Eğitimde nereye gidiyoruz?

Öncelikle merhabalar.

Bursa Hayat Gazetesi'ndeki ilk yazım ile sizlerin karşısında olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Bana bu satırları yazma kolaylığını sağlayan başta gazetenin İmtiyaz Sahibi Nazım Maral'a sonra da Yazı İşleri Müdürü Hakan Işıkkent'e teşekkürü borç bilirim...

İlk yazımda eğitimi işlemek istedim.

Maalesef ki hiç de iç açıcı bir konu değil, kabul...

Nedenine gelecek olursak; her zaman kaygılandığımız, üzerine titrediğimiz evlatlarımızı etkiliyor da o yüzden.

Bizler geldik gidiyoruz.

Ya onlar?

Çocuklarımız daha yolun çok başındalar ve her geçen gün yenilenen-değişen dünyada hem ülke olarak hem de birey olarak mücadele edecek donanımı kazanabiliyorlar mı sizce?

Bana sorarsanız hayır!

Gerçi bana soran da yok.

Olsun biz gene de yazalım...

Kültür Okulları'nın bir programına katıldım.

Yeni bir yatırım yapmışlar, çok da güzel yapmışlar...

Son derece de başarılı bir okulmuş.

Bunu ben değil rakamlar söylüyor!

2002'de 84 öğrenci ile yola çıkmışlar, bugün ise gelinen noktada 8 okul, yüzlerce öğretmen ve binlerce öğrenci...

Dile kolay 15 yılda hem bu kadar büyümek, hem de bu denli başarılı olmak...

Yeni yatırımlarından ötürü Kültür Okulları'nı tebrik ediyorum.

Başarılı öğrencileri görünce de imreniyorum!

Neden mi?

Keşke herkes Kültür'de okusa...

Öyle bir ihtimal yok tabi.

Amacım bu kurumu parlatmak değil yanlış anlamayın zamanlama olarak denk geldi diye onun üzerinden gidiyorum.

Tabi ki de çok değerli özel okullarımız, kolejlerimiz var.

Gelelim bu kolejlerin süper çocuklarına...

Onların hiç biri süper zekâ çocuklar değil!

Sadece iyi bir sistemde kaliteli bir eğitim ile başarıyı yakalıyorlar.

Tabi bir de maddi durumları diğerlerinden bir tık daha ötede...

Bakın geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir programda bir özeleştiri de bulundu...

İçimde yara olan 2 konu var dedi.

Bunlardan biri eğitim, diğeri de sanat...

Bu iki alanda bir türlü istenen seviyeye gelinemediğine dikkat çekti Reis-i Cumhur.

Nedenlerini alt alta yazsak belki sayfalar yetmez...

Ama bir gerçek var ki Erdoğan'ın da dediği gibi istenen seviyeye gelmemiz için öncelikle yap-boz tahtasına dönen eğitim sisteminin; modern, ilerici, özünden kopmamış ama bilim ve teknolojiye de kapılarını kapatmamış bir çerçeveye oturtmamız gerekiyor.

Yazık, bir kaç yılımızı değil, birkaç neslimizi kaybetmek üzereyiz.

Bu ülkenin hedefleri var!

2023-2071...

Bunlar için her alanda atılımlar, yatırımlar yapılırken, eğitim boşlanmamalı hatta ve hatta en çok o sahiplenilmelidir.

Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri yerine ulaşmıştır ve gerekenler yapılır.

Yoksa eğitimsiz nesiller ile koyduğumuz hedeflerin çok uzağında kalmaktan kendimizi alamayız...