Omicron artışı sonrası alınan kararlar şaşırttı…

Yeni yıla yeni Kovid varyantı Omicron ile girdik ve yılın ilk günlerinde yeni hasta sayısı, 36 binlerde iken on beş günde 70 binlere ulaştı.Bu hızlı artışlara rağmen son alınan kararlara ve Kovid-19’un başlangıcından bu yana yapılan uygulamalara bakınca akıl tutulması yaşamamak mümkün değil…

Hatırlatma dozu aşı süresi kısaltılırken aşısızların PCR test zorunluluğu kaldırıldı…

Sizce hangisi doğru, gelin birlikte bakalım…

2021 yılının Temmuz aylarında sosyal yaşama ve sokağa çıkışlara getirilen yasaklamalar ile günlük vaka sayıları 5 binlere kadar düşmüştü…

Devam eden Kovid-19 Pandemiden kurtuluş yolu olan aşı ise yaklaşık bir yıldır hayatımızda…

Aşı karşıtlarına rağmen 16 Ocak 2021 itibarı ile ülkemizde toplam138 milyon 624 bin aşı uygulandı…

Kovid aşılamasında 57 milyon 117 bin kişiye 2 doz ve

23 milyon 259 bin kişiye de 3 doz aşı yapıldı…

Hatta aramızda 4 doz aşı olan da çok… Birde aramızda,5 tane Kovid Aşısı olanlar var…

Aşı hatırlatma dozları yapılma aralığı ise6 ay olarak belirlenmişti…

Maske, mesafe, temizlik önlemlerine de dikkat etmeye devam ediyoruz…

Ama kamu otoritelerince alınan son alınan kararları ise anlayamıyoruz…

Alınan kararların çelişkili olduğunu düşünüyoruz…Hatta bizi Kovid hasta sayıları da doğruluyor…

2020 yılında günlük 5 bin hasta sayısını aşınca korktuk, sokağa çıkma yasağı uyguladık…

Lakin 2021 de günlük 5 bin hasta sayısına düşünce sevindik, tatile çıktık…

Ocak 2022’de günlük hasta sayıları 70 binlere ulaştı…

Omicron varyantı dünyayı sardı…

Üstüne üstlük; sağlık otoritelerince hatırlatma aşısı olma süresi 6 aydan üç aya düşürüldü…

Tamda bu noktada öyle kamu kararları geldi ki; artık söyleyecek söz yok…

Önce pozitif hastalarda izolasyon süresi 7 güne düşürüldü,

Aşılı olanların temaslı olsalar da izolasyon önlemi kaldırıldı,

Tarama amaçlı ve temaslı kişilerde PCR testi zorunluluğu kaldırıldı ve son olarak da

Uçak ile seyahatler hariç toplu etkinlik, seyahat, kamu ve özel işyerleri ile okullarda aşısız ve aşı süreci tamamlanmamış kişiler için getirilen negatif PCR testi zorunluluğu kaldırıldı.

Söylenecek söz yok ama soracak sorularımız var…

Peki, o zaman aşı olmadığımız için onlarca testi neden yaptırdık?

Neden 3 ve üzeri sayıda aşı olduk?

Bu kararlar sonrası aşıya olan güven azalmayacak mı?

Neden bundan sonra hatırlatma dozu aşısı olacağız?

Ekonomik hayatın sürmesine engel olmamak adına mı bu kararlar alındı?

Bu kararlar, dünya üzerindeki diğer ülke örnekleri ile uyumlu mu?

Alınan kararların bilimsel temeli nedir?

Kovid-19 çözümü için farklı bir alternatif tıp öneriniz mi var?

Alınan bu karar; aşısız olanlara mevzuat gereği yapılan testlerde yüksek oranda pozitif bulunmasının önlenmesi ise sağlık tabanlı değil siyasi tabanlıdır ki, #Sağlığın SiyasetiOlmaz

Aşısız olanların Kovid-19’a yakalanma riski de biliniyor. 13 Aralık 2021 tarihinde California’da yapılan bir tıbbi araştırma diyor ki: aşı olmayanların Kovid-19’ a yakalanma riski 7,1 kat, hastaneye yatış riski 12,5 kat artıyor. (K: cdph.ca.gov/Programs/OPA/P… )

İşte tamda bu noktada sormak gerekmez mi?...

Aşısız olup test yapıldığında pozitif çıkacak bireylerin toplumda serbest dolaşması neticesi hastalığı bulaştırma risklerinin sorumluluğunu kim üstleniyor?...

Sağlığın hukuksuzluğu kabullenemez… Sağlığı korumazsanız, koruyucu ve önleyici sağlık tedbirlerini gevşetirseniz bir süre sonra artan hastalık neticesinde tedavi alanlarınız, yoğun bakımlarınız, hastaneleriniz yetmez…

Düzenlenen mevzuatlar ile hukuk sorumluluklarınız olmasa da vicdani sorumluluklarınız Allah katında hak temelli bakışınız sizinle olacaktır, unutmayınız…