Hava Durumu

Dikkat!.. Hilesiz her gıda sağlıklı değildir...

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2016 09:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2016 09:00

Bildiğiniz üzere gıdalar gıda kodeksine göre üretilir.  Kodekse uygun olmayanlara hileli gıda, tağşiş gıda denir ki bunları kullanmanızı hiçbir zaman önermiyoruz. Üretenleri de hukuk yoluyla yargılıyoruz... Fakat bir de gıda kodeksine uygun üretilen ama tüketildiğinde sağlığımız için kesin zararlı olan gıdalar var... Bu başlıkta bahsettiğimiz ürünler bolca tüketilen gıdalar olup yüksek kalitedeki firmalarca kodekse uygun üretilirler.  Üretimleri sağlıklı olsa da kullanılmaları durumunda sağlığımıza katlederler. İşte bize göre çelişki burada...  Ve sizleri bu konuda bilgilendiriyoruz.

Diyoruz ki, Unutmayın; her hilesiz ürün kodekse uygun olsa da sağlıklı değildir... Bu konuda Avrupalılar bizimle ilgili şakalar yapıyorlar...  Diyorlar ki "Balı, sadece arılar ve Türkler yapar..."

Gıda Kodeksine Uygun Olsa Da Sağlığımız İçin Kesin Tüketmememiz Gereken Gıdalara Birkaç Örnek:

Beyaz Ekmek:Beyaz un ve ekmeğe, üretimi sırasında Hemiselülaz, Proteaz, Oksidazlar, Transglutaminaz, Kalsiyum karbonat (E170), Sodyum Metabisülfit (223), Askorbik asit (E300), Kalsiyum Propiyonat (E341), Sorbitol (E420), Gliserol (E422), Guar gam (E412), Ksantan gam (E415), Kalsiyum klorür (E509), Mono ve DigliseridDiasetil Tartarik Asit Esterleri (E471-E472), Sodyum Asit Pirofosfat (E450), Sodyum Bikarbonat (E500) (Kabartıcı), Sistain (E920), Benzoil Peroksit (E928), Potasyum Promat (E924)... gibi çeşitli kimyasal katkı maddeleri ile türe göre değişen tat verici, lezzet arttırıcı, renklendirici katkı maddeleri de eklenir.Sizce bu ekmek ne kadar sağlıklı... Ama bu katkı maddeleri kodekse uygun... Biz, vücutta toksin birikmesine sebebiyet vereceği için fazla katkı maddeleri olan ürünleri önermiyoruz...

Şeker ve Yüksek Früktozlu Mısır Şurupları İçeren Meyve Suları: Bol şeker oranları ve yalancı aromaları ile hepimizin sağlığını tehdit ediyor. Bu içeceklerde MSG, E620, E622, E623, E624, E625, E626, E626, E627, E628, E629, 5630, E631, E632, 5633, E634, E635, 5636 gibi çok sayıda aroma arttırıcılar da kullanılmaktadır. Ayrıca piyasadaki bu içecekler tam bir meyve suyu mudur? Meyve oranı %100'den düşük olan içecekler meyve suyu sanılıyor.Oysa içlerindeki meyve oranı %25-99 olanlara meyve nektarı, %10-24 olanlara meyveli içecek ve %0-9 olanlara aromalı içecek denilmektedir. İçecek tozu da böyledir. Meyve suyuna en yakın olanı meyve nektarıdır.

Özellikle çocuklarda genç yaşta şeker hastalığı başta olmak üzere kansere varan önemli hastalıklara risk oluşturuyor bize göre...

Suni Tatlandırıcılar &Dietİçecekler:Aspartam içeren sakarin gibi suni tatlandırıcıların aslında açlık hissini artırdığı, dolayısıyla da kilo aldırdığı tıp otoritelerince artık biliniyor. Diet içecekler; Çok fazla acıktırması ve vücuda bol tatlandırıcı girmesi nedeni ile sağlık açısından zararlıdır. Tatlandırıcıların obezite, şeker hastalığı ve metaboliksendroma sebep olduğu kabul edilmektedir.

Soya Ürünleri: Genetiği değiştirilen ürünler arasında adı çok geçiyor soyanın. Soya fasulyesi tarım ilaçlarının yüksek dozlarına dayanabilecek şekilde tasarlanıyor. Soyadan elde edilen bazı maddeler meyve sularında, hazır çorbalarda, soslarda, tahıl gevreklerinde ve pastane ürünlerinde de bulunabiliyor. Sağlıklı kabul edilebilecek tek soya ürününün, organik ve fermente edilmiş soya olduğu belirtiliyor .Soya sosu; Soya dünyanın en sağlıklı gıdası olsa da soya sosu içinde barındırdığı yüksek oranda tuz ve tatlandırıcılar nedeniyle sakıncalıdır.

Ketçap: Bol miktarda şeker ve tuz içerdiğinden kesinlikle önerilmiyor, normal domates rendesi kullanılması tavsiye ediliyor.

Hazır Paket Çorbalar: İçinde yağ, tuz, (MSG) ve bol miktarda aroma bulunan hazır çorbalar metabolizmamız için  zararlıdır.

Trans Yağ Asitleri: Bitkisel yağları katı yağa dönüştüren hidrojenasyon işlemi sırasında oluşuyor. Paketlenmiş gıdalarda bulunur. Kötü huylu olan LDL kolesterolü artırıp iyi huylu kolesterolü düşürür.

