Ulu Cami ve Vali İzzetin Küçük

Tarihimize ve onun eserlerine imrenerek bakın, koruyun kollayın diye göreve getirilenler; kendi evlerine, hatta otomobillerine olan hassasiyeti, atalarının eserlerine göstermediklerine şahit oluyoruz.
Alın size Üsküdar'da Sinan'ın uzun süren hesaplamaları sonucu ortaya çıkan Kuşkonmaz Camii'nin hemen önünde yaya yolu yapmak için denize çakılan kazıklar.
Yaratıcımıza şükürler olsun ki, gelen tepkiler üzerine belediye geri adım atarak tarihi yok etmekten vaz geçti.
Yalnız çakılan kazıklar ortada kaldı!
***
Şimdi bir başka görüntü kirliliği ve tarihe olan saygısızlığı şehrimizin Ulu Camii'nde yaşıyoruz.
Yüce ve kutlu mabedio dönemde yapanlar, akılları kıt olduğu için sakat ve engellileri düşünemediklerinden, batı kapısına tarihi yok edercesine rampa inşa etmeyi unutmuşlar!
Atasına, dedesine senin aklın yetmez diyen torunları! Bak biz nasılda rampalar yaparız dercesine Ulu Cami'yi ağlatan, kahreden, sahipsizlik girdabına sokan sevimsizlikleri ortaya koymayı becermekte pek de maharetliler!
Ne kadar acı değil mi?
Ulu Cami'nin bakıldığında üç kiracısı var!
Biri Diyanet, bedava kullanıcı!
İş etliye sütlüye dokunmaya geldiğinde, masa altına girmeyi becermekte üzerlerine yoktur!
İkincisi, Vakıflar.
Hani şu Şahadet Camii'nin restorasyonunu söz verdiği halde vaktinde bitiremeyen kurum!
Üçüncüsü ise Anıtlar Kurulu!
Kurulun, burası için attıkları bir tane adımını gösteremezsiniz!
Varlığı ile yokluğu belli olmadan rahatsızlığını öne sürerek Bursa İl Müftülüğü görevinden geçtiğimiz yıl ayrılan Prof Dr. Mehmet Emin Ay, Ulu Camii'nin batı kapısına saplanan rampa için ne yaptı diye sormayın; hiçbir şey yapmadan tüyüp gitti üniversiteye.
Batı kapısına bu hançeri kim sapladı diye soracak olursanız;bu üç kurum ve cami derneğinin de bu günaha ortak olduğu söyleniyor.
Antalya'ya atanan eski valimizMünir Karaloğlu, bu sevimsizlikle ilgili görevdeyken bir adım atmış; ruhsuzluk ortadan kaldırılmıştı.
Karaloğlu, Antalya'ya gidince, aynı rampa tarihin sırtına tekrar saplandı!
Şimdi sormak istiyorum.
Yapılan herhangi bir çalışma sırasında tarihi eser ortaya çıkınca inşaatı durduran, bir çivi bile çakılmasına müsaade etmeyen Anıtlar kurulu, Ulu Cami için neden sessiz kalıyor!
Gelelim vakıflara; bu ayıpta, tarih katliamında sizin de payınız var mı?
Bursa'mıza bir süre önce gelen İl Müftüsü İzani Turan'ı konuyla ilgili aradığımda, Ulu mabede yapılan muamelenin doğru olmadığını, maalesef tarihi mekânlara bazen özen gösterilmeden adımlar atıldığını söyledi.
ŞimdiValimiz İzzetin Küçük'ün, atasının ve dedesinin eserine yapılan bu ayıbı ortadan kaldırması için bir an önce adım atmasını bir Bursalıve tarihe sonuna kadar sahip çıkan ecdadın torunu olarak rica ediyorum.
Biliyorsunuz ki, toplumu ilgilendiren meselelerde ve içinde zerre kadar tarihe karşı sorumluluk hissi olmayan masa başında oturma sevdalılarını, silkelemek, sarsmak bir insanlık görevidir.