Karabük'e daha çok yatırım yapın, ülke kalkınsın

Bursa Karabüklüler Dernek Başkanı Türkan Polat'ın organizasyonu ile geleneksel hale gelen Ekim buluşmaları için bir kez daha Karabük' e geldik.

Karabük ve ilçeleri, doğa ve tarihle iç içe. Her yer alabildiğine orman.

Burada yeşilin her tonuna rastlamak mümkün.

Şehirde çalışıp emekli olanlar bu kenti terk etmiyor; onun için Karabük'e emekli kenti diyorlar.

***

Evet, kiminle sohbet etseniz, kime sorsanız aynı cevabı veriyor...

"Türkiye'de birçok il kurtuluşunu kutlar, Karabük ise kuruluşunu."

Bu şehre demek ki boşuna Cumhuriyet kenti denmiyor.

Artık geleneksel hale gelen Ekim buluşmalarında bir kez daha,fırsat verildiğinde ok gibi yerinden fırlamak isteyen,Türkiye ekonomisine inanılmaz katma değer katacak olan Karabük'teyiz.

Karabük aynı zamanda demirin dünyaya geldiği şehrin dev fabrikasında, geçen yıl hizmete giren Çubuk Kangal Haddehanesinde, otomotiv sanayisinin ihtiyaç duyduğu çelik kalitelerini üretmeye başlamış.

Düşünsenize... Cıvatadan, somuna oradan da imalat sektöründe akla gelebilecek birçok parça imal ediliyor.

Bu şu demek oluyor; otomotivin ana vatanı Bursa'ya somunlar yurt dışından değil, Karabük'ten gelecek.

Ayrıca Demir Çelik Fabrikasında tren vagonlarının tekerleklerinin üretimi gerçekleşecek.

Bunun için de hazırlıklar son aşamaya gelmiş.

***

Aynı zamanda bu şehrin üniversitesi ülkemiz gençlerinin çekim merkezi olmuş.

Yurttaşlarımız, tayinlerini Karabük'e aldırıyor.

Sebebi... Çocuklarının daha iyi bir eğitim alması.

Bu ifadeler bana ait değil.

Ziyaret ettiğimiz çok iyi bir devlet adamı profili, fotoğrafı veren vali Kemal Çeber'e ait.

Hakikaten de öyle,

Şehirle iç içe bir üniversite ve kampüs.

Yüzü gülen, mutlu mesut öğrenciler haliyle başarılı işlere imza atıyor; burada kariyer için ciddi adımlar gerçekleşiyor.

Tüm bu gelişmelere rağmen Karabük'te gözle görünen bir nüfus artışı yok, aksine Anadolu nasıl insansızlaşıyorsa, Cumhuriyet kenti de anı şekilde ıssızlaşıyor.

Bununla ilgili en dikkat çekici örneğini vali bey verdi.

"Şehrimizin ormanları yüzde 60'tanyüzde 70'in üzerine çıktı" diyerek yeşilin, ağacın bol olduğunu söyledi.

Ancak, batı şehirlerine özellikle İstanbul'a göç eden Karabüklüler, tarlalarını terk etmiş. Ekilmeyen toprak da ormana yakın olunca ormanlaşmış!

Buralarda topraklar o kadar verimli ki, ne ekseniz bitiyor, çıkıyor. Sıkıntı ise ekilenin para etmemesi. Şehirciliğin özendirilecek şekilde algı oluşturması, maalesef Karabük'ün köylerini yaz aylarında tatil yöresi yapmış!

Bu şehir her türlü yatırıma açık.

Yeter ki teşvik edilsin, verilsin, ekilen ve yetiştirilen para etsin.