Ayhan Salman ve gömleğin düğmeleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'dan sonra kendisi için en önemli ve özel şehrin Bursa olduğunu bilenler bilir.

İzinde gitmekten büyük şeref duyduğu ecdadına olan muhabbetini de.

İşaret gösterip, sözünde durmayanların gözlerinin yaşına bakmadan ajandasından sildiğini de.

Herkes gibi AK Parti'de siyaset yapanlar, yapmış olanlar çok iyi bilirler.

Gazetemizin konuğu olan AK Parti Bursa il Başkanı Ayhan Salman'la sohbete yukarıda yazdıklarımı konuşarak başladık.

Atanmışlığını 25 Şubat'ta yapılacak olan kongrede seçilerek taçlandıracak olan Salman, şehrimizin  "kadim ve özel" olan şifresini iyi ezberlediği ve dersine çalıştığı her halinden belli.

Onun için Bursa'nın en önemli meselesi olan trafik ve kentsel dönüşümüanaliz ederek, dikkat ederek, doğru adımlar atarak çözeceklerini söyledi.

Ayhan Salman, tarih şehrinin turizmin merkezi olduğunun bilinciyle de hareket ettiklerini ifade etti.

Başkan Salman, bundan sonra kentin kaynaklarını sağlıklı bir şekilde kullanılmasını sağlayacaklarının altını çizdi.

Başka ne dedi Salman?

"Artık gömleğin düğmeleri doğru iliklenmesi gerekiyor.

Ecdadın bize bıraktığı mirasa sahip çıkmak, korumak, yaşatmak zorundayız.

Projelere, ortak aklı ve istişareyi dâhil edeceğiz."

***

MUHALEFET SORUNU DEVAM EDİYOR

Malum siyaset muhalefetle yapılıyor ama Salman haklı olarak, hem Bursa'nın hem de Türkiye'nin muhalefet sorununun devam ettiğini dile getirdi.

Yani silkeleyemeyen, halka umut vermekte refleks geliştiremeyen; iktidara adayım derken Adnan hoca gibi hoplayıp zıplayanlar var! 

Ümit yerine, simitle uğraşanlar var.

"Gel tek başına ekrana çık konuşalım" diye yıllardır Recep Tayyip Erdoğan'a laf yetiştirmekten başka icraatı olmayan, girdiği seçimleri kaybeden CHP var.

MHP'yi soracak olursanız; şimdi yedek kulübesindeler, ısınmaya devam ediyorlar!

İl Başkanı Ayhan Salman'a ısrarla sorduğumuz kadim şehrimizin bağrına saplanmış olan Doğanbey Toki mevzusuna, "Bursa'yı doğru analiz etmeye çalışıyoruz" diye cevap verdi.

Evet, Salman'ın Bursa'ya olan sevgisine ve muhabbetine şahit olduk. Maksem yokuşunu, Hamzabey'i, Muradiye'yi bizlere anlatırken mutlu olduk, keyif aldık.

Neden mi?

Bu şehre ithal edilenleri, Hamzabey'e gittiklerindeMuradiye'yi bulamadıklarını gördük de ondan.

Bu yüzden gömleğin düğmelerini doğru iliklemek çok önemli.

***

AŞIMIZA SAHTELİK KARIŞTI

Herkesin bildiği bir söz var; anneler, yaptıkları yemeğe sevgisini katar. O yüzden yemeklerin tadı bambaşka olur.

 Şimdi iş değişti, yediklerimizin çoğuna sahtekârlık bulaştı.

Plastik pirinçten sonra şimdi de sütü olmayan beyaz peynir.

Nasıl oluyormuş, nasıl yapıyorlarmış?

Küflenmiş, bozulmuş peynirleri margarinle, katkı maddeleriyle karıştırıyor, beyaz peynir imal ediyorlarmış.

Bir başka deyişle; margarin, nişasta, kemik unu ile üretilenin yanında her geçen gün artarak ülke geneline yayılan bir skandal.

Süt olmadan peynir olmaz diye biliyorduk, sütü bozuklar sayesinde öğrenmiş olduk.

Birde buna, derneklerin iyi niyetini suiistimal edip,  kurdukları panayır çadırında, hemşeri günü algısıyla sağlıksız ortamda peynir sattırıp aklını rantla bozanları eklersek, her yerimizi küflenmiştik nasıl ablukaya aldığını daha iyi görebiliyoruz.

Kısacası...

Ayağımızın altından toprak öyle fena bir şekilde kayıyor ki, hala farkına varamıyoruz.

***

BİR SÖZ

Harekete geçmenin, bir eylemde bulunmanın sihirli bir tarafı var; insana düşünmenin, yeni fikirler geliştirmenin kapısını açıyor ve bir ilerleme kaydettiğinizi hissettiriyor.

Hamdi Ulukaya