Hava Durumu

Bağırsaklarımız; ikinci beyin mi?..

Yazının Giriş Tarihi: 05.10.2016 09:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.10.2016 09:18

Tıp dünyasında bizleri hayrete düşüren yeni tıp bilgileri ortaya çıkıyor. Kanser, Kalp Damar Hastalıkları, Diyabet, Metabolik Sendrom, Felçler, Sinir ve Psikiyatrik Hastalıklarda sindirim sisteminin önemi tartışılıyor tıpta son günlerde... İşte en önemlilerinden biri; Beyin Bağırsak İlişkisi.... 2. beyin de diyorlar bağırsağa... Bağırsak-beyin ilişkisi, günümüz doktorlarını hayrete düşürecek yeni bilgilerin kapısını aralıyor... "Hastalıkların ana kaynağı bağırsaktır. İnsanı sadece doktorlar, ilaçlar değil; doğal gıdalar, doğal beslenme de iyileştirebilir..." görüşü toplumlarda yer bulmaya başladı.

Yaradan tarafından mükemmel olarak yaratılan ve sadece tıbbın çözdüğü kadarı ile tanıdığı insan denilen muhteşem makine nöro-hormonal mekanizmalar ile çalışıyor. Bu nöro-hormonal mekanizmalarda önemli bir yere sahip olan sistemlerden biri de sindirim sistemidir. Sindirim sisteminin en önemli organı ise bağırsaklarımız...  Sindirimle görevli olan bağırsak; mideden anüse kadar olan bölümdür. İnsan bağırsağı ince ve kalın olmak üzere iki bölümden oluşurken bağırsaklar vücuda giren besinlerin sindirilmesi ve dışarı atılmasında görevlidir. Ağızda başlayan çiğneme fonksiyonu ile parçalanmaya devam eden yiyeceklerin midede öğütülmesi devam eder...  Ve boza kıvamına gelen yiyecekler mideden bağırsaklara geçerek sindirilir...

Sindirim; vücudun en önemli fonksiyonlarından biridir.  Çünkü sindirilmek için bağırsağa gelen boza kıvamındaki yiyecekler; bağırsakta mayalanmaya uğrayarak en ufak yapı taşlarına ayrılır. 

Bu son adımda mayalanma işlemini yapanlar bağırsaklardaki iyi bakteriler olan probiyotiklerdir. Bunlara bağırsak florası da deniyor. Bağırsak florası dediğimiz çok önemli işlevi olan bu bakteri kütlesinin yaklaşık 2 kg kadar olduğundan bahsediliyor... Mikrobiatada denilen bu bakteri kütlesi bağırsak zarı geçirgenliğinin sağlıklı çalışmasından sorumlu... Bu işlemin ardından vücudumuz için gerekli olan besinler kana geçerken kalanlar ise dışkı ile atılır. Ve bağırsaklardan beyine ulaşan mükemmel bir sinir ağı ile de sindirim sisteminin çalışmalarını beynimiz kontrol ediyor. Sindirim fonksiyonu sağlıklı çalışan kişilerin savunma mekanizmaları da sağlam olur. Sağlıklı beslenme, sağlıklı sindirim, sağlıklı yaşamak iç içe mekanizmalar olup bunlar üzerine son yirmi yılda yapılan çalışmalar arttı.

Oysa 19. Yüzyılın ortalarında, Alman Nörolog Dr. LeopoldAuerbach; bağırsağı mikroskopla inceledi ve bağırsakların duvarında, iki katmanlı, sinir hücrelerinden oluşan muhteşem bir iletişim ağı olduğunu, bu ağın incecik olup iki kas tabakası arasına gizlendiğini gördü. Fakat 2. Beyin denilen bağırsağı tam teşhis edemedi.  Çünkü 1900 yılı ve öncesinde daha sağlıklı ve doğal gıdalar ile beslendiğimizden sindirim sisteminin önemi üzerine çok düşmüyordu tıp dünyası... New York Columbia Üniversitesi Anatomi ve Hücre Biyoloji Bölüm Başkanı nöro bilimci Prof. Dr. Michael Gershon'un 1998 senesinde The Second Brain (İkinci Beyin) kitabını yayınlaması ile bağırsak ve sindirim sistemi dikkat çekmeye başladı. Ve Gershon diyor ki "İnsanın (bağırsaklarında) karın bölgesinde bulunan 100 milyar bakteri de bu nöronların baş bölgesindeki beyinle iletişiminde uyarıcı olarak işlev görüyor."İkinci beyin dediğimiz bağırsaklarımız; sindirim ve boşaltım sisteminin kontrolünden, işleyişinden sorumlu olarak üst beyinden yarı bağımsız şekilde çalışıyor.

