Hava Durumu

Refik Özen ve Mustafa Esgin dert dinliyor

Yazının Giriş Tarihi: 01.08.2018 06:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.08.2018 06:55

Etrafını saran kalabalıkla dert dinlemeye, sıkıntılara son vermeye gidildiğinde, sorunlar yumağı ile karşılaşıldığına sürekli şahit olduk.

Böyle hareket eden siyasetçiler sempati toplayacakları yerde, daha da itici oldular, halka dokunamadılar.

Bunun farkına varan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçim kampanyasında vekil seçilecek olanları uyarmış, "4 gün seçim bölgenizde bulunup, ofis açacak, vatandaşla iç içe olacaksınız " demişti.

Seçim bittikten sonra da meşhur balkon konuşmasında "halkımızın bize verdiği mesajı aldık" diyerek, öngörüsünde haklı olduğunu ortaya koymuştu.

Çünkü AK Parti'nin oy oranında yüzde sekizlik bir düşüş yaşanmıştı.

Bursa'da da bu gerileme 10 puana çıkmıştı.

Yani metal yorgunluğu her haliyle kendisini belli etti.

***

Artık seçim geride kaldı.

Şimdi AK Parti Bursa'nın iki çiçeği burnunda vekili Refik Özen ve Dr. Mustafa Esgin, hemşerileriyle bir araya gelen milletvekillerin arasında daha çok fark ediliyorlar.

Zaten, "sokakta, caddede neler oluyor, esnaf ne yapıyor, kentte ne gibi sıkıntılar yaşanıyor?" gibi sorulara yanıt, teşkilat toplantılarında bulunmaz.

Yaşanan acı, keder, feryat, ancak pencere aralandığında ortaya çıkar.

Perde gerisinde, yani odanın içinde oturarak sorunlar çözülemez.

Mesela, şehrin göbeğindeki Doğanbey TOKİ'de oturanlar Özen ve Esgin tarafından ziyaret edilmeli.

Nasılsınız denmeli...

Kentin varoşlarına gidilmeli, oralarda yaşayanlarla sohbet edilmeli...

Kurum ve kuruluşların kapılarında kuyruk bekleyenlere sorular sorulmalı...

Özel Halk otobüsleriyle seyahat edilmeli...

Çarşı ve pazar esnafına samimi sorular yöneltilmeli...

Şehrin meydanlarında selam verdikleri Bursalılara, "çocuklarınızla en son ne zaman kırmızı et yediniz" denilmeli...

***

Refik Özen ve Dr. Mustafa Esgin de bu samimiyeti, feraseti görüyoruz.

Sonuçta vekil olarak,

Gülenle gülüp, ağlayanla ağlamasını, dert ve tasaları beraber ortadan kaldırmanın yollarını bulmalılar.

Yan yana, dip dibe, hep birlikte...

Ne de olsa dertler, sıkıntılar paylaştıkça, omuz verdikçe azalır...

***

HAYAT HASTANESİ'NİN PARALI OTOPARKI

Geçen hafta Özel Hayat Hastanesi'nin ücretli otoparkı başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Yazı bir hayli ilgi gördü.

Telefonla arayıp teşekkür edenler, mail yoluyla takdir edenler.

"Yüreğine sağlık" diyerek yazıyı paylaşanlar, "Bursa'da birçok özel hastane böyle işlere soyunmuş"  diyenler oldu.

Köşe yazım çıktıktan dört gün sonra hastanenin Halkla ilişkiler müdiresi Mihriban Ürkmez'den bir mail geldi.

Ürkmez gönderdiği mailde şu ifadelere yer vermiş: "Hastanelerinde 200 araçlık otopark olduğunu, hastane görevlilerinin otoparka yönlendirme yaptıklarını, bir nevi hizmet verdiklerini, hasta yakınlarında otopark ücreti alınmamaktadır" demiş.

Lâkin Mihriban Ürkmez Hanım; ben yazıda belirttiklerimi bizzat gördüm, orada yaşadım. Beline fiş makinası takan ve hasta ziyaretine gelenlerden ücret alan otopark, yani vale arkadaşlardan bilgi aldım ve ücret aldıklarına şahit oldum.

Allah'a şükür gözlerim görüyor, kulaklarım duyuyor. Gördüklerim beni şaşkına çevirdiği için de böyle bir yazı yazmıştım.

AK Parti hükümeti acil servise gelenlerden asla ücret alınmayacak talimatını, otopark ücreti alabilirsiniz şeklinde anlayan şehrimizdeki bazı öze hastaneler, kendilerine çeki düzen verseler çok iyi olacak.

***

BİR SÖZ

İyilik ahlak güzelliğidir.

Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.