Hava Durumu

Stalin'in mirası!

Yazının Giriş Tarihi: 02.10.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.10.2020 06:30

Kafkasya'nın çözülemeyen müzmin sorunu Dağlık Karabağ'ın 30 yıllık işgali, azmettirilerek başka ülkelere maşa olmayı bırakamayan Ermenistan'ın saldırıları nedeniyle yeniden hortlasa da; Türk'ün gücünü sınamaya kalkanlar yaptıkları hatanın bedelini ağır ödemeye devam edeceklerdir.

Karabağ Osmanlı İran ve Rusya arasında el değiştirmiş Azerbaycan sınırlarında olan dağlık bir bölge. Komünizm ihtilalinin Azerbaycan'ı kuşatmasıyla Stalin'in burayı özerk bölge ilan etmesi bugünkü sorunsalı doğurdu.

1989'da yıkılan rejim ile bu özerklik kalksa da yerini Ermenilerin isyanı aldı.

Ermenistan, iç karışıklıklarıyla uğraşan Azerbaycan'a saldırarak Karabağ'da bir koridor oluşturdu ve 7 şehri işgal etti.  1 milyona yakın Azerbaycanlı yerinden yurdundan sürüldü.

Rusya, bir yandan soruna el koymanın eş başkanlığını yürütürken, diğer yandan da pompaladığı belirsizliklerle tarafları yörüngesinde tutmayı bildi.

Güney Kafkasya'yı arka bahçesi olarak gören Rusya, bölgede ki etkinliğini yeniden tesis edebilmek için iki ülkeyi kullanarak sıkıntıların miadını uzattı.

Putin, Minsk sürecini destekler gibi görünse de, eli her daim Ermenistan'ın üzerinde idi. Perde arkasında Ermenilere 1 milyar dolarlık silah hibe etti ya da kredi ayırarak iç piyasa değerleriyle destek oldu.  Öte yandan 2008'de yine 800 milyon dolarlık silah hibesi ile de dünya gündemine oturdu.

Sözün özü Putin aslında ısrarla Stalin'in mirasına sahip çıktı. İktidara geldiğinden beri her fırsatta, Rusya'nın Azerbaycan ve Ermenistan ile ikili ilişkilere eşit ölçüde yaklaştığını ve taraflardan birinin yanında yer alarak Karabağ sorununda sorumluluk üstlenmek istemediğini belirtmeye özen gösterdi.

Böylece Rusya, her iki tarafla yakın ilişkilerini sürdürerek çeşitli ekonomik çıkarlarına sahip çıktı.  

Rusya, Karabağ sorunu devam ettiği müddetçe güvenlik önlemlerini arttırmaya devam eden Azerbaycan ve Ermenistan'a silah satarak halen para kazanmaktadır.

Azerbaycan ise söylemlerinde Ermenistan silahlı güçlerinin Dağlık Karabağ'ın dışında işgal ettikleri 7 bölgeden kademeli olarak çekilmesini, sonrasında da Karabağ'da referanduma gidilmesini sağlayacak bir sürecin başlamasını istese de; bu fikir benimsenmedi.   

Ermenistan Dağlık Karabağ'ın nihai statüsü belirlenmeden işgal altında tuttuğu 7 bölgeyi boşaltmamakta ısrarlı.  Düşüncesine göre şayet ordu 5 bölgeden çekilirse askeri ve jeopolitik bakımdan elverişsiz duruma düşecek. Dağlık Karabağ'ın bağımsızlığı tehlikeye girecek, Ermeniler savaş hattında bulunan savunma sistemini ortadan kaldırınca, yani 5 bölgeyi geri iade edince Azerbaycan askeri bakımdan avantajlı, Ermenistan ise zayıf ve dezavantajlı duruma gelecek.

Bu varsayımdan dolayı Ermenistan işgal ettiği bölgelerden çekilmemek konusunda ısrarlı.  

Denebilir ki; Moskova'nın söz konusu stratejisi, Dağlık Karabağ'da sıcak çatışmaların yaşanmadığı dönemde asıl etkin olmaktadır.

Dağlık Karabağ sorununun çözümünü engelleyen bir diğer unsur da hem Azerbaycan hem de Ermenistan'ın sürekli tarihe gönderme yapmalarıdır.

Münih Güvenlik Konferansı kapsamında bir araya gelen iki ülke liderleri,Karabağ bölgesi üzerindeki iddialarını haklı göstermek için asırlar öncesinin olaylarını ortaya serip dökerken, bu gereksiz kısır çekişmelerin sadece Putin'e yaradığını görmeliler.

Bu yüzden Karabağ sorununun çözümü için tarafların, özellikle Ermeni tarafının her şeyden önce yeni bir sağduyu ile ortak bir lisana ihtiyacı var.    

Ancak Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki güvenlik sorunları devam ettiği sürece iki tarafa da silah ve askerî teçhizat satarak para kazanan Rusya, bölgedeki statükonun değişmesini elbette istemeyecektir. Ayrıca, Ermenistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar devam ettikçe, Rusya'nın Güney Kafkasya'daki askerî varlığı da devam edecektir. Dolayısıyla Rusya bölgedeki mevcut düzenden memnun olan taraf olarak kalacaktır.

Diğer yandan AGİT Minsk Grubu eş başkanları olan Birleşik Devletler ve Fransa özellikle son yıllarda Dağlık Karabağ sorununa karşı oldukça ilgisizler.

Buna zaman ayıramamaları pandemiden sonraki süreç olarak değerlendirilse de; inandırıcılığı zayıftır.

Yalnız, bu ilgisizlik Rusya ile ilişkileri zaten iyi olan Ermenistan'ı Batı'dan daha da uzaklaştırıp kendi içine kapattırır.

Özetle Batı'nın bu adam sendeciliği karşısında Ermenistan'ın Dağlık Karabağ meselesinde çözüme ilişkin haksız taleplerinde geri adım atması şimdilik söz konusu olmasa da; birilerinin, Stalin'in işgalci köhne beyninin 20.yüzyıl ile birlikte tarihe  gömüldüğünü Ermenilere  eni konu hatırlatması, dönüşen dünya gerçeğinde onlara büyük kazanımlar katacaktır.

Böyle inanıyorum...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.