Kapalı Çarşı kimliğini kaybediyor!

Bursa'ya daha çok turist gelsin, bacasız sanayi sayesinde döviz girdisi tavan yapsın, şehir algısı oluşsun, kentimizi dünya tanısın diye gözle görülen bir didiniş var.

Mesela tarihi aks dediğimiz bir ucu Pirinç Han, diğer ucu Kayhan'a uzanan ticaret alanı...

Yanı sıra kapalı ve açık çarşısının etrafında yer alan hanların ortaya çıkması, yenilenip turizme açılması için gösterilen çabalar.

Geçen gün içinden kendimi bildim bileli geçtiğim Kapalı Çarşı'nın batı kapısından girip, Koza Han'a selam verdikten sonra, yüzümü tekrar batıya döndürüp,  çıktım.

Eskiye ait hatıralar, çarşının cümbüşü bir an gözümün önünden geçti.

Şimdi baktığımızda ise eskiden hiçbir şeyin kalmadığını görebiliyoruz.

Yani... Kimse kusura bakmasın ama burası çarşı olmaktan çıkmış, 'kuyumcular çarşısı olmuş durumda.'

Sağına bak, kuyumcu, soluna bak kuyumcu!

Konfeksiyoncuların karaborsaya düştüğü, ayakkabı satanların bitme noktasına geldiği, müzelik bir tane eşarp satıcısı ve birkaç döviz bürosu. Diğer işyerleri yani dükkanların tamamı kuyumcu.

***

Soruyorum şimdi, ister doğudan, ister batıdan, Bursa'ya gelen yerli veya yabancı turist neden Kapalı Çarşı'ya gelsin, alışveriş yapsın?

Yabancılar bizim şehrimize nişan, düğün için altın, gümüş, küpe köstek,  almaya gelmiyor.

Aksine farklı değerlerin satıldığı çarşıları hayal ediyor, o özlemle şehrimizi ziyaret ediyorlar.

Çeşitlilik istiyorlar...

Tabi, buradaki kuyumcuları tefe koymak, çarmıha germek gibi bir niyetim yok, olamaz da.

Kapalı Çarşı'daki çeşitliliğin, zenginliğin dibe vurmasının sebebi ekonomik nedenler.

Ancak bu fotoğrafın, görüntünün değişmesi için her zaman elini çarşılarımız için taşın altına koyan BTSO ve onun başkanı İbrahim Burkay bir şeyler yapmalı.

Alinur Aktaş ve Mustafa Dündar'la kafa kafaya verip, çareler üretmeliler.

Kapalı Çarşı, 40 yıl öncesi gibi renklenmeli, ayakkabı, havlu, çakı, bıçak kısacası Bursa'nın markaları burada satılmalı ki turistlerin ilgisini çeksin, alışveriş yapıp döviz bıraksınlar.

Sizlere tazecik, sıcak bir örnek vermek gerekirse,

Gaziantep; çarıkçılar, bakırcılar, baharatçılar çarşısıyla parıldıyor.

***

BURSA'YI SEVECEKSİN VE HİZMET EDECEKSİN

Bu fotoğrafı Kayhan'da çektim.

Irgandı'nın batı yakasındaki çıkışta, hepimizi selamlayan mütevazı bir evin önü.

Araba lastiklerini değerlendirmişler, doğal saksı yapmışlar.

Lastiklerin içinde domates, yeşilbiber fideleri gördüm çok sevindim.

Ayrıca, çeşit çeşit çiçekler ve güllerde vardı.

Yani...

Yeter ki insanın canı bir şeyler yapmak, Bursa'ya hizmet etmek istesin.

Yeşillendirmek, şehrin her bölgesine, mahallesine fidan dikmek de, kentte sorumsuzca icraatlar yapmak isteyenlere tepki göstermek de kendi elinde.

Yapmak istersen,

"Eğlenmenin adamı değil de, eylem adamı' olduğunda çok şeyin üstesinden gelirsin.

***

BİR SÖZ

Hızlı hareket edin ve bir şeyleri bozun. Bir şeyleri bozmadığınız sürece yeterince hızlı hareket etmiyorsunuzdur.

Mark Zuckerberg