimsel olmayan savlarla insanları aşıdan soğutmak ağır bir sorumluluk hatta suçtur!

Salgının denetlenemeyip sürmesi, masum insanların ölmesi - engelli kalması asla savunulamaz.

Anayasa'nın 56. maddesi, herkese sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı tanımaktadır.

  1. Aşıyı bilimsel temellere dayanmadan reddetmek, öbür insanların bu hakkını çiğnemek demektir. Ayrıca Anayasanın 12. maddesi de temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılamayacağını düzenlemektedir.

Uluslararası Oviedo Sözleşmesi, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi pek çok uluslararası sözleşmede de aşı hakkı tanınmaktadır. Kaldı ki, Umumi Hıfzıssıhha Yasası'nın 72. maddesi, SALGIN koşullarında aşıların zorunlu uygulanmasına yetki sağlamaktadır.

Unutulmasın; korona salgınını AŞI İLE YENEBİLİRİZ.. O halde;

UZAT KOLUNU TÜRKİYE!

(Kaynak; http://ahmetsaltik.net)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.