Hava Durumu

Allah'ın evinde protokol olmaz!

Yazının Giriş Tarihi: 22.06.2017 08:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.06.2017 08:46

Artık kutlu ayın vedası yaklaşıyor, Ramazan uçup gidiyor.

Ömrümüz varsa, hesap kesilmediyse, seneye yine görüşeceğiz Ramazan'la.

Teravih namazını hızlı kıldıran diyanet görevlilerinin arkasında namaz kılmayı kendilerine görev kabul edenlerin olduğu kadar, Ramazan'ın farkında olanların sayısında belirgin bir artış söz konusu.

Üzücü olan şey, mescitlerin eskisi gibi dolup taşmaması.

Bunun en büyük sebebi ise teravihlerin sulandırılması.

Bu da yetmezmiş gibi...

Allah'ın evine ibadet için gelen bazı protokol mensuplarının cemaatin tepkisizliğinden faydalanarak en ön safa geçip oturması.

Bu ise hangi ruh halinde olduğumuzu göstermeye yetiyor.

***

Bu üzücü, yaralayıcı, kahredici hadisenin gerçekleştiği cami ve protokoldekilerin ismini vermeye gerek yok.

Onlar kendilerini biliyorlar!

Artık bu ayıba son vermek gerekiyor.

Cami cemaatinin tek bir hareketi, böbürlene böbürlene en ön safa geçmeye yeltenen guruplara yeterli olacaktır.

Tepkisini koyacak, eleştirecek, boyun eğmeyecek.

Ama ilk önce farzı, sünneti, adabı kendi öğrenecek!

***

Peygamberimiz bir hadisinde "Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha sonra gelenler daha arkada dursunlar" demiştir.

"Namaz kılarken bilgili kimseler imamın arkasındaki safta yer almak suretiyle; imam yanıldığında onu ikaz ederler, imam onlardan birini kendi yerine geçirme ihtiyacını hissederse, bu göreve hazır durumda beklerler. İlim ve anlayış bakımından önde gelenlerin arkasında, bu hususlarda onlardan sonra gelenler yer alacaklardır" deniliyor.

Yani ilim ve fazilet ehli kişiler için kendileri istemeden ve beklemeden ayağa kalkmak ve meclislerde kendi yerini onlara vermek câizdir.

Meclisin edebine uygun olan, sonradan gelen kimsenin nerede oturacak yer varsa oraya oturmasıdır.

Ön safa geçerken kimseyi rahatsız etmemeli. Rahatsız etmemek niyetiyle arka saflarda kılmak daha sevaptır.

Bir hadis-i şerif meali şöyledir: Halkı incitmemek için ön safa geçmeyen, iki misli sevaba kavuşur.

***

Biz siyasetçiyiz, bakanız, bürokratız ve onların kuyruğuna takılanlara boyun eğilmemesi gerekiyor.

Allah'ın evinde itibar sadece Yaratıcıya.

Buralar sırf ben bakanım, vekilim, atanmışım, hacıyım, hocayım deyip itibar bekleyenlerin yerleri değildir.

Kısacası ibadethanelerde protokol kuralları sökmez, sökmemesi de lazım!

Sürekli dile getiriyoruz, diyanet görevlileri yani imam hatip ve müezzin kayyumlar, cemaati böyle mevzularla ilgili uyarmalı, hutbelerinde gündemlerine almalılar.

Tabi, akıl ederlerse.

***

Hatırlatmakta yarar var.

Birkaç sene önce, Ulu Cami'ye Cuma namazı için gelen devlet adamını gören dönemin aklını kaçırmış Bursa müftüsü, hutbeyi yarıda kesip, "Hoş geldiniz efendim, camimize şeref verdiniz" demişti.

Ömrüm boyunca duymadığım, işitmediğim saçma sapan bir olaya şahit olmuştum o gün.

Mevkii ve makamı kim olursa olsun, Allah'ın evine kimse şeref veremez. Şeref ancak Allah'a aittir.

Şükür ise biz kullarına!

Buralar, kulluk görevi için var, protokole yalakalık yapmak için değil!

Dikkatli olmak, uyanık olmak, miskinlikten sıyrılıp, ibadethanelerdeki nahoş hadiselere asla gözlerimizi yummamalıyız.

Boyun bükülmesi, el açılması gereken tek makam var; o da Yaratıcımız olan Rabbimizdir!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.