Kovid-19 ile artan sağlık talebi neticesi gördük ki, önemli ihtiyaçlarımızdan biri, aktif sağlık çalışanı olacak... Belki de bu ihtiyaç; yeni sağlık stratejileri planlanmasında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus. Çünkü "Sağlık işgücü yoksa hizmet de yoktur" demekte Dünya Sağlık Örgütü...
Sağlık çalışanı ihtiyacı neden artıyor...
Başlıca nedenler olsa da Kovid-19 pandemisi nedeniyle kaybedilen sağlık çalışanları da ihtiyacı artıran bir neden... Uluslararası Af Örgütü Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü Steve Cockburn; "Her 30 dakikada, bir sağlık çalışanının Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesi hem bir trajedi hem de bir adaletsizliktir" diyerek bu hususun altını çiziyor...
Sağlık çalışanlarının dünya nüfusunun yüzde 3'ünü oluşturduğunu aktaran Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus ise toplam vakaların yüzde 14'nünü ise sağlık çalışanları arasında görüldüğüne işaret ederek sağlık çalışanlarının en riskli alanlarda çalıştıklarını işaret ediyor...
Dünyada sağlık çalışanı yetersiz...
Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO); yayınladığı İLOSTAT 2019 verilerinde ülkelerin sağlık sektöründe tüm çalışan sayılarını karşılaştırıyor. En iyi ülke Norveç, her 10.000 (onbin) kişiye 1.049 sağlık çalışanı düşerken, bu oran Danimarka'da 901, Japonya'da 860, Hollanda'da 858, Almanya'da ise 669...
Oysa ülkemizde 2019 yılı istatistiklerine göre;
Kovid-19 pandemisi dünyada sağlık hizmetlerini mercek altına aldığı için, ILOSTAT verileri çok sayıda ülkede sağlık çalışanı sayılarının zaten yetersiz olduğunu ortaya koyuyor. Bunun nedeni de çoğunlukla uzun çalışma saatleri, düşük ücret, iş sağlığı ve güvenliği riskleridir ki, bu olumsuzluklar birçok insanı en başta sağlık işgücüne katılmaktan caydırıyor, nitelikli sağlık çalışanlarının çoğunun da mesleği erken bırakmasına neden oluyor.
Avrupa İş Gücü Piyasası 2020 raporuna göre de Sağlık Çalışanlarına talep artacak...
Avrupa'nın 30 ülkesinde sağlık personeli açığına yönelik yapılan ve pandemi dönemini kapsayan Avrupa İş Gücü Piyasası (AİGP) 2020 raporunu derleyen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Eti Aslan raporun:
Aktif sağlık çalışanı ihtiyacını giderecek politikalara odaklanmalıyız...
Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankasının tahminlerine göre de 2030 yılında dünya çapında sağlık çalışanlarına olan talebin 80 milyona çıkacağı ve bunun sadece 65 milyonunun karşılanabileceği uyarısı yapılmakta. Geriye 15 milyon sağlık çalışanı açığının bulunacağı ve en yüksek açığın ise üst ve orta gelirli ülkelerde yaşanacağı öngörülmekte.
2021 Dünya Sağlık Çalışanları Yılında, tüm dünya ülkelerinde düzenleyici gücü olan kamu otoritelerinin "Sağlık Çalışanı ihtiyacını" azaltacak çözümlere odaklanması gerekiyor.
Her ne kadar aktif çalışan hekim, hemşire, ebe vb sağlık sayımız çok çok az olsa da diğer sağlık meslek mensuplarından da iş arayan sağlıkçıların varlığı ortada...
Örnekleri çoğaltmak mümkün ama esas sorun, iş gücü ihtiyacı ile orantılı YÖK planlamaları yapılmadığı için hesapsız verilen mezuniyetler neticesi bazı sağlık meslekleri ise işsiz kalmaya devam edecek...
En önemli örneği de lisans eğitimi alan sağlık yönetimi mezunlarıdır...
Bu husus ile ilgili bir makalesinde Prof. Dr. Haydar Sur hocamın dediklerinden ders almalıyız...
Sağlık istiyorsak, sağlık insan gücüne yatırım yapmalıyız, daha çok nitelikli sağlık meslek mensubu yetiştirmeliyiz... Yoksa o koca koca hastaneler, son teknoloji cihazlar ve en önemlisi de şifa bekleyen hastalara dokunacak sağlık çalışanı bulamayacağız...