Basketbolcu Mehmet ve havaalanın koltukları

Bazen makam koltuğunda otururken,  sokakta yatanı, direk dibinde büzüşeni, titreyeni, çöp tenekesinde ekmek arayanı göremiyorsun!

Piramitleri yaptıranlar da görmüyor, göremiyordu ama şimdi neredeler?

Tasa, kasa ve kibir denizinde gezerken, 'bu çadırın sorumluluğu bize ait değil' deyiverip sıyrılıyorsun işin içinden öyle değil mi Kamil!

Zehirlenme öyle etkili ki, sosyal demokratlar, muhafazakarlar, aşağıdakileri ve yukarıdakileri ablukasına alınca, hastanede, postanede ve havaalanının koltuklarıyla arkadaş olanlar görünmez oluyorlar!

***

Daha bir yıl öncesine kadar Nilüfer Belediyespor Basketbol takımının formasını terleten Mehmet Şanlı, bir anda ortaya çıkan rahatsızlığı sonucu, çok sevdiği basketboldan koptu!

Psikolojik tedavi sürecinde ilaçlarını düzenli kullanırken, öz babasının kendisini terk etmesiyle bunalıma girdi.

Sahiplenilmesi, 'gel bakalım kardeşim, sen bizim sporcumuzsun' denilmesini beklerken, Mecnun'a döndü.

Basketbol Federasyonu, Mehmet'in durumuna sessiz kalmadı; ev aldı, tedavi ettirdi.

Ancak,

Şanlı ile sürekli ilgilenilmediği için dev adam, kederine terk edildi.

Bu koca boylu çocuk şimdi...

İki aydır Atatürk Havalimanı'nın dış hatlarında yolcu bekleme salonunda ikamet ediyor, Amerika'da basketbol oynama hayaliyle yanıp tutuşuyor.

Evet, bir Türk evladı dün şöhreti, parası varken, bugün aklını yitirdiği için ötekileştirilmiş vaziyette.

Ne arayanı var, ne de soranı.

Bu ülke ne ara böyle acayipleşti?

Diriyim diye gezenler; yaşarken ölenleri, sokakta sürünenleri göremez oldular.

Şöyle kafanı kaldır da bir bak etrafına, bu çadırın denetimi bize ait değil diyen insan!

***

DÜNYA MARKASI ULUDAĞ GAZOZ

Sanki tarımla ilgili tüm sorunlarımız halledilmiş...

Sanki çiftçi ektiğinin parasını kazandığından dolayı, köylere tersine göç başlamış...

Sanki kırmızı et sofralara, her hafta giriyormuş...

Sanki patatesler depoda çürümeye terk edilmemiş...

Sanki tüm bu saydığım sorunlar bitti de şimdi başımıza şeker fabrikalarının satışı çıktı!

Ancak...

Bursa'mızın dünya markası Uludağ Gazoz, gazetelere verdiği ilanda şeker pancarına sahip çıktı.

Ömer Kızıl, kalkıp dedi ki:

"Bugüne kadar yaptığımız gibi tüm üretimimizi, memleketimizin pancar şekeriyle yapmaya devam edeceğiz. Afiyetle"

***

BİR SÖZ

Osmanlı'yı niçin hakkıyla yorumlamayı bilmiyoruz? Çünkü bizim bilmeye değil, tatmin olmaya ihtiyacımız var.

Dücane Cündioğlu