Bosna Hersek ve Aliya İzzetbegoviç

Bulutlarla dağların, ağaçlarla suların arkadaş olduğu şehirler arıyorsanız Bosna Hersek'e gelin.

Bunun yanında en acımasız katillere bile rahmet okutan cinayetlerin işlendiği bu toprakların her metre karesinde zalimce şehit edilen350 binin üzerinde gencin, ihtiyarın, kadının, çocuğun, bebeğin mezarlarını görmeye gelin.

İbret almak,Sırp vahşetine şahit olmak, hızla yoksullaşan Bosnalı kardeşlerimizin acınacak halini görmeye gelin.

Şu bir gerçek ki,

Bosna Hersek'in başkent Saraybosna, tarihle iç içe bir şehir.

Her yerde Osmanlı'nın izlerine rastlamanız mümkün.

Başkente adeta turist yağıyor.

Türkiye'den gelenler azımsanmayacak kadar çok ama buraların esnafı tek kelime Türkçe bilmemekle birlikte müşterilerine karşı takındıkları tavır da çok ilginç!

Esnaf Türkçe bilmediği için alışveriş yapmakta zorlanıyorsunuz. Hele karnı acıkanlar,mekân sahiplerine derdini anlatırken helak oluyor.

Turist rehberlerinin işi sadece para kazanmak olunca, buradaki sıkıntılar bir türlü yetkililere aktarılmıyor.

Dolayısıyla elçilik görevlileri kesinlikle bu sıkıntılar üzerinde durmalı. Yaşanan kopukluklarbir an önceortadan kaldırılmalı.

***

Gezdiğim şehirlerde sanayi yok, haliyle sanayi olmayınca üretimde olmuyor.

İşsizlik yüzde 45'in üzerinde. Boşnak Müslümanlar fakir, köyler tıpkı Türkiye'deki gibi boşalmış. Bir umut şehirlere gelmişler.

Burada Vatikan'ın hâkimiyeti çok fazla.

Gittikçe fakirleşen Boşnaklara karşılık Hırvatlara, Sırplara adeta sosyal yardım adı altında para yağıyor.

Hırvat devleti, vatandaşlarınınBosna Hersek'i terk etmemeleri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor; çocuk teşvikleri ise bu adımların başında geliyor. Zaten Vatikanda gerektiğinden fazla destek veriyor.

Hırvatlarda hâlâ kin ve nefret devam ediyor. İş yerlerinde çalışmak isteyen Müslüman Boşnaklara "250 EURO maaşı kabul edersen çalış" denilirken, kendi dindaşına ve vatandaşına 450 EURO para vererek, hangi hesapların peşinde olduklarını göstermiş oluyorlar.

Bosna Hersek bizim parçamız diyen Türkiye'nin ve her seferinde, fırsat bulduğunda buralara Bursa'dan tatile gelen Bursalı iş adamlarımıza teşvik kapıları açılıp, istihdam yapmaları sağlanmalı.

Birileri şunu diyebilir...

Üç başlı bir yapıda olan Bosna'ya istihdam nasıl gerçekleşir?

Büyük devletsek bunu başarabiliriz...

Bilge Kral, büyük komutan merhum Aliya İzzetbegoviç, ülkesinin bağımsızlığı için mücadele eden bir dehaydı.

Ama gelin görün ki yurttaşları,Vatikan'ın yürüttüğü kapmayalar yüzünden zor duruma düşmüş vaziyette.

Tarıma ve hayvancılığa müsait olan Bosna Hersek ve Boşnaklar bizim parçamızsa, onlara mutlaka sahip çıkmak zorundayız.

Aksi halde Aliya İzzetbegoviç'in kemikleri kıyamete kadar sızlar.