Hava Durumu

Hedefteki Beyaz Karlar Ülkesi

Yazının Giriş Tarihi: 14.08.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.08.2020 06:30

Beyrut Limanında gerçekleşen şiddetli patlamanın etkileri halen tüm dünyayı meşgul ediyor.

Ülkede 2 haftalık olağan üstü hal edilirken, hükümet de istifasını açıkladı.

Beyrut Valisi ise yaptığı açıklamada, "Hiroşima ile karşılaştırılabilir ulusal bir felaket yaşadık" dedi. Vali Mervan Abbud, liman depolarında uygunsuz şartlarda bekletilen 2 750 ton Amonyum Nitratın yeterli güvenlik önlemleri alınmadan 6 yıl bekletilmesini kabul edilemez olarak değerlendirerek patlamanın açtığı zararın 15 milyar doların üstünde olduğunu açıkladı.

Coğrafyasının tek kar yağan bölgesi olduğu için 'Beyaz Karlar Ülkesi' olarak nam salan Lübnan'ın birkaç yıldır ciddi bir ekonomik kriz içinde olması ve son yaşanan patlama ile iyice derinleşen siyasi istikrarsızlık,ülkede yıpranan dengeleri de altüst etti.

Kendi kişisel seyahatlerimde de hatırladığım; Beyrut Limanının ülkede yolsuzluklara açılan kapı olarak bilinen kötü bir şöhreti muhafaza etmesidir. Bu kötü unvanın ardına da her olumsuzluğu sığdırmak mümkün.

Farklı etnik, dini, mezhepsel unsurların bünyede harmanlanamamış olması da siyasi istikrarsızlığı güçlendiren nedenlerden.

Yakın geçmişte yaşanan iç savaş ve yurt dışından gelen müdahaleler halkların farklılıklarını daha da belirginleştirdi.

Lübnan parlamentosundaki sandalye dağılımı bile mezhepsel temsiliyeti içeriyor. Farklılıkların zenginliğe evrilemediği Ortadoğu'nun eski Paris'i Beyrut; siyasi ayrışmaların sahnesi olarak dünya gündeminde tartışılıyor.

Kendilerini "Arap değil Fenikeli" olarak nitelendiren Lübnan halkının sadece ekonomik sorunlar karşısında tepki koymak gibi eksik ve klişe bir alışkanlığı var.

2019 Ekim'inde WhatsApp'a uygulanan vergi zammı karşısında halk doğru bir tepki koyamamış ve Lübnan lirasının %60 değer kaybetmesine neden olmuştu.

Ülke halen dünyanın en yüksek 3. borçlu ülkesi konumundan çıkamadı.

Bunun yanında Libya'nın kendi içinde kamuya olan borcunun 90 milyar doları aştığı kaydediliyor. Yani gün be gün dizginleri kaptıran bir ülke figüründen bahsediyoruz.

Yapısal sorunların yanına bir de sözde Arap Baharı ve Suriye iç savaşının durgunlaştırdığı iç piyasada eklenince gelinen nokta, dış mihrakların iştahını kabartan deneme atışlarının yapıldığı limanlar gündem oluveriyor.

Sahip olduğu Şii nüfusu ile birlikte Hizbullah'ın konuşlandığı Lübnan'a İran'ın da ilgisinin olduğu bir gerçek.

Buna rağmen Birleşik Devletler, Lübnan'ı dümen suyundan uzağa salmasa da, pandemi döneminde bir eksen kayması yaşamadı değil.

IMF'den yüz bulamayan Lübnan da mecburen İran'la saf tuttu.

Her ne kadar Mike Pompeo İran'ın Lübnan'a petrol sevkiyatını engellese de, içerdeki Hizbullah etkisini unutmamak gerek. Trump'un eksik ve hatalı politikası Lübnan'ın diğer seçeneklere yönelmesine neden oldu.

İran, Birleşik Devletler ve İsrail'in yanı sıra Lübnan'a ilgisi olan diğer devletler ise Fransa ve Çin olarak görünüyor.

Fransa-Lübnan ilişkileri Mutasarrıflık zamanından Cumhuriyet günlerine, oradan da Büyük Lübnan dönemine kadar uzanır. (M.S 1250)

Liman felaketinden sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron "Lübnan'a Destek ve Yardım Konferansı" düzenledi.

Fransa'nın Suriye'de etkili bir siyaset üretememesi Macron'un gözünü gün geçtikçe zayıflayan Lübnan'a çevirmesine neden oldu. Suriye'deki başarısızlığını Lübnan'da daha hızlı davranarak kapatma gayretinde olan Macron, bölgede en azından bir ülkede etkin olmayı hedefliyor.

İşte bu yüzden de eski sömürgesini ziyaret ederek nabız yokladı.

"Lübnan'ın derin bir değişime ihtiyacı var" beyanatıyla da niyetini de belli etti.

Öte yandan Lübnan dar boğazdan çıkmak için Çin'e de göz kırpıyor.

Nasrallah'ın Çinli firmaları Lübnan'a yatırım için davet ettiği haberleri ülke basının da kritik edildi. Çin bu bölgede olmak istiyor çünkü Kuşak -Yol Projesinde Trablus limanının yanı sıra Beyrut Limanına da konuşlanmak istiyor.

Birleşik Devletler'in Lübnan'ı öteleyen dış politikası, güçlü ekonomilerin ülkeye çökmesine zemin hazırlar gibi. Lübnan bugün para için herkese nazar boncuğu dağıtsa da, orta ve uzun vade deki stratejilerini iyi kurgulamalı.

Aksi halde ikinci bir Yunanistan olur.

Türkiye korkusu yüzünden topraklarını Amerikan üssüne çeviren komşuyu, bakalım kendilerinden sonra kaçıncı kuşak kurtaracak? 

İşte bu yüzden benzer politikalar güden Ağaçlı Bayrak Lübnan'ın dikkatli olması diplomatik işgale uğramaması, düşmemesi bulunduğu coğrafya için önemli.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.