Ulu Cami'nin minberine çivi mi çaktınız?

Bu ülkede, bu coğrafyada bir tane daha örneği olmayan bir eser.

Dedemiz yapmış.

Ceviz ağacından, çivi kullanmadan meydana getirmiş o şaheser minberi.

Her metre karesinde, karışında gizem var.

Cihanın ressamları bir araya gelse, inşa edemeyecekleri kadar olağanüstü bir yapıt.

Üzerinde; kâinatı sembolize eden baş döndüren kabartmalar.

Selçuklu'nun Osmanlı'ya kocaman mirası.

Bir süredir hakkında acayip iddialar dolaşıyor.

Bundan yaklaşık 8 yıl önce tadilattan, tefrişattan geçirilen Ulu Cami ve bu çok kıymetli eseri; ziyaretçiler elleriyle değmesin, zarar görmesin diye, cam koruma altına alındı.

Ancak, sosyal medyada başlayan "minberi korumak için üç bir yanını çevreleyen camı ahşaba vidaladılar" söylentileri,  bilgi kirliliğine yol açtı.

Sosyal medyada öyle şeyler konuşulmaya başlandı ki, bazı ulusal gazeteler "keşke korumasaydınız" başlıklı haberler dahi yaptı.

Tüm bu gelişmeler ışığında Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, sanki Bursa'da yaşamıyorlarmış, sanki bu iddiaları, haberleri görmüyorlarmış gibi davranmaya, sessiz kalmaya devam ediyorlar.

Bunun yanında, kutlu mabette görev yapan Diyanet'in maaşlı memurları da bu yaşananlardan habersizmiş gibi davranıyorlar!

Şimdi yapılması gereken...

"Minberi korumak ve kollamak için çevreleyen camın ahşaba vidalanmadığını, çivi çakılmadığını, sadece vakumlanarak eserle temas ettirildiğini" bir zahmet kamuoyuyla paylaşsınlar.

Ortalıkta dolaşan iddialar, çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor desinler.

Veya...

Şunu da açık yüreklilikle dile getirebilirler, 'evet minbere çivi çakıldı, vidalandı."!

***

Herhalde bu açıklamaları Antalya Müftülüğü veya Vakıflar Müdürlüğü'nün yapmasını beklemeyeceğiz.

Bunu...

Bursa'da ecdadın bazı eserlerinin tadilatını gününde bitiremeyenler yapması gerekiyor.

Ve bu bilgilendirmeler acilen yapılması lazım, çünkü ortalıkta bir sürü iddia dolaşıyor.

Yok, durum böyle değil, ortada gerçekten bir skandal varsa...

Yani minber, çivi veya vidayla hançerlendiyse, sizleri Allah'a havale etmekten başka yapacak bir şey gelmiyor elimizden.

***

BEYAZ KÂĞIT

Üniversitede bir hoca, elindeki kocaman bir beyaz kâğıdı derste, sınıf tahtasına yapıştırır.

Kalemle kâğıdın ortasına nokta gibi ufak bir çizik atar.

Hoca sınıfa döner ve "arkadaşlar gördüğünüz şeyi bana anlatır mısınız?"der.

Sınıftan bazıları ellerini kaldırır ve hoca öğrencilere söz hakkı tanır.

Cevap veren öğrencilerin tamamı "siyah nokta" der.

Hoca, oturduğu masasından ayağa kalkar ve şu mükemmel cevabı verir,

"Hiçbiriniz koskoca beyaz kâğıdı göremediniz."

Evet...

Beyaz bizim medeniyetimizde iyiliği temsil ediyor.

Bir de iyilik yapanları, ortaya iyilik adına bir şeyler koymaya çalışanları, çırpınanları.

Şu hususu kavramalıyız; size heybesiyle bir şeyler getirme derdinde olanların kalbini kırmayın.

Tüm fanilerin toplanacağı yer, farklı tonları bağrında bulunduran topraktır.

Gidecek başka bir yer yok.                                

***

BİR SÖZ

Hayatta daima gerçekleri savun, takdir eden olmasa da vicdanına hesap vermekten kurtulursun.

Che Guevera