Hava Durumu

Veysel Eroğlu'nun Bursa'ya vefa borcu buharlaştı

Yazının Giriş Tarihi: 17.04.2018 07:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.04.2018 07:24

Hafızamızı yoklamaya, zorlamaya gerek yok.

Çünkü daha çok yeni, 2018'e merhaba dedikten beş gün sonra...

Hızla vizyonsuzlaşan, yılın 3 ayı yani sadece kış sezonunda turizme hizmet eden Uludağ'da, 'Dört Mevsim Uludağ Çalıştay'ı' gerçekleştirildi.

Amaç, Türkiye'nin en önemli cazibe merkezinin 12 ay boyunca yerli ve yabancı turistlerin akın edeceği bir platoya çevirmekti.

Yapılan çalıştayın onur konuğu olan ve açılışında konuşarak, "Benim Bursa'ya vefa borcum var. Uludağ, mutlaka cazibe merkezi olacak, 12 ay turizmin merkezi haline gelecek" diyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, herkesi ümitlendirmişti.

Bakan Eroğlu...

"Düğmeye bastık, kolları sıvadık, işe koyulduk" demişti.

Eroğlu hoca konuşurken, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da kendisini alkışladı, heyecanlandı.

Aradan tamı tamına 104 gün geçti.

***

Bu adımlardan önce yetki karmaşasından söz edip duruyorduk.

"Orman ve Turizm bakanlıkları, Uludağ'ı paylaşamıyor, kaybeden Bursa oluyor" diyorduk.

Hem de; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Uludağ turizmden istediği payı alamıyor, burasının Davos olması gerekiyor" sözü ortada dururken, Sağlık Bakanlığı'nın anlaşılmaz tavrı ortaya çıktı.

Atılması gereken adımları hasret ve özlemle beklerken, Sağlık Bakanlığı aldığı kararla, Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nu yok saydı!

Nasıl mı?

Eroğlu ve ekibi, Turizm Bakanlığı ile koordineli olarak yaz aylarında Uludağ'da organizasyonlar yapılmasının önünün açılacağını belirtmişti.

Ancak Sağlık Bakanlığı, hekimlerin Uludağ'da yaptıkları çalıştayları, kongreleri iptal ettiğini açıkladı.

Sebep ise; doktorların, sağlıkçıların Uludağ'da gizlice tatil yapmaları.

Allah'ım sen aklımıza mukayyet ol!

Bir yanda Uludağ'ı 12 ay turizme kazandırmak isteyen Orman Bakanlığı, diğer yanda sağlıkçılara cennet köşemizi yasaklayan Sağlık Bakanlığı!

Neymiş efendim, kocaman adamlar yani hekimler,Uludağ'a geldiklerinde toplantı yapmıyorlarmış, tatil yapıyorlarmış.

***

Çok merak ediyorum, Bakan Ahmet Demircan'ın bu işten haberi var mı?

Eğer var ise bilsin ki bu yapılan Bursa'nın bağrına hançer saplamaktır!

Ne demek tatil yapıyorlar?

Çok merak ediyorum; Bakanlar Kurulu'nda aynı masada oturanların birbirlerinden haberi yok mu?

Uludağ'da yapılan kongrelerden, çalıştaylardan arta kalan zaman içinde ne yapacak bu insanlar?

İtikâfa mı çekilecekler?

Yapmayın Allah aşkına!

Aynı bakanlık, Antalya'da da aynı uygulamaya gitmiş.

***

Deme ki biz, Uludağ'da yetki karmaşası var demekte haklıymışız.

Görünen o ki...

Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun Bursa'ya vefa borcu buhar oldu, havada kaldı, uçup gitti!

Kaybeden mi?

Yine Bursa ve Uludağ oldu!

Peki, Sağlık Bakanlığı'nın bu sinir bozan adımından AK Parti Bursa milletvekillerinin ve Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'nun haberi var mı acaba?

Olsaydı, şimdiye kadar onlarca açıklama yapılırdı...

Öyle değil mi?

***

SÜLEYMAN,  O PAK ANLINDAN ÖPTÜM

Bu fotoğrafta gördüğünüz İnegöl İlkokulu 2'nci sınıf öğrencisi, Süleyman Özişpa, dört arkadaşıyla, su, kek ve meyve suyu satarak, kazandıkları paraları Mehmetçik Vakfı'na bağışta bulunmuşlar.

Hakiki ve samimi bir eylem.

Teşekkürü, takdiri ve onur belgesini hak etmiş, geleceğe ışık yakmış.

Hani Akif, Çanakkale şiirinde diyor ya, "Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer."

Biz de şöyle diyelim, "öpüyoruz o pak anlından Süleyman..."

***

İnegöl'ün Sinanbey Mahallesi'nde oturan ikinci sınıf öğrencisi Süleyman Özispa, gözyaşlarımızı akıttı, gururlandırdı bizleri.

Hesap bilmeden, riyayı çöpe atarak, arkadaşlarıyla Mehmetçik'i hatırlamış.

İnsanlık tarihine kocaman imzasını atmış.

Bu arada Süleyman, eğitim gördüğü okulunda da farklı projeler yapmak istiyormuş...

Demek ki, anlı pak İnegöllü Süleyman'a öğretmenleri de destek olsa, insanüstü işler yapacak.

Umarız, İnegöl'ün ileri gelenleri Süleyman Özispa ve arkadaşlarının bu kocaman yürekli davranışlarını kutlamayı akıl ederler.

***

BİR SÖZ

Ben lamba ışığında ders çalıştım. Elektrik yoktu. Tütün ve şeker pancarı üreterek çocukluğumuz geçti.

Hüseyin Özdilek

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.