Buradaki önemli soru şu; "19.yüzyılın ortalarında fark edilen bağırsak ne oldu da yaklaşık 100 yıl sonra tıp tarafından önemsendi?..."

Cevap net... Beslenirken hastalanmaya 19. yüzyılın sonlarına doğru başladık. 

Nasıl mı?   İşte o tarihten sonra bizi hasta etmeye sebep olan gelişmeler:

Şeker, şeker pancarından üretilerek ucuzluyor ve her eve giriyor, Margarinin keşfediliyor,

Buğdayın genetiğinin değiştiriliyor, Penisilin ve diğer antibiyotikler keşfedilerek kullanılmaları her geçen gün artıyor, 2. Dünya savaşından sonra gıdaların raf ömrünü uzatmak için kimyasal ajanlar katkı maddesi olarak katılıyor, USA tarafından üretilen mısırın ekonomik değer kazanması için mısır özü yağı ve glikoz şurubu üretimi artıyor, ucuzladıkları için daha çok sofralarımıza giriyor,

Hibrit tohumlar geliştirilerek prosedürüze tarım başlıyor, Tarım ürünlerinde böcek ve çürümeyi önlemek için daha fazla ilaç, antibiyotik ve hormon kullanılıyor, GDO'lu ürünlerin artıyor,

Doğal yaşamı öldüren zehirler ve ticari karlılığı artıran toprağı kısırlaştıran kimyasal gübreler kullanılıyor, Bir metrekare alanda yetişen, semiren obez hayvanların eti ve sütü tüketiliyor, Günlük hayatımızda çok fazla artan kimyasal kullanımı var, sabunlarla, kozmetiklerle, parfümlerde, duvar boyalarımızda... Artık doğal sebze, meyve, et yemiyoruz...  Yediklerimizle birlikte insektisit, pestisit, hormon, gıda katkısı maddeleri olarak kimyasal ajan, antibiyotik, mısır şurubu ve sayamadığımız birçok kimyasalı içeren sağlıksız yiyecek tüketimimiz arttı. Bu beslenme tarzı sindirim sistemimizin yükünü artırdı... Sindirim sisteminde bozulan nokta ise bağırsak zarı geçirgenliği oldu... Tıp uzmanları Sızıntılı Bağırsak Sendromu da diyorlar bu hastalığa... Bu oluşan bozukluk ile bağırsaklarımızdan sindirilemeyen besinler, bize zarar veren kimyasallar gibi birçok zararlı etmen kana geçiyor, beynimize ulaşıyor... İşte bağırsak bu kadar önemli ve bu kadar akıllı bir süzgeç...  Ve asıl beynimiz gibi sağlığımız için en doğrusunu yapmaya çalışıyor bağırsaklarımız... Ve daha da önemlisi bizim sağlıklı beslenerek bağırsaklarımıza yardımcı olmalıyız. Yoksa Kanser, Kalp Damar Hastalıkları, Diyabet, Metabolik Sendrom, Felçler, Sinir ve Psikiyatrik Hastalıklara da davetiye çıkarıyoruz... İşte size bağırsakların önemini gösteren güzel bir kanıt...  GAPS Diyetinin yaratıcısı olan Dr. NatashaCampbell-McBride; Nöroloji ve Beslenme alanında uzmanlaşmış bir tıp doktorudur. Oğluna "otistik" tanısı konur.

Oğluna otistik tanısı konulduğu zaman; Dr. NatashaCampbell-McBride, nörolojik bozukluklar ve beslenme arasındaki ilişki üzerine teoriler geliştirmektedir. Yoğun araştırmaları sonucunda; otizmin, hasarlı bağırsak duvarı ve bozuk bağırsak florası nedeniyle beynin toksinleşmesi sonucunda ortaya çıktığını öğrenir.  Geliştirmiş olduğu doğal bir beslenme planı ile oğlunun bağırsak florasını tedavi ederek, otizmini de TAMAMEN iyileştirir. Bu makale de adı geçenler bilgi kaynağımızdır. Çalışmalarından dolayı teşekkürler...

Siz siz olun tüm başvurduğunuz Hekim ve Diyetisyenlerinize; Sindirim sistemi ile ilgili geniş kapsamlı sorular sorunuz ve Sindirim sisteminize özel planlanmayan diyetleri de kullanmayınız...

Unutmayınız; sindiremediğiniz besinleri sağlıklı kullanamazsınız...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.