UHT Süt: UHT diye kısaltılan 'Ultra HeatTreatment/Yüksel Isıl İşlem' teknolojisinde süt, 140-150'derecede ısıtılır. Ve aniden soğutarak, hemen ambalajlanır. Pastörizasyonun başarılı olabilmesi için, sütteki bütün enzimlerin tahrip olması şartı aranıyor. Klasik kaynatmada ise yavaş yavaş çıkılacak sıcaklık 95-100'dir. Süt sanayicilerinin yaygın iddiaları: 'pastörizasyon zararlı mikropları öldürür, fakat faydalı mikropları öldürmez' sanki ateşin aklı var; faydalı ve zararlıyı ayıracak. Süt pastörize edildiğinde yoğurt mayalanmasına imkân vermiyor. Oysa sütün yoğurt olabilmesi mayalanma ile oluyor ve içinde probiyotik(iyi huylu) bakteriler oluşuyor. UHT sütü bu nedenle önermiyoruz.

Margarin: Margarin yerine 'hidrojenize bitkisel yağ' ifadesine yer verilir. Bu ifadenin yer aldığı ürün ya da yağ, o yağın margarin olduğunu gösterir.

Son zamanların "az yağlı" beslenme takıntısının sonucu kalp sağlığı derneklerince bile önerildi margarinler, kal dostu diye...  Hâlbuki margarinlerde trans yağlar, serbest radikaller, emülgatörler ve koruyucular ve heksan gibi çözücüler bulunuyor.

Bitkisel Yağlar: Çok fazla tüketildiğinde vücuttaki omega 3, omega 6 oranı değişeceği için zararlıdır. Özellikle kanola, mısır ve soya yağı yüksek ısılara çıktığında okside olarak iyi kolesterolü kötü kolesterole çevirebiliyor. Yağların arasında ısı kaynaklı hasara en dayanıklı yağ, hindistancevizi yağı. Zeytinyağı ise harika bir yağ olmakla birlikte, soğuk tüketilmesi daha iyidir.

Light/ Az Yağlı Ürünler: Mutlaka etiketlerini okuyunuz. Üretimleri esnasında örneğin sütü light hale getirirken içinde bulunan CLA maddesini alıyorlar. Oysa CLA; sporcular tarafından kas yapıcı olarak kullanılıyor. İçlerindeki tatlandırıcıların yalan olduğu ortaya çıktı. Az yağlı denilerek trans yağ ve yüksek glisemik indeksli gıdaları kullanmak zorunda kalmayın.

İşlenmiş Gıdalar: İşlenmiş gıdaların besin değerleri düşer, içeriklerinde bolca kimyasal madde bulunur. Unutmayın içerik yiyeceğin kendisidir, içeriğinde 3'ten fazla madde varsa o ürünü bizce kullanmayın.

Mikrodalgada Patlamış Mısır: Kullanılan ambalaj malzemeleri PFOA (perflorooktanoik asit) veya PFOS (perflorooktansülfonat) gibi kimyasallarla kaplı. Bunlar ısıtıldıklarında gıdaya karışıyorlar. Kısırlık, tiroid rahatsızlıkları, kanser, bağışıklık sistemi sorunları ve yüksek kolesterol gibi sorunlara yol açabiliyorlar. Bunlar, aynı zamanda yapışmaz tavalarda da kullanılan maddelerdir.

Kutu Konserveler: Konserve tenekelerinin iç yüzeyini kaplayan film tabakası genellikle BPA içeriyor. Bisfenol A, üreme sorunlarına, nörolojik sorunlara yol açabilen, meme ve prostat kanseri, diyabet, kalp hastalığı riskini artıran zehirli bir madde. Konserve yapılan asitli yiyecekler, konserve kutularındaki BPA'nın gıdaya karışma olasılığını artırıyor. Konservelerdeki BPA'dan uzak durmak için çiğ sebze-meyveden ya da cam kavanozdan şaşmamak gerek.

İşlenmiş Et (Şarküteri) Ürünleri: Salam, sosis gibi ürünlerde farklı boyaların ve kimyasal tatlandırıcıların yanı sıra, koruyucu olarak bol miktarda sodyum nitrit bulunuyor. Sodyum nitrit, ürüne renk ve tat da katıyor. Nitritler vücutta kansere yol açtığı bilinen nitrozaminlere dönüşebiliyor. Ayrıca bu etler pişirildiğinde, kansere yol açabilen farklı kimyasallar da oluşabiliyor.

Prosedürüze üretilen Sebzeler, Meyveler: Kök sebzeler mesela patates, havuç gibi suni gübrelerin içerdiği kimyasalları ve pestisit kalıntılarını daha çok bünyelerine alıyor. Ayrıca prosedürüze tarım ile yetiştirilen meyveler, sebzeler yıl boyunca belirli zamanlarda defalarca ilaçlanıyor, böcek, kurt vs olmasın diye... Oysa biz elma kurtlarının üremediği, üreyip yiyemediği elmayı seçiyoruz, yemek için... Sağlıklı sebze ve meyveler organik olanlardır unutmayın...

Sofra Tuzu: Tuz, yaşam için gerekli bir madde. Ne yazık ki işlenmiş sofra tuzuyla doğal tuz birbirinden bir hayli farklı. Sofra tuzunun %98'i sodyum klorür, geri kalanıysa nem emici sentetik maddeler ve sonradan eklenen iyot. Doğal tuzunsa %84'ü sodyum klorür, kalanıysa yine doğal mineraller. Sizce hangisini kullanalım? Sıklıkla kullandığımız ürünlerden örnekler verdik sizlere... Sizler sağlıklı kalmak istiyorsanız hekimlerinize, beslenme danışmanlarınıza sormadan her ürünü hayatınıza almayın. Unutmayın; hastalıklar nice pehlivanların sırtlarını yere getirir...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.