AK Partili Refik Özen, Bursaspor atkısı ve vekiller

YSK, 24 Haziran kesin sonuçlarını açıkladıktan sonra vekiller, kayıt için Gazi Meclis'e hücum etti.

Tabi, ilk kez parlamenter olma heyecanı yaşayanlar da, geçtiğimiz dönemlerde vekil olanlar da kayıt yaptırmak için geldikleri TBMM'de yöresel ürünlerinin tanıtımını yapmak için bir birleriyle yarıştı.

Bu çok tatlı ve hoş görüntüler, gazetelerin birinci sayfalarını süsledi. Televizyonlarda ise ilk haber oldu.

Dolayısıyla...

27. dönem vekillerinin TBMM'deki kayıt işlemleri tarihe geçti dersek abartmış olmayız.

Mecliste şerbet ikramında bulunanda oldu, bal, kaysı yoğurt ve baklava getirende.

Mesela, elinde satırla dondurma kesen AK Parti Maraş Milletvekili Mahir Ünal, gazetecilere açıklama yaparken, "Milletvekili kendi şehrinin, yöresinin tanıtımını yapmakla da görevlidir" diyerek, yapılan ikramların yöresel tanıtıma katkı koyduğunu belirtti.

***

Hatırlarsanız, AK Parti Bursa vekilleri meclise kayıt yaptırmaya Bursaspor atkısıyla gelmişler, kestane şekeri ikramında bulunmuşlardı.

Biz de 27 dönem için parlamentoya kayıt yaptırmaya gidecek olan Bursa milletvekillerinin şehrimizin markalarını, tatlarını meclise götürüp, tanıtıma katkı koymaları gerektiğini bu köşeden dile getirmiştik. 

Kendisi "bir"Bursa ve Bursaspor aşığı olan AK Parti Bursa'nın çiçeği burnunda milletvekili Refik Özen, önerimizin kendisine ufuk açtığını söyledi.

Özen, Gazi Meclis'e Bursaspor atkısı ile gelip, kayıt yaptırdıklarını ifade etti.

Kadim şehre katkı koymaya, değerlerini uluslararası alanda tanıtmak için elinden geleni yapacağını dile getirdi.

Evet, biz Bursalılar olarak umutluyuz, heyecanlıyız.

Neden diyecek olursanız,

Osmangazi İlçe Başkanlığı döneminde Bursa'nın Ankara'da lobi sıkıntısı çektiğini dile getiren, şehri için çırpınan, Bursaspor için elini taşın altına koyan Refik Özen, attığı kararlı adımlar sayesinde bu kentte değer katacağına inanıyoruz.

Son olarak, umutluyuz, ümitliyiz ve hayal kırıklığına uğramak istemiyoruz.

***

FATİH KARAMAN

Yüreği Bursa için atıyordu.

"Bu şehir her şeyin en iyisine layık" ağabey diyordu.

Bursa'nın, sanatkârların anavatanı olduğunu söylüyordu.

Kentimizin markalarının uluslararası alanda tanıtımının yapılmasını, bu sayede de Bursa'nın ekonomik ve turizm alanında daha da büyüyeceğini ifade ediyordu.

Eşsiz tada sahipBağdat Hurma tatlısına evrensellik katmak gerektiğini, Birleşik Devletler de de, Belçika'da da şubeler açmayı hayal ediyordu.

Kocaman heyecanları, kocaman hayaller vardı.

Bir gün bana...

"Vizyonu olmayan, üyelerinden aidat almaktan başka bir işe yaramayan Tatlıcılar Odası Başkanlığına aday olacağım, projelerine ihtiyacım var. Bursa'da ezberleri bozacağız, şehrimizin tüm değerlerini uçuracağız" demişti.

Bağdat Hurma tatlısının mucidi.

Dedesi Güngör Sevinç'in esnaflığına hayrandı.

İnanın, Fatih Karaman'ın yüreği kıtalar dolaşıyordu.

Onca dezenformasyona, masa başında uyuşuk uyuşuk oturanlara rağmen "mahalle kültürü çok önemli" diyordu.

Haset, fesatların pusularına kurban gitti.

Geride iki yetim, acılı bir anne ve eş bıraktı.

Kadim şehrimizin değeri, serinliği, kökü olan Çınar fidanı projemizi Bursa'yla paylaşıp, örnek olacaktı.

Ömrü yetmedi.

Karalar bağlattın bize be kardeş.

Acılara gark ettin bizi be kardeş.

Senden Bursa'mız adına çok umutluyduk be kardeş.

Allah sana rahmet etsinbe kardeş.

Mekânın cennet-i âlâ olsunbe kardeş...

***

BİR SÖZ

Dernek dediğin üyelerine sahip çıkar, sırtlanlar gibi aidat peşinde koşmaz. Biz ezberleri bozmak için adayız. Kocaman hayallerimiz var. Bursa esnafına sahip çıkacağız.

Fatih Karaman