Hava Durumu

Sistem adamı İbrahim Reisi

Yazının Giriş Tarihi: 09.07.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.07.2021 06:30

İran'ın dini lideri Ali Hamaney, İran'da seçimleri hür iradenin kazandığını söyledi. Ülkede 59,3 milyon seçmenin %48'inin katıldığı seçimler, batı bölücülüğüne karşı çok yerinde bir yanıt olarak nitelendirildi.

Ayetullah Hamaney'e yakın bir çizgide olan eski Tahran Başsavcısı ve İran İslam Cumhuriyeti'nin çiçeği burnunda 8. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de tıpkı Hamaney gibi İslam Peygamberinin soyundan (Seyyid) fakat "Ayetullah" olmayan, yani "Hücce'tül-İslam unvanı ile biraz daha tali bir otoriteden geliyor.

20 yaşındayken iki kentin başsavcılığını aynı anda yürüten bir sistem adamı olan İbrahim Reisi; 25 yaşına geldiğinde Başkent Tahran'ın önce başsavcı vekilliğini ardından da başsavcılığını yapmış, İran yargısının en tepesini görmüş çok tecrübeli bir marka devlet adamı.

Reisi önceki seçimlerde de boy göstermiş, aday olmuş fakat Hasan Ruhani'nin %57,1'ine karşı %38'2 oyla tutunamamıştı.

Son seçimde ise İbrahim Reisi kullanılan resmi oyların %62'sini alarak İran'ın 8.Cumhurbaşkanı seçildi.

İran'ın yeni Reisicumhur'u eğer geçmişteki gibi Şii mezhebini siyasetin önüne geçirirse sıradanlaşır ve önceki malum liderler gibi İran'ı Müslüman devletlerle savaştırır. Fakat söylemleri itibariyle Reisi çözüm üreten, olayların üzerine yılmadan giden farklı ve yapıcı bir çizgide ilerleyen hukuk adamı.

Durum böyleyken son dönem aydınlarının özellikle TV kanallarında ve sosyal medyada verdiği olgun mesajlar orta yolu arayanlar için adeta yeni bir umut niteliğinde.

Yoksa, mehdiyi beklerken Müslümanlara kan kusturan İsrail ile;  12. İmamı bekleyen İran arasındaki farkı bulmak zor olur.

Dilerseniz İran'ın yeni 'Reis'ini kısaca tanıyalım ve kimdir nasıl bir gelenekten geliyor irdeleyelim:

1960'da Meşhed kentinde dünyaya gelen Reisi eğitimini Şiilerin entelektüel merkezi olarak kabul edilen ünlü Kum şehrinde tamamladı.

1975'te Şah Rıza Pehlevi yönetiminin karşısında olan din âlimlerinin toplantılarına katıldı ve sonraki dönemde İran Devriminin lideri olacak olan Humeyni'nin safında yer aldı.

Bu toplantılar ışığında gençlik dönemini geçiren Reisi eğitiminde de hukuk bölümünü seçerek kendini bu alanda geliştirdi.

1989-1994 arası Tahran savcısı, 1994-2004 arası da ise Din Adamları Özel Mahkemesi'nde Başsavcı, 2004-2014 arasında da; Yargıtay Birinci Hâkimi olarak görev yaptı.

2009'da yaşanan iç karışıklığın bastırılmasında önemli bir rol oynayan Reisi 2016'da Ayetullah Hameney tarafından ülkenin en büyük vakfı olan Astan-ı Kuds-i Rezerv'inin baş sorumluluğuna getirilerek siyaseten önü açıldı.

Çok büyük sorumluluklar gerektiren bu görev ile İran'ın milyarlarca $'lık maddi ve manevi servetinin yönetimi kendisine teslim edilerek bir anlamda da yeni görevler için güven aşılandı.

Muhafazakâr kanattan olan ve zamanla ülke yönetimindeki kademeleri koşar adım atlayan Reisi, 2017 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yer alsa da; rakibi Hasan Ruhani karşısında ayakta kalamadı.

Takvimler 2019'u gösterdiğinde ise Yargı Erki Başkanı oldu ve göreve gelir gelmez geçmişe dayanan tecrübesinin ışığında pürüzlü hükümet yetkilileri ve işadamlarının yolsuzluklarına karşı mücadele başlattı.

