Bursa'nın sokaklarını aracısız gezin Valim!

Geçenlerde Valilik basın bürosunun geçtiği haberde "Bursa Valisi İzzettin Küçük'ün bugünkü durağıYunuseli Güneştepe Mahallesi oldu" spotuyla gazetelerin mailine geçildi.

Tabi... Semte, mahalleye yapılan ziyaret "biz geliyoruz, haberiniz olsun" şeklide gerçekleşti.

Vali Bey'i; önerilere, projelere ve tabi ki eleştirilere gözlerini kapamayan, kulaklarını tıkamayan birisi olarak biliyorum.

O zaman hemen topa girip birkaç laf etmek, gördüklerimi dile getirmem gerekiyor.

Zaten şöyle geriye doğru baktığımızda Hz. Peygamber; hayatının tamamını her kim olursa olsun feryada, büzülene, üzülene, ağlayana, aç kalana gözlerini açan, duyan bir fani olarak tamamladı.

Öyle adımlar attı, öyle ilişkiler kurdu ki, Mekke'nin en zengini, kibirlisi Ebu Cehil bile kendisini alkışladı, boyun eğmek ve kabullenmek zorunda kaldı.

***

Şimdi, bu şehre karanlık çöktüğünde belli semtlerde acayip şeyler oluyor.

Mesela, Merinos'taki fuhuş pazarı, diğer adıyla utanç tablosu!

Doğanbey Toki sakinlerinin, hatta o çevredeki evlere girip çıkan değişik tipte insanlarla imtihanları, çözülemeyen sorunları.

Mesela burada, uyuşturucu ve günlük kiraya verilen daireler!

Kent meydanının arka sokaklarında kaçak sigara satan ne idüğü belirsiz tipler!

Başka...Görükle'de, belkide birçok yerde, apartman dairelerinde eskortluk yapan kadınlar.

Çok şaşıracaksınız belki ama parfüm firmalarının siparişine yetişmekte zorlandığı plastik şişeleri boşaltıp met denilen uyuşturucuyu Orhaneli'ndeiçen gençler!

Beyazıt, Hacivat ve Çukurca mahallelerindeki uyuşturucu ticareti!

Hastanelerde vatandaşla iyi diyalog kuramayan personel, postanelerde eski Türkiye'de olduğu gibi kuyruk bekleyen Bursalılar.

Cami cemaati ile bir türlü istenilen teması oluşturamayan, bazı diyanet mensupları.

***

 Bu yazdıklarımdan ötesi de var; kanayan, çatlayan yaralar, fışkıran günahlar!

Diyorum kisayın valimiz;Bursa'mızın semtlerini, mahallelerini ziyaret ederken, habersiz gelişler, uğrayışlar yapsanız çok daha iyi olacaktır.

Bursalılarla aracısız konuşsanız, önerilere kulak kabartsanız, çat kapı yapıp soluk yüzlü anneleri bir dinlesiniz!

Mesela, Karabaş-i Veli Tekkesinde insanların iyi niyetini sömüren sahte şeyhle ilgili insanlarla bir konuşsanız.

Kamu malı nasıl çarçur ediliyor, bir görseniz!

Bilesiniz ki...

Hesap yapanlarla hasbiler bir değildir, ayırmak ve ayırt etmek gerekir.

Biliyorsunuz ki...

Asıl Oscar ödülü, mazlumların feryadını duymanız sayesinde size yakışacaktır, ahirete kadar sizinle olacaktır.

Geçici ödüllerle avunanları tarih hiçbir zaman yazmıyor, arşın sahibinin duyduğunu duyanları Yaratıcı katında ödüllendiriyor.

Sayın Valim.