Hava Durumu

Genel seçimlerde sağlık hizmetlerine, üç politika önerisi…

Yazının Giriş Tarihi: 11.05.2022 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.05.2022 04:34

Sağlık her işin başı ise, hasta iken tek derdimiz tedavi olmaksa ve sağlık hizmet sunumu sosyal devletin görevi ise daha sağlıklı olmak için neler yapmalıyız?

Çözüm üretmek hepimizin görevimiz aslında… Kanaatimizce üç husus, çözüm için önemlidir.

Ülkemizde Obezite artıyor, ivedilikle önlemleri artırmalıyız.      Koruyucu, kollayıcı, öngörücü sağlık hizmet sunumu hedeflenmelidir.      Sağlıkta bireyin cepten ödemelerinin azalması için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası geliştirilmelidir.

Ülkemizde Obezite artıyor, ivedilikle önlemleri artırmalıyız.

Avrupa’nın en obez ülkesiyiz, Obezite ve Diyabette ilk sıralardayız, ve dünya 4’üncüsüyüz..

TBMM Obezite ile Mücadele Yöntemleri ve Önleme Komisyonu raporuna göre; 2021’de kadınlarda obezite görülme oranı yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 25 sınırına dayandı. Nüfusun yüzde 34’ü aşırı kilolu yani obez… Ve obezite doğudan batıya gittikçe artıyor.

Obezitenin tehlikeleri hakkında bireylerin bilinçlendirilmesi önemli olmakla birlikte artışı azaltmıyor.

Anlatmak yetersiz kanaatimce, durum ortada… Beraberinde ödüllendirmesi olan, teşvik edici uygulamalara ihtiyaç var. Çünkü bulaşıcı olmayan, önlenebilir hastalıklar diye bilinen diyabet, kanser, kalp ve damar hastalıkları ile birçok hastalığın başlangıç sebebi obezite…

Beden kitle endeksi 25’in altında olanlara kamusal kullanımlarda teşvikler olmalıdır…

Vergi dilimlerinde indirim,  Sağlık hizmeti alırken hasta ve ilaç katılım paylarında sıfır katkıBireyin SGK ödemelerinde belirli oranlarda indirimİşe alımlarda pozitif ayrımcılıkgibi mesela…

Koruyucu, kollayıcı, öngörücü sağlık hizmet sunumu hedeflenmelidir.

Tüm dünyada bilinen sağlık gerçeği; kronik, önlenebilir bulaşıcı olmayan hastalıklardaki artışlardır.

Dünyada pandemi sonrası sağlık hizmetleri sunumu da kabuk değiştirecek gibi durmakta…

Önce tedavi değil koruyuculuk ve kollayıcılık esas olmalı. Ve bizi nelerin beklediğini öngörebilmeliyiz.

Daha güçlü bir Aile Hekimliği modeli nasıl olmalı diye de kafa yormalıyız.

Sağlık bireye ilaç yazmak değildir, bireyin sağlık koordinatörü olmalıdır Aile Hekimleri…  Çözümde mutlaka İşyeri hekimleri de yer almalı, kalp damar hastalıklarının önlenebilmesi adına belki de işyerlerinde Sağlıklı Yaşam Üniteleri açılması teşvik edilmelidir.  Ulusal Kronik Hastalıkları Azaltma ve Önleme mastır planı uygulanmalı ve bu plan çerçevesinde Aile Hekimleri ile ilgili tıp uzmanları, dijital sağlık teknolojileri kullanılarak entegreçalışmalı, hastalar da doktor, doktor gezdirilmemelidir.

Tedavi maliyetlerinin kontrolsüz artışı, ülke ekonomilerini tehdit eden bir dünya gerçeğidir.

Değer bazlı sağlık diyorsak başlangıç noktası; koruyucu ve kollayıcı bir sağlık sunumu değilmidir?

Tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) geliştirilmelidir.

Sağlık ihtiyacında çözüm olacak hastaneye ivedilikle ulaşmak çok önemlidir.

Ama bir o kadar da hastanın cebinden yapacağı ödemenin az olması da çok ama çok daha önemlidir.

TSS; tamda bu amaca hizmet edebilecek bir sağlık sigortası sistemidir.

2015 yılında 134.000 olan sigortalı sayısı, 2021 yılında 2,5 milyonlara ulaştı. 2025 yılı hedefi 8 milyon…

Bu hedef yükseltilmeli ve bu hedefe hızlıca ulaşmalıyız.

TSS, hem bireyin sağlığa en ekonomik yoldan ulaşımını sağlarken hem de sunulan sağlık hizmetlerine güçlü bir otokontrol mekanizması getiren bir sistemdir.

Sağlık sigortası piyasasına baktığınızda, ülkemizde Genel Sağlık Sigortası uygulandığı için uygulamada TSS; özel sağlık sigortalarının gölgesinde büyüyor. Piyasalarda sigorta şirketleri tarafından miks poliçeler üretiliyor.  Ve bu uygulama; TSS gelişimine engel yaratıyor kanaatimce…

Tamamlayıcı sağlık sigortasının geliştirilmesi için iki makro düzenlemeye ihtiyaç var.

Gerçekçi hizmet fiyatları ile TSS hizmet bedelleri ödenmelidir:

TSS uygulamalarında hizmet bedellerinin SKG düzenlemesi olan SUT fiyatlarına göre belirlenebilir olması ve SUT fiyatlarının enflasyona göre her yıl realize edilmemesi, özel sağlık sunucularının pazardan çıkmasına yol açıyor. Özel sağlık sunucuları ise sağlık turizmini kaçış yolu görüyor.

Ki buradaki tehlike de şudur; ülkede orta gelirli vatandaşların gideceği özel sağlık kuruluşu, özel hastane kalmayacağıdır. TSS gelişmesi adına özel sigorta şirketlerinden önce özel sağlık kuruluşlarına ivedilikle kulak verilmelidir.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortalarına katılım BES gibi zorunlu hale getirilmeli:

Bireysel TSS kullanımların artması için teşvikler yoktur. Sigorta istatistiklerine baktığınızda TSS poliçe sayısındaki artışın; kurumlar tarafından çalışanlarına yapılan TSS poliçeleri kaynaklı olduğu görülecektir. Bu uygulama, işverenler için ihtiyaridir, isterlerse yapılmaktadır.

İşte bu uygulama, kamu düzenlemesi ile işverenlere vergi, prim desteği verilerek, BES gibi zorunlu hale getirilmelidir. TSS, sağlık ekonomisinin kontrolü üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğundan uzun dönemde bu uygulama sağlık giderlerinde azalma olarak fayda sağlayacaktır.

Tabi ki bu düzenlemeler kolay mı diyebilirsiniz? Aslında nereden baktığınıza bağlı derim kanaatimce…

İlaç, diagnostik ve diğer tıbbi malzeme üreticileri, küresel sağlık hizmet sunucuları gözüyle bakmak mı yoksa pandemiyi yaşamış bir dünya gözüyle bakmak mı, daha sağlıklı çözüm olacak!

Ve ülkemizde 2023 yılında bir seçim olacağı düşünüldüğünde bu üç öneri verilebilir ve sunulabilir, maliyet etkin sağlık önerileridir, seçim bildirgelerine konu olabilir…

Gerçekleştirmek isteyen herkese yardım etmek borcumuzdur…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.