Hava Durumu

Hesaplar

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2020 06:30

Amerika'da seçilen başkanlar büyük planların birer enstrümanı olarak görev yaparlar. Bu kural 1789 itibariyle George Washington ile başlar.

Fevri karakteriyle öne çıkan Trump dahi bu kuralı aşamamıştır. Örneğin derin Amerika'nın YPG ve PYD'li teröristlere aktardığı 3000 TIR'lık mühimmat filosunu başkan'ın bölgeden çıkma isteğine rağmen engelleyemediğini unutmayalım. Artık bir dönem sona erdi. Peki 4 sene içinde Trump kimlere çalıştı? Kimleri es geçti?

Şüphesiz ki kendilerini Birleşik Devletlerin asıl sahipleri sanan zengin beyazları finansal anlamda ihya etti. Fakat siyahilere hiç yüz vermedi.

Musevi tayfasına tam manasıyla bağlı kaldı. Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etti. Suriye'deki Golan Tepelerini verdi. Tüm bu bağlılık gösterilerine rağmen yine de ipinin çekilmesini engelleyemedi.

Bugün seçim sonuçlarına başta İran ve Venezuela olmak üzere Avrupa ve birçok ülke bayram etti. Buna karşın Mısır, Suudi Arabistan, Brezilya ve Filipinler'de ise hüzün hâkim. Trump, 2014'de şaibe söylentileriyle devraldığı başkanlığı yine aynı söylentilerle kaybediyor. Hayatın cilvesi işte. Nasıl gelirsen öyle de gidersin.

Yerleşik düzen kendilerine direnen 'sarı perçemi' tasfiye etti. Olay bundan ibaret.

Yıllar yılı Amerikan senatosunda yer alarak sürekli tamamlayıcı unsur olarak görev yapan Joe Biden bakalım 46. başkan olarak nasıl bir strateji izleyecek?

Kendisi, geçmişte Irak'ta katliamlar yapan ve ülkenin tüm zenginliklerine göz diken çıkar çetesinin başıydı. Yahudi lobilerinin vazgeçilmez fikir tetikçilerindendi. Artık eskisi kadar aktif bir figür olmasa da; Wimbledon'daki evinin bulunduğu bölgeye Ulusal Hava Sahası kurulup korunacak kadarda kıymetli bir antika.

Biden'in yaşlılığı aslında Kamala Harris'in agresif zihniyetinin de iktidara taşınması demek oluyor geniş zamanda.

Normalde Birleşik Devletler başkan yardımcılığı koltuk ısıtmak olarak bilinir. O'da zaten ısınma turlarında.

Harris daha savcılık zamanlarında arkasına aldığı Ermeni lobisi rüzgarıyla Türkiye düşmanlığını göstermekten çekinmemiş bir çığırtkandır. California Eyalet Savcısıyken sözde soykırım olduğunu imzalayan yasanın altında ismi vardı. Ermeni desteğiyle çıktı zaten merdivenleri. Senatör olunca da Senato'da 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması için verdiği önerge Trump'tan dönmüştü. Yani Okyanus ötesinde yeni bir şey yok.

Her ne olursa olsun bu ikili ittifak Türkiye'yi kendi egemenliğiyle yaşayan bir ülke olarak kabul etmedikçe kendilerinin de kabul görmeyeceğini önden bilmeli.

Başkanın kafa yapısını geçtim, etrafının Türkiye'yi yeniden dümen sularına almak isteyenlerce çevrelendiğini duyuyoruz.  Şaşırdık mı? Elbette hayır.

Amerika'nın yerleşmiş politikasının iki ayağı var.

İlki; Siyonist terör devletinin koruma altına alınması, finanse edilmesi ve ümmetin bölgeden sürülmesi.

İkincisi ise; Birleşik Devletler'in çıkarlarının şartlara bakılmaksızın gözetilmesi ve önünün sürekli olarak açılması.

Her kim bu anlayışı benimser, sadık bir köle olarak hizmet eder; aksi halde yok edilmesi gereken terör şebekesi olarak lanse edilir. Bunların dışındaki her şey teferruattır. Anlayış budur.

Birleşik Devletler krizleri oluşturur. Fakat faturayı başkalarına ödetir. Kirli paralarının arkasında silah, silahın ardında ise zavallı hastalıklı beyincikleri vardır.

Biz yine de başka ülkelerin koordinatlarıyla kendimizi konumlandırmayacağız. Türkiye değişen lidere göre strateji değiştirecek veya yolunu şaşıracak, belirsizliğe düşecek, karamsarlık yaşayacak bir ülke olmaktan çıkalı, o devirleri kapatalı çok oldu. Hesapçı Biden ve kurmayları eski Türkiye ile muhatap olmadıklarını daha ilk tecrübelerinde anlayacaklar. Yapabilecekleriyse ekonomik sıkıştırmadan öte değil.

Stratejik sektörlerimiz zaman içinde yerli-milli üretimlerin artmasıyla rayına oturacak. Akabinde ithalat /ihracat oranları da dengelenecek. Aynı paralellikte yerli otomotiv var sırada. Açılan barajlar, nükleer santraller ve çeşitli enerji kaynakları da Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını arttıracak en önemli hamleler değil mi?Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de ulaşılan enerjilerse imrendiren başarılar olarak tüm dünyaya parmak ısırtmadı mı? Her yemeğin bir pişme süresi var elbette. Sabırla, inançla bekleyeceğiz.

Sözün özü, karşının nasıl saldıracağı ne kadar önemliyse, bunun bertaraf yollarının hazırlanması da o derece kıymetli, etkili ve sevindiricidir.

Amerikan başkanının herkesle ilgili tasarrufu, hesabı olabilir.

Ancak, Türk Milletinin de birlik olduğunda altından kalkamayacağı yük, bozamayacağı bir hesapta olmamıştır bugüne dek.

Bu da böyle biline.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.