Reisinin devletin başına kurulmasından en çok rahatsız olanlar Birleşik Devletler, Barzani ve IŞİD olarak kendini gösterirken, mevcut durumdan memnun olanlarsa, başta Hamas, Hizbullah örgütleri ve diğer küçük direniş grupları olarak durumu kutladılar. 

Reisi alışılmadık rastlanması güç bir yaşam tarzıyla öne çıkan bir lider.

Mesela özel bir gereksinim duymadığından şahsına ait otomobilinin dahi olmadığı öne sürülerek haberlere konu oldu. 140 m2'lik de bir evde son derece sade bir yaşam sürdüğü söyleniyor. Yakın dostlarının iddiasına göre bugüne kadar hiçbir bankada kişisel hesap açma gereği dahi hissetmemiş.

Başsavcı olduktan sonra da maaşının iki misli düşürülmesi için talimat veren farklı bir kişilik yeni İran Cumhurbaşkanı.

Seçim arifesinde kendini resmeden kampanya kapsamındaki posterlerin büyük bir kısmını kağıt fabrikasına geri göndertmiş. Gerekçe olarak ta sadece "İsraf" diyerek konuyu kapatmış.

Reisi'nin beklenen en önemli projesi ise "Uyuşturucu belasıyla mücadele" olarak yansıdı Acem basınına.

Dünya'da en çok uyuşturucu belasına batan ülke olan Afganistan ile en uzun sınıra sahip olan İran'da 10 milyona yakın uyuşturucu müptelasının bulunması devlet erkânına yeni önlemler paketi hazırlattı.

Yönetim tarzının son derece kapalı olması da bu konudaki realitenin gerçek anlamda açığa çıkmasını engelliyor.

Cumhurbaşkanı Reisi'nin bizzat üstüne düştüğü konuların başında geliyor uyuşturucuyla mücadele yasası.

İran Meclisi'nden yapılan ürpertici açıklamaya göre ülke genelinde tüketilen uyuşturucunun maliyeti, sağlık bütçesinden fazla.

Günümüz itibariyle uyuşturucu meselesi ülke gelirleriyle karşılaştırıldığında çok büyük bir maddi külfet olarak idare meclisini düşündürüyor.

Diğer mesai bekleyen asıl önemli konuysa Şii mezhebinin ümmetle bütünleşememesinin nedenleri ve zıtlıkların törpülenmesi. Reisi bu konuda çok hassas çok kararlı ve bu ayrımcılık ateşini söndürmek içinde alabildiğine kararlı.

Artık İslam birlikteliğinin tek yumruk olma saatinin geldiğine dair ümit verici açıklamalar bile yaptı.

Mezhep kavgaları İslam toplumunu dinamitle yıkılan binalar gibi kendi içine çöktürüyor, tüketiyor. Öyle ki; küffarın ekmeğine yağ sürüyor.

Zamanında Hz. Osman'ın öldürülmesiyle doruk noktasına ulaşan bu fitne fücur ateşi günümüze kadar dış mecraların beslemesiyle taze tutulmuş ve alev alan fitil bir türlü söndürülememiştir.

Bu ayrışan yapıda herkesin haklılığı haksızlığı tozun dumana karışması gibi içinde kalanı sindirmiş boğmuş.Herkes haklıdır, haksızdır, galiptir, mağluptur.

Artık orasına bir kalem çek ve at. İş öyle bir noktaya gelmiş ki; Artık bu kavgada yumruk aramayacaksın. Olan olmuş. Gün yutkunup ileriye bakma günü.

Kalıcı çözümlere eski defterleri yakmakla başlamalı.

Bu anlam da bu konuyla dertlenen işin merkezindeki şuan da Reisi. Çağrısı dikkate alınsın isterim naçizane olarak.

Yoksa bu bataklıktan kimsenin ak pak temiz çıkma ihtimali yok, boşuna debelenmeyin.

Fırsat ayağınıza kadar gelmiş ey cemaat-ı müslimin. Hakem de hâkim de masanda. Buyurun sizlerde oturun. Dürüst olun, makul olun, yapıcı olun yeter.

Dünyada dengelerin şaştığı, küçük ile büyüğün yer değiştirdiği bir köşe kapmaca oynanıyor. Sizlerde uyanık olun, dahil olun ve fırsatı lehinize çevirin.

Beklentileri karşılayın, kaldırın ümmeti ayağa.

Yoksa Müslüman halkların kavimlerini mezheplerinden ötürü ötekileştirmenin sonu İslam âlemi için çok acı olacak.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.