Hava Durumu

Hekimlere hem vefa borcumuz hem ihtiyacımız var…

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2022 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2022 04:41

14 Mart mesajında,

“Sizler; herhangi bir uğraşın değil insanoğlunun sahip olduğu ve olabileceği bilginin en üst derecesi içinde görülen ulvi bir mesleğin mensuplarısınız” diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın;

Hepimizin daima şükranla yâd ettiğimiz bir hekim mutlaka vardır. Rabbim tüm hekimlerimizden ve sağlık çalışanlarımızdan razı olsun. Yokluklarını göstermesin. Zihinlerini, açık kalplerini mutmain, yüreklerini pak eylesin diyorum. Çünkü bu ülkenin, hekimlerine hem vefa borcu hem ihtiyacı vardır.” Diyerek, hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramı coşkusunu arttırdı.

“Gerginliğin azalmasına liderlik edilmesine de” hekimlerin ihtiyacı vardı.

Sağlık ekibi, hekimsiz olmaz…

Hep deriz, sağlık hizmeti ekip işidir diye...

Ekibin lideri de hekimdir, Liderliği de kararları aldığı, sorumluluğu taşıdığı içindir…

Dinamik bir bilgidir tıp, hekimlik için sürekli okumaktır, yenilenmektir. Meşakkat; kelimesinin insanoğlunda vücut bulmuş halidir hekim ve insana yapılmış en büyük yatırımdır. Hekimsiz sağlık olmaz, hekimi korkutarak, ürküterek ise sağlık, hiç olmaz…

Şiddet, malpraktis, özlük haklarının kısıtlılığı gibi umutsuzluklar ile baş başa bırakılan hekimler;

Şubat ayında 4 gün süre ile iş yavaşlatma ve bırakma eylemleri yapmışlardı. 14,15 ve 16 Mart tarihleri içinse, sendikal faaliyet kapsamında etkinlikleri olacağını açıklamışlardı.

Tempolu ve stresli başladı 14 Mart Tıp Bayramı…

Ve 14 Martta hekimlerin umutlarının daha da yıkılmasının önüne geçilmesi de iyi oldu. Hekimler, sosyal ve özlük haklarını ararken konunun siyasileştirilmesi, işin özüne hayır getirmiyor. Eylemlerimiz ile uyumlu söylemler, sonuca ulaşmamızı sağlar. Hekim sendikaları, her daim apolitik kalmalıdır…

Tabiplik bir meslek olup meslek odası TTB, tabiplerin tüm özlük ve sosyal haklarını takip etmekte…

Ama TTB’nin dönemsel politik açıklamaları, hekimlerin uzaklaşmasına da sebep olmakta…

Hak arayışında olan hekimler, son devrede çözümü, üyeleri tabip olan sendikalarda yoğunlaştılar. Bu sendikaların üye sayıları kırk binleri aştı, artmaya da devam edecek gibi görünüyor. Hekimlerin sendikalara olan bu güvenin altında, sendikaların siyasileşmemesi bence önemli etken. Ve bu durum korunmalı. Sağlığın siyaseti olmamalı, hekimler siyasetin odağında yer almamalı. Siyasi liderlerde TTB üzerinden mesajlar vererek hekim camiasını kırmamalıdır. Sıra; hekimlere verilen sözlerin gerçekleşmesinde…

Geçen haftaki makalemizde Tabipsen Başkanı tarafından beklenen müjdeleri sıralamıştık. Müjdelerin başlıkları aslında beklendiği gibi açıklandı, detaylar ise beklemede…

1-Sağlıkta şiddet, katalog suç oluyor.

"Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu CMK kapsamında kataloga dâhil oluyor.

2- Mesleki Sorumluluk Kurulu oluşturuluyor.

Tüm sağlık mensuplarının mesleklerinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılabilmesi bu kurulun iznine bağlı olacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık personeline bu kapsamdaki uygulamaları nedeniyle idare tarafından ödenen tazminatın rücu ettirilip, ettirilemeyeceğine de bu kurul karar verecektir. Rücu da ancak kasıt durumunda yapılabilecek. Mesleki sorumluluk kurulu, kararlarından dolayı hekimler, idari ve mali açıdan mesul tutulamayacak.

İlk iki sıradaki müjdeler; 16 Mart 2022 tarihinde Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifi olarak TBMM’ne sunuldu. Sonucu bekliyoruz.

3- Sabit döner sermaye ödemeleri merkezi bütçeye alınıyor.

Sağlık personelinin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecektir. Sağlık Bakanlığı döner sermaye dağıtım sisteminde, döner sermayeden ödeme yapılmayan hastane kalmayacak şekilde etkinleşiyor. Merkezi yönetim bütçesinden, performans ödemeleri için ilave kaynak aktarılarak sağlık personelinin döner sermayeden alacakları değişken ek ödemelerinde de artış yapılacaktır.

Ayrıca değişken döner sermaye ödemelerinin hastane karlılığından bağımsız hale getirilmesi ve aynı statüdeki hekimlerde eşit olması taleplerimizin de gerçekleşmesini istiyoruz.

4- Yapılan ödemeler emekliliğe yansıyacak.

Hekimlerimizin bordroya tabii ücretleri emekli olduktan sonraki maaş kayıtlarını da telafi edilecek şekilde düzenlenecektir. Hemşireler başta olmak üzere lisans mezunu sağlık çalışanlarının 3600 ek gösterge kapsamına alınıyor. Hekimlerimiz için ek gösterge artışları taleplerimizi de umutla bekliyoruz.

5- Aile hekimlerimizin temel ücretlerinde de artış yapılacaktır.

Detayları görmeden, hekimlerimizin motivasyonunu kırmaya da kimsenin hakkı yok…

Varsın gitsinler, açıklamasından sonra gerilen ortam, sözü verilen genel müjde başlıkları ile bir miktar rahatladı. Tabi ki sözler, gerçekleşmeden durulması da kolay değil. Ama verilen sözlerin, tam olarak gerçekleşmeyeceğine de emin olmadan hekimlerimizi kin yüklememek lazımdır. Hekimlerimiz bizim kıymetlilerimizdir, ne zaman, nerede onlara ihtiyacımız olacak bilemeyiz.

Sağlık olmazsa, toplum olmaz, hayat olmaz…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.