Hava Durumu

Sana nasıl kıydılar güzel Bursam!

Yazının Giriş Tarihi: 15.12.2017 07:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.12.2017 07:23

Hekimler uyarıyor; KOAH, astım, kalp hastaları, hamileler saat 12'den sonra sokağa çıkmasın.

Neden?

Hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştığı için.

Tabipler Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez, "Kirlilik insanların sağlığını tehdit eder boyutta. Ortaya çıkan verilere göre, Bursa'daki hava kirliliği normalin çok üzerinde. Bugün kükürt dioksit değerlerinin de 171 gibi yüksek bir değerde seyrettiği görülüyor. Bu değerler neden artıyor? Çevremizde bulunan denetimsiz sanayi tesisleri, evlerde kömür yakılması, trafikteki araçlardan çıkan gazlar."

İşte, Elitez'in tespitleri.

Nerede?

Sobaların depolardan çıkarıldığı, kalitesiz kömürün yeniden yakılmak zorunda olduğu, sanayinin şehrin içinde kaldığı, çarpık kentleşmenin merkezi Bursa'da!

Kendi elimizle bindiğimiz dalı kesiyor, sonra da kalkıp yeşili koruyalım, daha çok yeşil alana ihtiyaç var diyoruz...

Bakıldığında tek yapılan cek, cak, cuk.

Güzelim şehri, kadim kenti, yine eskiden olduğu gibi kara bulutlar sardı.

Geçtiğimiz gün İHA foto muhabiri Samet Doğru, Doğanbey Toki'ye komşu olan ofislerinin en üst katından ödüllük fotoğraflar çekti.

O kareleri görünce sarsıldım, irkildim ve üzüldüm.

Koca şehri kirli bir hava tabakası adeta esir almış, kentin üzerinde kara gözlüklü mafya gibi duruyor.

Tayakadın'ın, Hisar'ın, Maksem'in sokaklarını kömür kokuları kaplamış.

Ulu Cami'nin minareleri yok oldu, Emirsultan da öyle; hele güvercinler, kanat çırpamaz, uçamaz oldular.

Özgür olanlar sadece kargalar; zavallı hayvanlar Ahmet Paşa Mezarlığı'ndaki servi ağaçlarına sığınmışlar.

Kirli hava, kömür dumanı, sanayinin şehrin içinde kalması başka bir şeyi de gizlemiş; çarpık kentleşme ortadan kalkıvermiş!

Nasıl?

Hiçbir yer gözükmüyor da onun için.

Bursa bu kirli havanın ablukasında çırpınıp feryat ederken, birkaç oda ve duyarlı kuruluşun haricinde kimsenin gıkı çıkmıyor!

Mübarekler, dut yemiş bülbül gibiler!

Sesleri, solukları çıkmıyor.

Sizler, Bursa için şimdi konuşmayacaksanız da ne zaman konuşacaksınız.

Kadim kentin güvercinleri, kargaları, kırlangıçları, kedileri,  çocukları, anneleri, hamileleri, nineleri, dedeleri feryat ediyor, "nefes alamıyoruz, hastalanıyoruz, bizi duyan yok mu?" diyorlar.

Görünen o ki, kirli havadan istifade edip, görünmez olduğunuzu sananlarınız var, doğru mu?

Biz göremiyoruz ama sizi gören 'bir' ve 'tek' olan var.

Bu arada, istediğiniz zaman lodos da esmiyor. Esse de hoşumuza gitmiyor, ya çatıları uçuruyor, ya da tabelaları yerinde söküyor. Öyle değil mi Kamil?

***

GÜZEL BAKIŞ

Sezen Aksu'nun Erdal Eren için söylediği "son bakış" şarkısını dinlerken hâlâ insanın yüreği sızlıyor.

Bir de insanın yüreğini ısıtan bakışlar var.

Geçenlerde.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Özlüce'de bulunan Dilruba Evleri'ni ziyaret etmişti.

Evlatları tarafından terk edilen bir anneyle sohbet ederken çekilen fotoğraf, yüreklere su serpti.

Başkan o anneye, anne başkana öyle bakmışlar ki, herkesi kıskandıran cinstendi.

O "güzel bakışları" herkes bir birine armağan edebilir.

Zor değil deneyin, başaracaksınız.

Alinur Başkan için yüreğimden geçeni söyleyeyim: Başkan, kaptın en büyük sevabı, eksik olma.

***

BİR SÖZ

Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya, kurşun kubbeler ve fabrika bacaları,

benim o kendi kendinden bile gizleyerek

sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir...

Nazım Hikmet

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.