İşçi, emekli, esnaf artık gülsün

Şu bir gerçek ki.

Millet ses verdi,  rahatsız edici olsa da kulak vermek gerekir.

24 Haziran geride kaldı.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

AK Parti, büyük seçimden MHP'nin desteği ile galip çıktı.

Yalnız Türkiye genelinde olduğu gibi, iktidar partisi Bursa'da da oy kaybına uğradı.

Başkan Erdoğan, her şeyin farkında; süreci titizlikle inceleyecek.

Bundan sonra Türk halkı ekonomik rahatlama bekliyor.

Esnafın, işçinin, emeklinin kulağı tetikte.

Sanayici, iş adamı da aynı şekilde.

Diğer yandan kutuplaşmalar; keskin, üzen, ötekileştirmeye dönük açıklamalar, çıkışlarda son bulması gerekiyor.

Yeni bir sayfa açılacaksa, çatık kaşlar, kin ve nefret söylemleri toprağa gömülmeli.

Zaten, o keskin ve fırtınalı hava duruldu.

Partisinden bile daha çok oy alan Muharrem İnce,  gecikmeli de olsa, çıktı, "Yenildik, arada çok büyük bir oy farkı var, Erdoğan kazandı" diyerek, "muhalefet lideri" olduğunu gösterdi.

Yani gecikmeli de olsa yenilgiyi kabullenen bir muhalefet söz konusu.

"Kampanya sürecinde yaşananlar, kampanya döneminde kalır" diyerek hareket ediliyor artık.

Başkan Erdoğan, "Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı da aldık. Önümüzdeki dönem, milletimizin karşısına tüm bu eksiklerimizi tamamlayarak çıkacağımızdan emin olun" ifadelerini kullanıyorsa...

Bu saatten sonra iktidar partisi, kendisine kora kor muhalefet edecek iki liderle mücadele edeceğinin farkında.

Dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan, tepeden tırnağa, metal yorgunluğu içinde olanları gözden geçiren bir adım atmaya hazırlandığı kesin gibi gözüküyor.

Vatandaşın cebini doldurmak, kodlarına dönmek zorunda.

AK Parti'nin teşekkür reklamlarında dile getirilen, "yeni bir sayfa açıyoruz" şeklindeki sözler, moralleri yükseltsin.

Çünkü Kürt, Acem, Laz, Türk, Çerkez, Arap hepimiz kardeşiz...

Yeni bir başlangıç için kapı açıldı.

Hani şu seçim öncesi dillendirilen, dip dalga bu olsa gerek...

***

UYUŞTURUCU LAFLA DEĞİL, İCRAATLA BİTER

Vali İzzetin Küçük, Sağlık Müdürlüğü'nün düzenlediği "Dünya Uyuşturucu Kullanma ve Kaçakçılıkla Mücadele Günü" paneline katıldı.

Uyuşturucu kullananlara sevgiyle yaklaşıp, "bu illeti yok edeceğiz" dedi.

Uyuşturucunun topluma terörden daha fazla zarar verdiğini söyledi.

Gençlerin bağımlı olmalarının en büyük nedeni şefkatsizlik olduğuna işaret etti.

Sevgi ve muhabbete, diyaloğa ihtiyacı olan gençlere ilk önce kucak açması gereken ailelerine ve bizzat kendilerine yardım elini uzatacak olanların Diyanet mensupları olduğunu düşünüyorum.

Tabi, görev yaptıkları camiye ezan okunmadan gelmeyi akıl ederlerse!

Mahallede, görev yaptıkları semtte, gençlerle kendi çocukları gibi muhabbet kurabilirlerse...

Asla akıllarından geçirmedikleri, komşu ziyaretlerini yaparlarsa...

Kıraathane, birahane ziyaretleri yapmayı akıl ederlerse...

İşte böylece...

Gençlerin ensesinde boza pişiren uyuşturucunun sonunun gelmesinde öncü olurlar.

***

BİR SÖZ

İçi dışı bir olmak lazım, kabir var kardeş, kabir...

Yusuf Ziya Cömert