Çekirge Devlet'te işler nasıl düzelir?

AK Parti iktidarı sağlık alanında çeşitli adımlar atarak takdir toplarken, bu işlerin başında bulunan bazı sorumluluk sahipleri ise hem görev yapanları hem de vatandaşı canından bezdiriyor.

Görevlerini aksattıklarından dolayı da yapılan iyilik adımlarının izlerini silme gayreti içine girerek baltalıyor ve birçok kişiyi hüsrana uğratıyorlar.

Şair şöyle diyor...

'Şimdi sizlere yazdıklarımı iyi okuyun.'

Artık...

Hayret mi ederseniz yoksa 'yazıklar olsun' mu dersiniz bu sizlerin tercihi.

Çekirge Devlet Hastanesi Başhekimi Engin Paralı, iddiaya göre devlet ciddiyetinden uzak.

'Başbakan'ın akrabasıyım' algısını oluşturup, insanların huzurunu bozuyormuş.

Bir hekime yakışmayacak üslupla hareket ediyor, işini yaparken küfürlü konuşmalarla etrafındakileri utandırıyormuş.

Sayın Paralı, Bursalılar adına sizden bir ricamız olacak.

Algı oluşturarak insanların, çalışanların huzurunu bozmanın yollarını düşünüp, arayacağınıza bu hastaneyi parmakla gösterilen bir sağlık merkezine dönüştürseniz daha iyi olmaz mı?

Oysa siz işinizi yapsanız, gecenizi gündüzünüze karıştırmış olsanız, Çekirge Devlet'teki personel işine daha iyi sarılacak, sarı alanda, kırmızı alanda duran hastalara ve yakınlarına daha iyi davranılacak.

***

Mesela, hastanenin acil servisinde çok değil bir saat vakit geçirseniz acılara, kederlere, ötekileştirmelere şahit olacaksınız.

Tabi böyle bir aidiyet duygusu ve şuuru içindeyseniz.

Şunu bilseniz iyi olur diye düşünüyorum; önünüze bir gün kaldıramayacağınız büyüklükte bir engel çıkar da altında kalırsanız şaşırmayın. Çünkü işini gerçekten seven devlet görevlileri ve vatandaşlarımız hâlâ mevcut.

Siz işinizi yapın, verilen görevin üzerine koyarak dikkatleri çekin.

Alkışı hak edin.

Personelin performansını arttıran adımlar atmayı akıl edin!

Dokunacaksanız bir umuda dokunun, şefkat basamaklarının önündeki engelleri kaldırmayı düşünün.

Görev yaptığınız hastaneye gelen hastalar ve yakınlarının memnun olacağı hizmetlere imza atın.

***

Bu arada Sağlık Müdürü Özcan Akan'a da bir çift sözümüz ve önerim olacak.

Ne olur hastaneleri tebdili kıyafetle ziyaret edin ki, açıklı manzaraları görün.

"Susturulanlar, sindirilenler, sesi kısılanlar, sesi bastırılanlar" açısından da olaya bir bakış atın.

Tabi bazı protokol işlerinden vakit ayırabilirseniz...

***

İYİ PARTİ MEDYADAN ŞİKAYETÇİ

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan,

İYİ Parti'nin Olağanüstü Büyük Kongresi'nin yankıları sürüyor.

Bursa'daki İYİ Partililer, medyadan şikâyetçi.

"Anadolu Ankara'ya aktı, ancak kongremiz gazetelerde, televizyonlarda yer almadı" diyerek isyan ediyorlar.

Eğer gerçekten böyle büyük bir katılım söz konusuysa, gazetelerin sayfalarında yer bulup bulmamak çok önemli olmasa gerek.

'Neden mi' diyeceksiniz...

Şöyle geriye doğru bir gidin.

Mesela 2000'li yıllara,

Recep Tayyip Erdoğan yüzbinlere konuşuyor, inanılmaz bir sevgi seli onu takip ediyordu ama ne gazeteler ne de televizyonlar Erdoğan'ın varlığından söz bile etmiyorlardı.

Sonra ne mi oldu?

2002'de bir devrim yaşandı, ezberler bozuldu.

***

BİR SÖZ

Aydınlığın sağı solu olmaz

Bülent Ecevit