Hava Durumu

'An'da kalın', 'şimdi'yi yaşayın' ki sağlıklı kalın...

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2016 09:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2016 09:54

Kilo alıyorsanız,

Yemek sonrası gaz ve şişkinlik hissediyorsanız,

Hazımsızlık şikâyetiniz varsa,

Yatınca ağzınıza acı su geliyorsa, reflünüz oluyorsa,

Kabızlık ve ishal dönemleri yaşıyorsanız; sadece ve sadece sağlıklı beslenerek bu şikâyetlerden kurtulamazsınız. Mutlaka "an'da kalmalı" ve içinde bulunduğunuz "şimdiki zamanı yaşamalısınız" ki sağlıklı olun, kilo almayın, kanser, diyabet, tansiyon ve kalp hastalıkları sizlerden uzak olsun...Nasıl olur demeyin; konuya tıbbi gerçekler ile bakalım...

Bağırsaklarımızın 2. Beyin olmasının ardında otonom sinir sistemi var.  Otonom sinir sistemi; kalp kası, düz kaslar ve iç salgı bezlerimiz dâhil neredeyse vücutta her organın çalışmasına ait bilgileri organ ile beyin arasında taşıyan bir iletişim ağıdır. Birbirine zıt çalışan sempatik ve parasempatik sistemlerden oluşur, organizmanın denge içinde iç ve dış değişikliklere adapte olmasını sağlar. Stresli, telaşlı zamanlarda vücudumuzu aktiviteye hazırlanmasını sağlayan sempatik sinir sistemi iken vücudumuzda istirahat halinde aktif olan sistem ise parasempatik sistemdir. Özetle Vücudumuz; Sempatik aktivite olduğunda "savaş veya kaç." Parasempatik aktivite olduğunda "Dinlen, beslen ve sindir " komutlarına göre kendini düzenler. Parasempatik aktivite arttığında; enerji tasarrufu yapar, vücudumuzu yenileriz... Beslenme ve sindirim sistemimiz açısından parasempatik sinir sistemi sayesinde; besinler ağızda yumuşatılır, midede parçalanır,  midenin iç yüzeyini asitten koruyacak mukus salgısı yapılır ve besinlerin bağırsakta en ufak parçalara bölünmesi ile kana geçmesi sağlanır, sindirim enzimleri ve insülin salgısı yönetilir. Kısaca doğru ve sağlıklı sindirim parasempatik aktivite ile olur. Parasempatik sistem gastrointestinal sistemin çalışmasını hızlandırır, kalp atım hızını ve solunum sayısını yavaşlatır, periferik damarlarda vazodilatasyona yol açar,  sempatik sinir sistemi ise bunun tersine işler. Heyecan ve stres yapmayanlar; parasempatik sistemi daha baskın olan soğukkanlı kişilerdir. Ve bu kişiler daha uzun yaşar, daha sağlıklı olurlar, ayrıca bu kişilerde kalp krizleri ve ani ölümlere daha az rastlanır..

Otonom sinir sistemini denetlemenin bir diğer şartı ise irade gücü oluşturmaktan geçiyor. İrade gücü ise zihin ile kontrol edilir. Zihniniz ne kadar dağınıksa iradede o kadar güçsüz durumdadır.

Zihin isteklerimizin limanıdır, yuvasıdır. Bitmeyen taleplerimizin sayesinde zihnimiz sürekli bir başlangıç ya da son arar... Ama hayat da ne başlangıçlar biter ne de sonlar... İsteklerimiz; beklentilerimizi besler, biri biterken bir diğeri kendini gösterir, düşünceler onlara eşlik eder ve bu böyle devam eder gider...

Eğer farkındalık içinde değilseniz, zihniniz sürekli isteklerin peşinde koşar, kendi ile barışık olmadığınız sürece zihninizdeki istekleri büyütürsünüz... Zihninizdeki dinmek bilmeyen istekler şelalesi beraberinde olumsuz duygularımızı besler. Korku, endişe, huzursuzluk, kaybetmek, kaçırmak, telaş etmek,  tatminsizlik defalarca yaşanır, durur. Zihninizdeki dırdırları durdurarak iç huzura kavuşmak ve parasempatik aktivelerinizi artırmak için yapmanız gereken "şimdide olmak, anı yaşamaktır."Zihin tek bir noktaya toplanmışsa istemleri güçlenir ve böylece istem gücünün yardımıyla otonom sinir sistemiz isteğimize uygun çalışır. "An'da olmak, şimdide kalmak"; fiziken neredeyseniz düşüncelerinizin yani zihninizin de orada olması demektir ki; mutluluk duygusu anda yaşanır ve geçicidir.

Özellikle yemek yerken yemeğe ve ortamdaki kişilere odaklanırsanız, "an'da kalırsanız" parasempatik aktiviteniz artar, sağlıklı kalırsınız... Ama yemek esnasında dün yaptıklarınıza tasalanır, yarına endişelenirseniz sempatik aktiviteniz artar... Artan sempatik aktivite ile gastrointestinal sisteminiz yavaşlar, sonrasında gelsin hazımsızlık, gaz, şişkinlik, reflü ve kabızlık...  Unutmayın, bitmeyen sempatik aktiviteler kronik vücut enflamasyonuna, tansiyona, kalp hastalıklarına, kansere davetiye çıkarmak demektir...

Amerika'lı yazar Neale Donald Walsch diyor ki  "Endişe, nefretten sonra insanın kendisine ölümcül zarar verdiği en kötü zihin aktivitesidir... Endişe, nefret, korku, anksiyete, acı çekme, sabırsızlık, hırs, tamah, anlayışsızlık, yargılama ve suçlama; bedene, hücresel boyutta saldırır. Bu koşullarda sağlıklı bedene sahip olmak imkânsızdır. Endişe; ziyan edilmiş mental enerjidir. Endişe; bedene müthiş zarar veren biyokimyasal reaksiyon yaratır. Hazımsızlıktan, kalp krizine kadar her türlü hastalığa neden olur.

ENDİŞE BİTTİĞİNDE SAĞLIK BİR ANDA DÜZELİR..."

Siz siz olun yemek yerken anı yaşayın, sadece yemek masasında olun...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.