Vagonu bırak, uyuşturucuya bak

Yollar yürümekle aşınmıyor ama gençler sokaklarda, caddelerde, kuytu köşelerde, metruk binalarda, parklarda adeta ölüme koşuyor, Abidin!

Malumunuzdur, Almira Otelin hemen karşısındaki yıkılmış binalar adeta Gazze'yi andırıyor.

Bu yıkıntılar, her gün sentetik uyuşturucu içen ve satanları mesken edinmiş durumda.

Vahim tabloya eski Çarşamba pazarının kurulduğu parkta da rastlamak mümkün.

Başka...

Kent Meydanı, Altıparmak'ın arka sokakları, Doğanbey Toki; bu illetin pençesinde inim inim inleyen gençlerle dolu.

Doğanbey demişken, buradaki başka rezillikleri sizler biliyorsunuz zaten!

Şehrimizin diğer bölgeleri zaten ayrı bir âlem!

***

Şimdi diyeceksiniz ki polis ne iş yapıyor.

Hemen söyleyeyim...

Bursa Emniyet Müdürü Selami Yıldız ve ekibi, gecelerini gündüzlerine katarak her Allah'ın günü buralara operasyon düzenliyor. Gençleri gözaltına alıyor, tedaviye muhtaç olanları hastaneye, yeni başlayanlara ise işlem yapıp savcıya teslim ediyor.

Kısacası Bursa polisi görevini yapıyor.

Lakin uyuşturucuyla mücadele bu kadar basit ve kolay mı?

Sadece polisiye tedbirlerle mi bu insanlar kurtarılacak!

Oysa görevini polis gibi yapmaları gerekenler, sadece ah ve vah diyerek avunup tribünlere oynuyorlar!

***

Buradan sesleniyoruz, uyanın beyler!

Toprak ayağımızın altından kayıyor, gençler ölüme koşuyor.

Lay lay lom yapmayı bırakın!

Bu sene de Umre' ye gideceğiz diye hava atmayı da!

"Hacca yazıldık çıkmadı" diye gittiğiniz misafirliklerde boş muhabbetleri de!

Vagon mevzuları için didinenler, ne olur bu çocuklar için de birazcık kamuoyu oluşturun, yürüyün!

Mesela, bir anne olan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'na bu sokaklardaki metruk binaları, Hama'yı andıran yıkıntıları,  dört bir yanı rezilliklerle sarmalanmış Çarşamba pazaryerini gezmesini tavsiye ediyorum.

Ben biliyor ve inanıyorum ki, Nurhayat hanım buraları gezerken yüreği üşüyecek, bedeni yaralanacak.

Çünkü buralarda onun ve bizim kardeşlerimiz var, ölümle pençeleşen!

İşçilerle iftar açan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, tarif ettiğim yerleri kendisi bulamasa da, buraları tanıyan arkadaşları var. Buradaki kardeşlerimizle iftar yapamasa da, acının fotoğrafını görmesi yeterli olur diye düşünüyorum!

Hem vallahi hem billahi durum çok kötü.

***

Bursa polisine, Emniyetine yardımcı olun. Sizler de bu çocukları "zombi" olmaktan kurtarmak için polis olun, doktor olun, baba olun, anne olun.

Bilmek zorunda olduğumuz şey, bizim dinimizde, bizim inancımızda, bizim kadim kültür ve medeniyetimizde uçuruma sürüklenenleri sakız patlatarak, cami avlusunda demli çay içerek izlemek yoktur.

İnsanlık penceresinden baktığınızda pusula asla yanlışı göstermez, kafileler halinde ölüme koşan bu çocuk ve insanlar için adım atın.

Merak etmeyin yerde sürünenler sizin kanınınız, canınız değil ama buna da güvenmeyin. Belki yarın, belki yarından da yakın; bir de bakmışınız sizin de canlarınız aynı yerlerde sürünebilir.

Gelin gezin; yerde, kuytu köşelerdekileri kazıdıkça, eşeledikçe, gezdikçe yaz günü üşüyeceksiniz. İştahınız kaçacak...