Hava Durumu

Kod adı: Atilla

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2020 07:30

Kıbrıs Barış Harekâtı yüce Türk ordusu tarafından 20 Temmuz 1974'teHava, Deniz ve Kara unsurlarının müşterek ve muazzam uyumu ile gerçekleşen dünya tarihinin en zor ve en başarılı deniz aşırı barışçıl harekâtlarından biridir.

Kıbrıs'ın yakın tarihinde kara bir leke olarak iz bırakan Rum saldırganlığına dur diyen Kıbrıs Barış Harekâtı'nın üzerinden tam 46 yıl geçmesine rağmen anıları halen ilk günkü tazeliğinde.

Bugün Afrin'de, Elbab'da, İdlib'te Türk Ordusu neyi nasıl başardıysa, aynısını o zaman da yapmış, mazlum halkı eziyetten, işkenceden, zorlamadan kurtarmıştır.

Harekâtın sonunda kendilerine EOKA diyen serseri başıbozuk takımı da bölgeden def edilmiş, adanın kuzeyindeki %37'lik kesim debu haramilerin elinden alınmıştır.

Hükümetin ve Silahlı Kuvvetlerimizin adlandırmasıyla Kod adı Atilla Harekâtı 46 yıl önce adada yaşayan Türkleri Rum katliamından kurtarmak için hayata geçirilmiş bir bağımsızlık mücadelesidir.

1967'de de Adada Türklere karşı saldırılar yapılmış ancak Birleşik Devletler verdiği silahların kullanılmasını istemeyince harekât ertelenmiştir.

Rum çeteciler ve Yunanlılar Türkiye'nin kendilerine yine dokunamayacağını düşünerek moral bozmak için Rum Radyosundan sürekli olarak "Bekledim de gelmedin" şarkısını çalarak moral bozmak istiyorlardı.

Oysa bu şarkınınbu defa kendilerini hazin bir sona yaklaştırdığından henüz haberleri yoktu.

Hükümet gizli aldığı kararı hayata geçirdi ve 20 Temmuz 1974'te Radyo ve TV'den Kıbrıs Barış Harekâtını "Ayşe Tatile çıksın" şifresiyle açıkladı.

Ve kahramanlarımız Yavru Vatana Barışı götürmek gayesiyle Akdeniz'e açıldılar.

Başta Rumlar ve Yunanlılar olmak üzere tüm Dünya büyük bir şaşkınlık içindeydi. TRT'de artık "Bu kadar yürekten çağırma beni, bir gece ansızın gelebilirim" şarkısı çalmaya başlayınca tarih yeniden tekerrüretti ve Rum-Yunan kirli işbirliği Türklerden hak ettiği tokadı yedi. Bu öyle bir tokattır ki; Milli Mücadele sonrasında emperyalizme atılan en okkalı silledir. 

Türklerin tarihte kendinden çalınana karşı verdiği ikinci geri dönüştür bu harekât.

Semadan yavru vatan topraklarına süzülen Türk Paraşütçülerini görenRauf Denktaş hatıratında bu tarihi ânı, "Hayatımın en mutlu günü" olarak değerlendirmiştir. Denktaş başka bir söyleşisinde isegençlere verdiği öğütlerde:

"Seveceksiniz, Aşık olacaksınız, Evleneceksiniz, Çocuklara kavuşacaksınız. Gün gelecek başka bir sevgili size gel diyecek ve bunların hepsini bir kenara bırakıp koşarak can vermeye gideceksiniz. Çünkü o gel diyen sevgili; Vatandır, Millettir, Bayraktır" demiştir.
O sevgilinin çağrısına koşarak giden tüm kahramanlarımızın ruhu şad olsun.

28'nci Tümen'e
39'ncu Tümen'e
Kayseri Komando Tugay'ına
Bolu Komando Tugay'ınave harekâtta yer alan diğer tüm kahramanlarımızı şükranla yâd ediyoruz.

Ne demişti EOKA müsveddesi?

Cesursan gel de al.
Kahramanlarımızda altına hemen şu notu düştü.
"Türküm, Cesurum, Geldim ve Aldım."
498 şehit verildi. Hepsi boğaz şehitliğinde ebedi istirahatlerindeler.

Allah onlardan inşallah razı olsun.

Bu harekâtın temel unsuru Kıbrıs'ı yeniden Türk  yapan İskenderun' da konuşlu kahraman 39. mekanize tugayında ise günün anlam ve önemine dair şöyle yazar:

Dün vardık, Bugün varız, İnşallah yarında olacağız.

Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde mesela Kerkük'te, Halep'te, Telafer'de, Tuzhurmatu'daümmetimiz bizi bir dönem Kıbrıs Türk'ünün beklediği gibi bekledi ve hâlen de beklemekte...

O diyarlarda yaşayanlarında umudu olan Türkler nasıl Kıbrıslı vatandaşlarımızın şükür dualarına nail olduysa; farklı gönüllerden çıkan duaların bu yörelerden de gelip etrafımızı sarıp sarmalamasını çok arzu ediyorum.

Oralarda türlü ezalar gördüğü halde İslam sancağını kaybetmemeye kararlı, yaralı gönüllerin, dualı ağızlarından Allah (c.c ) razı olsun.

İnşallah bir gün rabbimin sonsuz rahmeti bütün İslam coğrafyasını sırılsıklam edecek.

Var ol Şanlı Ordumuz.

Varlığın;  huzurun ve barışın her daim teminatı oldu.

İnşallah bundan sonrada ilelebet böyle devam edecek.

Yalnız, günümüzde kaşınan ve insanın adeta içini kanatan yara ise,  yıllarca sebebini anlamadığım bir şekilde Kıbrıs Türk'ünün Anavatana olan ihtilafıdır.

Herkesçe bilinen fakat yokmuş gibi davranılan bu sorunun masaya yatırılması için sanırım kalibresi yüksek içimizden gelenvatansever liderler beklenecek.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.