Cankurtaranımız hekimlerimizdir, güvenimizi ve saygımızı gösterelim

Kovid-19 aşısı uzmanlara göre bir yıl daha aşı olmayacak,

En erken aşı, 2021 yılının orta veya son aylarında olabilir, gerçi aşı bulunsa ne olacak...

"Aşıya; ilkönce kimler, hangi ülkeler ulaşacak" ...

Hatırlarsanız USA, ilk bulunan aşıları biz alırız diyerek Dünya Sağlık Örgütü aşı organizasyonu olan COVAX'a katılmamıştı. Görünen o ki aşı piyasaya çıktığında dağıtımı da hakkaniyetli olmayacak...

Kısaca en az bir yıl, belki de daha uzun bir süre mevcut olanaklarla korunmaya devam edeceğiz.

Öyleyse çözümler belli, gönül rahatlığıyla diyoruz ki;

"Aşımız maskemiz, cankurtaranımız hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız..."

Görüyoruz ki pandemi başlangıcından bu yana her gün ve ilk günkü gibi çalışmaya devam ediyorlar,

Pandemi ortamında bizler sevdikleri ile daha çok beraber olurken, düğün bayram gezerken,

Onlar bizim için sevdiklerinden uzak kalarak bizleri canla başla tedavi etmeye çalışıyorlar...

Onlar bizim acımızla dertlenen, kanserimizi, ülserimizi bizimle birlikte yaşayanlar değil mi?

Onlar savaşçılarımız, onlar cephedeki askerlerimiz....

Hangi savaşta askerin azmi kırılır, motivasyonu düşürülmeye çalışılır ki....

Son zamanlarda hekimlerin sabırlarını da zorlar olduk...

Geçen haftadan bir örnek sizlere; İzmir'de bir Aile Hekim görev başında kalp krizi geçiriyor, hekim arkadaşları acil müdahale yapıyorlar, işte o anda koridordan gelen sesler ise ilginç,

"Benim ilaçlarımı yazın, işim var gideceğim, bir hekim benimle ilgilensin..." diyenler var...

Hekimlere karşı bu davranış tarzının teşhisi nedir derseniz, teşhis basit "cehalet özgüveni..."

Diğer tarafta hekimlerin meslek örgütü ile ilgili yapılan ve şimdi zamanı mı denilecek bir açıklama...

Tüm hekimlere Tabip Odalarının çalışmalarından memnun musunuz diye sorsanız hepimiz biliyoruz ki % 100 evet cevabı gelmeyecek... Ama bu ortamda hekimlerin birliği olan TTB üzerine yapılan siyasi açıklamalar da tıbbı, siyasallaşmanın ötesine götürmeyecek.

COVID savaşında öncelikle hoşgörülü olmalı ki cephede savaşanların aklı karışmasın...

Hekim hasta ilişkisinin özü hekime güven ve saygıdır, unutmayalım...

Hekimlik; görevi gereği siyasetin içinde yer alır...

Polonyalı hekim Rudolf Virchow der ki; "Tıp sosyal bir bilimdir, siyaset tıbbın daha büyük ölçekte uygulanmasından başka bir şey değildir"

Virchow'a göre sağlığın bozulmasının temeli sosyal eşitsizlik olup hekimler, toplumsal sorunları daha derinliğine ele almalılar ki koruyucu sağlık gelişsin...  İşte kırılım bu noktada başlamakta...

Sağlığımız için canla başla çalışan hekimlerimizin; bilimsel verilere dayanan uyarı ve önerilerini, toplumun sağlık ve yaşam hakkı için kamuoyu ile paylaşması evrensel, yasal ve etik sorumluluğudur.

Bırakın, varsa savaş alanında gördüklerini, tespit ettiklerini paylaşsınlar, önerilerini söylesinler.

Hepimizin ortak amacı daha az vatandaşımızın hasta olması değil mi?

Üstelik tüm dünya normal bir ortamı yaşamıyor, pandemi dünyanın her yanında hüküm sürüyor.

Ve pandeminin çözüm aktörleri de başta hekimler ve tüm sağlık çalışanlarıdır.

İşte bu ortamda onların çözümcül uyarılarına kulak vermek lazım, söylemlerine engel olmamak lazım...

Eğitimci, şair R. Necdet Evrimer der ki; "Hekim, hâkim olursa hekimdir..."

Ama bu da hekimlere, bütünlüğü bozacak konuşmaları yapma hakkını vermez, bu da unutulmamalı...

Hekimleri ve sağlık çalışanlarını anlamak için empati yapalım..

Sizler gibi hekimlerinde, sağlık çalışanlarının da içinde yer aldığı başta whats App olmak üzere birçok sosyal medya grupları var. Ve bu gruplarda gün geçmiyor ki bir hekim ya da sağlık çalışanının Kovid'e yakalandığı veya rahmete kavuştuğu yazmasın...

Önce bir empati yapın; savaşıyorsunuz, cephede sizden birilerini, arkadaşlarınızı kaybediyorsunuz ve sokağa çıkınca maskesiz gezen birini veya sosyal mesafeye uymayan birini görüyorsunuz...

Ne yaparsınız bir düşünün, ne tepki verirsiniz bir cevap arayın,

Ve sonrasında hekimleri eleştirin...   Gerçek şu ki;

Bugün aşı bulunacaksa da çalışan onlar, sizler tedavi olacaksanız da çalışacak onlar...

1. Hekimleri yaralamayın,
2. Duygusal güvenliklerini bozmayın,
3. Desteksiz olduklarını hissettirmeyin,
4. Yalnız olduklarını düşündürmeyin... Bırakın işlerini yapsınlar... Sadece işlerini kolaylaştırın, gerekmedikçe dışarı çıkmayın, sosyal mesafenizi koruyun ve maskenizi takınız...

Eğer bir eleştiri yapmak isterseniz de "aşı bulununca ihtiyacı olana, hakkaniyetli dağılmasını değil de kendi vatandaşlarının öncelikli olmasını" isteyen dünya liderlerini eleştiriniz...

Unutmayın, cankurtaranlarımız hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız....