JAK Timinden Ahmet Erol'un borcu kalmadı

Pazar akşamı saat 21.20...

İftar sofrasından kalkalı baya zaman oldu. Orucumuzu açmanın keyfi, neşesi bedenimizi sarıp sarmalamış.

Tam bu sırada telefon çaldı, arayan DHA'dan Hüseyin Tüccar.

İki kelime ettikten sonra, titrek sesiyle şu ifadeleri mırıldandı.

Abi, bizim Ahmet Erol vardı ya, hani gönüllü olarak dilekçe verip Tunceli'ye gitmişti...

Evet kardeş.

Biraz önce haber geldi, iftar saati şehit düşmüş.

O an ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı şaşırdım, inanmak istemedim ama benim bildiğim Tüccar, ölüm şakası yapmazdı.

Uludağ Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timinin çalışkan, etliye, sütlüye dokunan, silah arkadaşlarının dertleriyle dertlenen Ahmet Erol'u şehit olmuştu.

Aman Yarabbi.

Hüseyin Tüccar, aramadan önce gök yarılmış, ağlamıştı Ahmet Erol'a...

Ama bizim, ruhumuz karardığı için anlamadık tabi!

***

Uzun yıllardır böyle bir daralma gelmedi göğsüme. Bosna'yı, Tebriz'i, Bursa'yı Konya'yı duman kapladı bir anda.

Daha bundan 3 ay önceydi.

Hüseyin Tüccar, o meşhur köpüklü kahvesini yapmış Ahmet Erol'la sohbet ederken birlikte yudumlamıştık.

Sohbetimiz esnasında Ahmet,  bize sürpriz yaptı!

Abiler,  ben dilekçe verdim, doğuya gidiyorum, hakkınızı helal edin demişti.

Sonra şu cümleler döküldü dudaklarından.

Borcumu ödeyeyim...

Oysa ki, Ahmet Erol, şark hizmetini yapmıştı...

Evet, Kamil, sen rahat ol, Ahmet Erol borcunu ödedi.

Sen; han, kat, yat, yalı, otomobil ve arsa peşinde koşup borç ödeme derdindeyken, bu ülkenin azınlıkta olan yiğitleri de bedenlerini siper ediyor. Sen rahat rahat 20 yıl uyuşmuş bir şekilde taksit ödeyesin diye!

Artık Ahmet Erol'un borcu kalmadı, hesap tamam!

Sizler, bizler, karpuz suyu, meyve suyu, soğuk ayran yudumlarken,  Jandarma Ahmet Erol'un yudumladığı herkese nasip olmayan cinsten.

Ahmet Erol yok artık!

***

Tunceli'nin Nazımiye İlçesi kırsalındaki operasyonda PKK'lı terörist grup tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu 31 yaşındaki Uzman Jandarma Ahmet Erol, kuş oldu, uçtu gitti.

O çabuk çabuk konuşan, mert, gözü pek Özel Harekâtçı Ahmet Erol'u sarıp sarmaladılar şimdi.

Geride bir sürü anı bıraktı.

Uludağ'da kaybolan vatandaşları bulan, soğuktan ölmek üzere olanları hayata tutunmasına yardımcı olan Ahmet yok artık.

Geride gözü yaşlı anne-baba ve sevdikleri kaldı.

Bir de kar kütlelerinin arasından çıkarıp beslemeye başladığı "Garip" ismini verdiği köpeği.

Senin hakkını ödeyemeyiz Ahmet kardeş. Asıl sen hakkını helal et!

Hani diyor ya Yaşar Kemal, "O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler" diye...

Ahmet Erol, borcunu ödedi ve gitti.

Var mı başka isteğiniz?