Hava Durumu

Nerede o eski ramazanlar

Yazının Giriş Tarihi: 18.05.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.05.2019 07:00

Her geçen gün, bir önceki günü aratıyor.

Aylar, yıllarda aynı şekilde.

35 yıl önce, sokakları, caddeleri, evleri, camileri, dergâhları, kıraathaneleri kuşatan bir ramazan vardı!

Yakın, uzak akraba demeden insanlar evlerindeki iftar sofralarına bir birlerini konuk ederdi.

Akşam ezanını merkezi sistemden okumayı kimse düşünmez, mescitlerin iftar sofralarını cemaat organize ederdi.

Teravihler namazları için mutlaka farklı camiler seçilir, ibadet sonrası çay sohbetleri yapılırdı.

Bursa'mızın her semtinde, sokağında bulunan çeşmeler, ellerinde naylon bidonlarla, bakır güğümlerle sıra bekleyen çocuklar ve gençlerle neşelenir, iftar sofralarına buz gibi su getirilirdi.

Ramazan ve oruçluya saygı ve hürmetten dolayı, oruç tutmayanlar ramazan ayına ve niyetli olanlara saygılı olurlar, hürmet gösterirlerdi.

Kıraathanelerin camları kireçle boyanır, içeride ne olup bittiğini kimse görmezdi.

Telefon, bilgisayar ve internet olmaması büyük bir şanstı... Mahalleli pide kuyruğunda sohbet eder, yarın akşamki iftarla ilgili mülahazalarda bulunulurdu.

Ramazan ayı zenginlerin fakirleri gözettiği, arayıp bulduğu bir aydı.

Zenginler zekat vermek için didinir, asla ölü taklidi yapmazlar, erzak yerine garibanlara para verecek kadar şuurlu kimselerdi.

Yine bu ay fakir fukaranın tanımadıkları kimseler tarafından mahalle bakkalından borcunun sildirildiği bir aydı.

Ramazan 25'i devirdikten sonra çok iyi biliyorum, rahmetli babaannem, bayram için hazırlıklara başlar, evimize gelecek çocuklara, kağıt para, çorap ve mendil istiflemenin telaşına düşerdi.

Hanelerde bayram temizliği başlar, badana-boya yapılırdı.

Arifeden bir gün önce baklavalar açılmaya başlar, evlere olağanüstü bir neşe hakim olurdu.

Yani ramazan ödüllü bir aydı.

Bayrama ulaşıldığında sokaklar, caddeler bambaşka bir havaya bürünür, kapılar hiç kapanmaz, evler misafirlerle dolup taşar, çocuklar bayram harçlığı için girmedik hane, ev, çalmadık zil bırakmazlardı.

Ramazan,

Neşeyi, hüznü, dostluğu, paylaşmayı hatırlatandı.

Aynı zamanda.

Öğretilmiş çaresizlikten kurtulmamız için bize fırsatlar sunan, haydi dirilin, direnişi seçin. Mıymıntılıktan kurtulun, fakir sofralarında fotoğraf çektirip çaka satanlara, hadi oradan diyebilecek ferasetin kodlarını bize sunan bir aydır ramazan...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.