Bursa Valisi, Müftü Turan ve helaya adam zincirleyen imam!

Bu ülkenin tarihi canlı canlı yakılanları yazdı.

Kumpasları, alavere dalavereleri yazdı.

Maalesef, Başbakan'a kolpa yapan Genelkurmay Başkanı'nı yazdı!

Eften püften sebepler üretip Başbakan ve bakanları asanları da!

İmam hatipler kapatılmasın dedikleri için okulların önünde vatandaşlarını coplayıp tekmeleyen sözde polisleri de yazdı!

Say say bitmiyor işte.

Şimdi de şehrimizde cami helasına 11 yıldır hizmet eden Afgan uyruklu Nur Muhammed Bilgin'i; hesap kitap yaparak kovan, cami tuvaletine zincirleyen Süluki Camii'ne yeni atanan imam Metin Ukşal'ı yazacak!

***

Bu camide uzun yıllar imamlık yapan; ismine, yaptıklarına, insani adımlarına, ağabeyliğine, biricik İslam'a yaptığı hizmetlerine şahit olduğumuz İsmail Başol başka bir mescide gidince,  yerine gelen maaşlı memur imam Ukşal yüzünden, insanlık adına metin olmadığımız çetin bir hadise yaşanmış!

Süluki mescidinde yaklaşık bir ay önce başka bir camiden gelip göreve başlayan, aklı insanlığı kurtarmaktan çok helacıyı kovup kendi adamını getirmeye çalışan maaşlı memur Metin Bey; şimdi sıkı durun 68 yaşındaki Nur Muhammet Bilgin'i helaya zincirle kilitleyip cezalandırmak istemiş!

İmam Bey ne bilsin, bu ülkede yargıçların, savcıların olduğunu!

Kafasına göre takılıyor işte!

Kendine göre usullerle, gerçi bu usullere milletimiz "mafya" diye adlandırsa da imam Metin efendi, Nur Muhammet Bilgin amcanın burada serinleyeceğini düşünerek böyle bir eylem gerçekleştirmiştir!

Allah'a şükür...

Helacı amcayı, zincirle kilitlendiği fayans manzaralı hapishane ortamından çevredeki yurttaşlarımızzinciri kırarak kurtarmışlar.

***

Şimdi sıkı durun, hanımlar beyler...

Yaşanan bu olayın ardından imam Metin Ukşal, "ben görev yaptığım camide nasıl farklı adımlar atarım da insanların mescide gelmesini sağlarım" diye düşüneceğine, akıl edeceğine; bu olayı duyup helacı Nur Muhammet Bilgin'e destek vermeye gelenleri korkutmak için yakınlarını caminin önüne asker gibi dikmiş!

Hatta geçenlerde...

Anadolu Ajansı'nın muhabirleri kavga gürültü olduğunu duyup komşu oldukları caminin önüne geldiklerinde, imam Metin Bey'in adamlarının saldırısına uğramışlar. Ancak araya girenler sayesinde canlarını kurtarabilmişler.

***

Ben de geçtiğimiz Cumartesi günü yıllarca İsmail Başol sayesinde uğradığım Süluki mescidine öğlen namazını kılmaya gelmiştim. Geliş amacım, ibadetti.

Ama...

Namazın ardından, yanıma gelen iki kişi benimle konuşmak istediklerini söylediler. Bende "hayrola nedir konu" diye ifadeler kullanınca, eveleyip gevelediler ve "dün Olay gazetesinde bu camiyle ilgili haber çıktı" diye baklayı ağızlarından çıkarınca, bende "bu haber ajans haberi, o gazete alıp kullanmış" dedim.

"Ya, bu işler doğru değil" diyerek konuşmaya devam ettiler. Bende, haberin sadece başlığını okuduğumu, detayına bakmadığımı söyleyince, o iki kişiden birisi "bilmiyorsun madem bu camiye neden geldin" diyerek kendince ukalalık yaptı. Bende kendisine gerekli cevabı verip oradan ayrıldım.

Lafı daha fazla uzatmayacağım.

İmam Metin Ukşal'ın bu davranışından dolayı Nur Muhammet Bilgin'e el uzatan avukat Sevgi Şule Ak, dava açmasına yardımcı olmuş.

Konu şimdi yargıda.

***

Ancak Metin Ukşal, Nur Muhammed Bilgin'den iddiaya göre tuvaletlerin işletmesi karşılığında bin 800 lira talep etmiş.  Kirayı kabul etmesine rağmen Bilgin'e ödediği bin 800 lira karşılığında bağış makbuzu kesilmiş.

Aylık kirasını ay içerisinde parça parça ödeyen Bilgin'e imam Metin Ukşal "Sen bu parayı ödeyemiyorsun. Sen yapamayacaksın.  Git başkaları baksın"  demiş.

Kendisinden yaşanan olayla ilgili bilgi aldığım Nur Muhammet Bilgin; üzüntülü, hayal kırıklığına uğramış vaziyette. İsmail Başol'un,tuvaletlerin elektrik ve su faturasını ödemesi karşılığında burayı temizlemesi için barınmasına yardımcı olduğunu biliyorum, şahidim.

Dedim ya, aklı farklı şeylere çalışan imam Metin; bu da yetmezmiş gibi cami derneği kurup kendisini de başkan yapmış!

Nasıl ama say say bitmiyor, değil mi?

Zehirlenmeler biteceğine devam ediyor!

Yemin ediyorum, bu yaşananlar şuan Kuzey Irak'ta olmuyordur.

Burası Bursa... Kimden yüz buluyor bilmiyorum ama adamlarını caminin önüne dikip, oraya buraya bakanları "durmayın burada, çekin gidin" dedirttiren Metin Ukşal'a birileri "hop burası dingonun ahırı değil" demesi gerekiyor.

Bursa Valisi İzzetin Küçük ve İl Müftüsü İzani Turan, bu Metinhocaya "sen kim oluyorsun" demeliler, haddini bildirmeliler.

Naif ve kıymetli insan Müftü İzani Turan, bu olayın ardından bu "imamı" bu camideki görevinden alıp başka bir yere göndermeli.

Çünkü... Burada huzur kalmamış.

Gazetecilere sarkıntılık yapan, caminin ufacık bahçesinde vatandaşa sağa sola bakmayın diyenlerden de hesap sorulmalı.