Yolsuzluk yapacaklar ayağını denk alsın

Denetlenmek, şeffaf olmak çok önemli.

Hele kamu hizmetlerinin denetlenebilir olması, bizim ülkemiz için daha fazla önem arz ediyor.

İsmini bugüne kadar birçok kişinin duymadığı; bünyesinde yargıçları, savcıları, siyasetçileri, akademisyen ve sanayicileri barındıran Kamu Görevlileri Etik Kurulu, geçtiğimiz hafta Bursamızda, Vali İzzettin Küçük ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın yanı sıra AK Parti Bursa milletvekili Ahmet Kılıç'ın da misafir katılımcı olduğu bir toplantı gerçekleştirdi.

Kurul, Anadolu'ya atacakları ilk adımın başlangıcını şehrimizden yaptı.

Bunun sebebi, BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın daveti.

Burkay'ın, kısa süre önce iş dünyası temsilcisi olarak kurula atanması şehrimiz vizyonu, misyonu ve lobisi açısından çok önemli.

Bilmeyenler için hatırlatalım;  Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturuldu.

Erdoğan'ın elini taşın altına koymasının sebebi, belediyelerde ve kamudaki yolsuzluklar, yaşanan sıkıntılar...

Etik Kurulun başkanı 23'üncü dönem TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın şu sözü çok dikkatimi çekti,  "Toplumun tüm kesimlerinin baskı unsuru olması gerekiyor."

Yani, her Türk vatandaşı etliye sütlüye dokunsun. Nerede bir yanlış varsa, kim savurganlık yaparsa, kim güç zehirlenmesine uğradıysa ondan şikâyetçi olabilir, müracaat edebilirsiniz.

Bu kurul; hızla değerlerini kaybeden, zehirlenen kadim değer olan ahlakı unutanların önünde kocaman bir kale.

Tabi, tek başlarına elleri kolları bağlı.

Onları aktifleştirmek için ise sorumlu yurttaşlara, STK'lara, siyasetçilere, vicdanını kaybetmemiş olanlara büyük görev düşüyor.

Mesela kurul, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Gümrük idaresi'nde yaşanan sıkıntıların bir hayli azalmasını sağlamış.

Evet, Başkan Köksal Toptan, bu saatten sonra Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun başını kaşıyamaz hale getirmek için Bursalıların eline büyük bir koz verdi.

"Nerede bir yanlış görüyorsanız arayın, mektup ve e-postayla şikayetlerinizi gönderin."

Gereği yapılsın.

Kamunun vicdanı rahatlasın.

***

CAMAAT YAPTIĞI YARDIMI DENETLESİN

İnsan bazen yaşananlar karşısında küçük dilini yutacak gibi oluyor.

Ne diyeceğini şaşırıyor, ışığı gören tavşan gibi olduğu yerde kalakalıyor!

Geçen gün, İnegöl'deki Halitpaşa Camii'nde görev yapan İmam Nuri Kaçan ile Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Gazi Balcı arasında, iddiaya göre baskı ve lojman kirası nedeniyle camide çıkan tartışma, kavgaya dönüşmeden cemaat tarafından önlenmişti.

Şimdi sözde dernek başkanı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş.

Bu ve buna benzer olayları sıkça duyuyoruz.

Mesela bazı camilerin dernek başkanları, cemaate Cuma namazı hutbesinde para yardımı için duyuru yapan imama paraların sayımı ve tutanak yapıldığı sırada bilinçli olarak gözlemcilik yapmasına izin vermiyorlarmış.

Şimdi, cumhuriyet savcılarımız ve Bursa Müftülüğü'nün bu konuda bir çalışma yapması gerekiyor.

Vatandaşın Allah rızası için verdiği paraların suiistimal edilmemesi ve kafalarda soru işareti kalmaması için adımlar atılmalı.

Buradan yola çıkarak, kimsenin kimseyi enayi yerine koymaması için Bursa Müftülüğü personeliyle irtibata geçmeli,  yapılan yardımların imam ve müezzinin katılımıyla imza altına alınması sağlanmalı.

Aynı zamanda da...

Cemaatte bilinçli vatandaşlar olmalı. Yaptığı yardımın nereye gittiğine bakmalı, gerekiyorsa toplanan paraların sayımında bulunmalı.

***

BİR SÖZ

Farklı din ve meşrebin mensuplarına hoşgörülü davranırsan, evrenselleşirsin, böylelikle özlediğin medeniyetin kapısını aralarsın.

Süleyman Gündüz