Gündüz sigortalı, gece kayıt dışı

Yerli üretim, yerli üretim diye hükümetin bakanları avazı çıktığı kadar bağıradursun...

Paketler, teşvikler açıklanmasına rağmen, kayıt dışı istihdam hâlâ devam ediyor.

Tabi bunun en büyük sebeplerinden birisi artan maliyetler.

Ve...

 Ülkemize muhtemelen kaçak olarak gelen Hindistan ve Pakistanlı işçilerin yanında Suriyeli mültecileri de eklediğimizde, ortaya korkunç bir tablo çıkıyor.

"Sigortasız işçi çalıştıran yanar" başlıklı kamu spotlarına, sıkı denetimlere rağmen, maalesef kaçak işçi, bir diğer adıyla ucuz işgücü hâlâ revaçta.

Belki duymuşsunuzdur; Doğu ve Güneydoğu illerinde terör örgütü yandaşları için sıkça kullanılan bir söz vardır, "gündüz külahlı, gece silahlı" diye.

Üzülerek belirtmek istiyorum ki...

Sanayi şehri olan Bursa'da üretim yapan bazı firmalar ucuz maliyet ve düşük maaş vermeyi tercih edip Suriyeli mültecileri, Hindistan ve Pakistanlıları fabrikalarında, atölyelerinde çalıştırıyor.

Bu skandal, özellikle Küçük Sanayi Bölgesi'nde zirve yaptığı iddia ediliyor.

Mesela...

Gündüz az sayıda sigortalı işçi çalıştıran firmalar, gece karanlık çökünce çok sayıda mülteciyi fabrikaya alıp sabaha kadar üretime devam ediyorlarmış.

Tekstilden otomotive birçok sektörde, ayrı ayrı ülkelerden gelenler kanunsuz bir şekilde çalıştırılıyorlarmış.

Hatta Hindistan ve Pakistanlı işçiler, çalıştıkları fabrikada yatıp kalkıyorlarmış.

Daha çok üretim yapılsın diye işçilerini fabrikalarında yatıran Çinliler gibi.

***

İnanılır gibi değil doğrusu.

Kendi şehrinin insanı işsiz, perişan bir şekilde gezerken,  vicdanları zerre kadar sarsılmayanlar, nasıl oluyor da bu insanları ağır yaptırımlar olmasına rağmen işyerlerinde çalıştırabiliyor?

Bazı işverenler, ağır maliyetler yüzünden ne yapacaklarını şaşırmış...

Ayın sonu gelmesin diye dua ediyor da olabilirler.

Ancak, lafa geldiğinde milliyetçilik sloganları atanların da sigortasız işçi çalıştırmaları, hakikaten utanç verici.

Umarız, SGK yetkilileri denetimlerini artırır.

Bursalılar işsiz gezerken, Pakistan, Hindistan ve Suriyelileri fabrikalarında kayıt dışı çalıştıranların fabrikalarına habersiz misafir gibi "biz geldik" derler.

***

TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI NE YAPMAK İSTİYOR?

Hayvancılıkta maalesef dibe vurmuş durumdayız.

İktidar partisi, arayış içinde. Küçük ve büyükbaş hayvancılığı teşvik eden bir sürü proje ortaya koyuyor, hibe veriyor.

Sebep belli, üretimi arttırmak, ithalatı düşürmek.

Gelin görün ki...

Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, herkesi şaşkınlığa düşüren bir uygulamaya geçmeye hazırlanıyor.

Hayvanların bedavadan beslendiği meralar, kiraya verilecekmiş.

Bu uygulamaya...

Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Derneği Başkanı Yıldırım Orhan tepki gösterdi. Çıkacak olan kanunun besicilere büyük zarar vereceğini belirtti.

Hakikaten çok ilginç.

Hâlâ Bulgaristan'dan saman ithal etmeye devam eden ve hâlâ üreticiye ithal yemin satıldığı bir ülkede...

Bakanlığın böyle adım atması bana, Üstat Necip Fazıl'ın Muhasebe şiirindeki şu dizelerini hatırlattı...

"Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

Alt kat: Kız kardeşimin (Tamtam) da çığlıkları.

Hayret bir şey doğrusu...

Bir yanda hayvancılıkta yerli üretimi arttırmak zorundayız diyen Başkan Recep Tayyip Erdoğan, diğer yanda, meraları kiraya vermeye hazırlanan Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı.

***

BİR SÖZ

Nasihatim sana: Herzeyle iştigali bırak; adamlığın yolu neredeyse, bul da girmeye bak.

Mehmet Akif Ersoy