Hava Durumu

Taliban'a ilk can suyu Çin'den

Yazının Giriş Tarihi: 03.09.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.09.2021 06:30

Arap dilinde daha çok telaffuz edilen Talib kelimesi "an" eki alınca genişleyen yapısıyla Taliban oluyor ve "Öğrenciler" anlamına geliyor.

1994'te 50 Medrese öğrencisinin bir araya gelerek kurdukları örgütün adı Taliban'da bu şekilde vücut bulmuş. 

Kurucusuysa aslen olan Kandahar'lı Molla Ömer Ahund.

Son derece gelenekçi bir yapıya sahip olan Ahund; Müslüman olmayanlarla konuşmayan, özellikle yüz yüze dahi gelmek istemeyen bir mizaca sahipti.

Amacı; Sovyet savaşı sonrası Afganistan'ı sarıp sarmalayan iç aşiret ve ajan yağmalarına son vererek, Afganistan'a İslam'a dayalı bir rejim inşa etmekti.

Kısa süre de kendine inanan öğrencilerin sayısı 20 000'ini bulan Ahund; az bir zamanda 12 şehirde kontrolü ele geçirdi ve koyduğu şeriat düzeniyle buralardaki yolsuzluk ve rüşveti azalttı. Bu durum o dönem belli küçük bir kesim tarafından destek dahi gördü.

1996'ya gelindiğinde ise Taliban kuvveti iyice büyüdü ve Kabil'e yerleşti.

Kendisinden korkan ve kaçmak zorunda kalan eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah Ahmetzay ve kardeşi Şahpur'u bularak yargıladı ve idamlarına hükmetti.

O tarihten itibaren artık kendini Afganistan'ın kurucu lideri gören ve kendine kısaca Taliban denilmesini talep eden Taliban, kendi beyliğini hükümet olarak ilan edecekti.

Ülkenin adını ise Afganistan İslam Emirliği şeklinde (Emirel Müminin/Müminlerin Emiri) değiştirdi ve bu konuda camilerde hutbe okuttu.

Yalnız şöyle bir durum söz konusuydu o dönem; Taliban'ın Pakistan'ın bölgedeki çıkarları için Proxy Örgüt olarak kullandığı konuşuluyordu. Ve bunun doğruluk payı oldukça yüksekti.

Zaten kısa zaman sonra da oluşan El- Kaide/Taliban ilişkisi kurucu lider Molla Ömer Ahund'un başını yiyecek, Barack Obama'nın emriyle önce dağlara sürülecek sonra da özel bir operasyonla ondan kurtulacaklardı.

Bugün saha da olanları yeniden mercek altına alacak olursak; Joe Biden'in Afgan mülteciler Orta Asya ülkelerine dağıtılsın isteğine rağmen bu talebin karşılık bulmadığı, görülüyor. Bilakis ülkelerin özellikle sınır boylarında önlem alma hazırlıkları devam ediyor.

Rusya askerlerini Tacikistan sınırına konuşlandırmış gelişmeleri takip ediyor.

Öte yandan Ruslar zaten kaos yaşayan ve askeri gücü olmayan Kırgızistan'da da gerekli önlemleri aldıklarını açıkladılar.

Çin ise her zamanki sessizliği ile sadece izliyor ve derinden Taliban'ı işliyor.  Çünkü B planlarının hatırı bunu gerektiriyor. (Kuşak yol İnsiyatifi)

Pakistan ise zor durumda. Afganlarla 30 yıldır yaşanan sıkı bir ilişkiler söz konusu. Ve Afganlar artık Pakistan'ın her karış toprağını ezbere biliyorlar. Geçmişte Taliban'ı yetiştiren Pakistan bugün bombanın elinde patlamasından korkuyor.

Bölgesel güç olma hedefini çoktan geride bırakan Pakistan bugün yaptığı bilimsel çalışmalarla dünyaya parmak ısırtan bir noktada. Ve bu konuda Birleşik Devletlerin bu duruma ket vurma adına içerdeki Talibanları örgütlemesinden namluyu kendine çevirtmesinden endişe duyuyor.

Türkiye ise ihtiyatlı davranarak yardımı daha ön saha da vermeyi teklif etti ve olacakların seyrine daldı. Bekle-gör politikası çerçevesinde gelişecek her şey düşüncesinde. Bu düşüncenin isabet oranı tartışılır.

Ülkemizin göstermiş olduğu bu uzaktan kumanda yaklaşımın bizi gelecekte Afganistan'dan uzaklaştıracağını düşünüyorum.

Nedeniyse Ortaasya'dan bakıldığında Türkiye'nin Batıcı bir zihniyet gibi durağan görülmesi. Daha aktif ve birleştirici bir yol bulmalı sıradanlaşmanın önüne geçilmeli.

Bugün Çin Taliban'ı ikna etmek üzere. Teklifleriyse Afganistan'a Denizyolu kapılarını aralamak. Bunun en kolay oluru da Pakistan ve Çin'in elinde olan Gwadar Limanı olarak gündeme gelecek.

Bu yeni adımlar Çin eliyle Afganistan'a can suyu verirken Pakistan'ı da geniş zamanlı bir girdaba sürükleyebilir. Önceki yazımda da bahsetmiştim. Afganistan büyüyüp geliştikçe kaybettiklerini toplamak isteyecek ve ilk hesap soracağı ülke de Pakistan olacak. Çünkü en büyük kaybı Pak topraklarında.

Şu aşamada bu işin ilk kazananı düşeni ilk kaldıran ve ilk can suyunu veren olan Çin'dir.

Aktif siyaset bilimcilerimizin bölge için ivedi bir toplantı tertip etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ara açılmadan hemen panzehiri vurmalıyız ki yarın bölge için konuşacak bir şeylerimiz olsun.

Yeni atraksiyonları ve yaşanan gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz.  Merak etmeyin.

Kulağımız kirişte.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.