Hamas'a ahlaksız teklif

Müslüman Kardeşler Örgütü'nün Filistin yapılanması olarak bilinen Hamas'ın (Harakat al-Muqawama al-Islamiya /İslami Direniş Hareketi) siyasi başkanlarından İsmail Heniyye'nin Katar'da yaptığı bir açıklama Ortadoğu gündemine bomba gibi düştü.

Bazı etkin küresel güçlerin kendilerine Gazze Şeridi ile başlamak üzere Havaalanı, Liman ve Ekonomik Projelerin gerçekleştirilmesini kolaylaştıracak! 15 milyar $'lık Ahlaksızbir teklif sunduğunu iddia etti.

Teklifi yapan aracılara "Neyin karşılığında bu para?" şeklinde soran Hamas lideri, "Filistin direniş gruplarının silahlarını bırakması ve direnişin sona erdirilmesiyle isterlerse kendi polis güçlerinde memur statüsüyle görev almalarının kolaylaştırılacağı, artı Gazze'ye kendi kendini yönetme serbestliğinin verilmesi ve Kudüs'ten vazgeçilmesi karşılığında tüm bu imkânları elde edeceklerine" dair sözlü bir yanıt geldiğini açıkladı.

Gazze'nin kazanılmasıyla Batı Şeria'ya yoğunlaşmak istediklerini ifade eden Heniyye, "Hamas böyle bir teklifi gündemine almadı.  Onlara Filistin'den, direnişten, Kudüs'ten, Batı Şeria'dan, Filistin topraklarına dönüş hakkından vazgeçmemizin mümkün olmadığını söyledik" dedi. Heniyye; Hamas'ın Gazze ablukasını kırmak istediğini, burada liman gibi büyük projeler hayata geçirmek istediklerini, fakat bunun bir hak olarak gerçekleştirme gayretinde olduklarını da belirtti.

Hamas bugün takdire şayan tavrı ile alkışlansa da, geçmişte yaptığı stratejik hatalarla hem örgütü bu dava yolunda geri bıraktı,  hem de haklı davasında haksız duruma düştü.

Son yıllar da İsrail'e karşı elle tutulur hiçbir eylemi olmayan ama Suriye'yi yıkmak için en az 3000 askerini Işid ve Nusra cephelerine yollayan bir beyin takımının idaresini tartışıyoruz şuan.

Böyle,baştan aşağı hatalar zinciriyle işleyen bir strateji karşısında insan Yaser Arafat'ın F.K.Ö'sünü özlemeden edemiyor.

Geçmişte, Hamasın diğer örgütlerden farkı saldırılarını her zaman Filistin ve İsrail toprakları sınırlarında gerçekleştirmiş olmasından gelirdi. 

Ama bugünün üst aklının doğruları maalesef başka güçlerin hizmetine âmade.

Hamas kendini haksız durumlara düşürerek uluslararası platformlarda zorlanacağı stratejik hatalar yaptı. Bu da Yahudi'nin ekmeğine yağ sürdü.

Örneğin, düzenlediği saldırılarda sivilleri hedef almaktan hiç çekinmeyerek tepki topladı.

Buda diğer terör örgütleriyle aynı kaderi paylaşmasını sağlayarak davasının pasifize olmasını sağladı.

İsrailli sivillerin gözü kapalı vurulması, kendi sivillerinin de İsrail'e hedef tutulmasına neden oldu.

Mesela Gazze'den gönderilen roketlerin sivil veya askeri hedef riski taşımaması dünya kamuoyunca yadırgandı. Oysa arkasına kamuoyu desteğini alarak yürümeliydi. Olmadı. Yapılamadı.

Sonuçta Hamas sandıkta da kazanan askeri güç niteliğindeki bir oluşum olmasına rağmen bunun avantajını kullanamadı.

Yerel düzeydeki birçok demokratik seçimi Filistin halkının teveccühüyle almıştı oysa.

Hamas'ın aldığı güvenoyu aslında Filistin toplumunun dönüşümüne de işaret ediyordu. Bu geniş sosyo-ekonomik zeminde gözlenen değişimin dış politikaya halkın bir yansıtmasıydı ama, görev başındaki yönetim uzun yıllar bunu okuyabilecek kalibrede olamadı.

1987'nin Hamas kuruluş kadrosunda Doktorlar, Mühendisler, Dekanlar ve Öğretmenler kurucu üye olarak söz sahibiyken, bugün aynı kalitenin korunamadığı realitesini görmek mümkün.

Gazze'de açlık, sefalet ve işsizlik birbiriyle yarışıyorken, zenginlik içinde atarlanan liderlere kulak kabartmak zul gelir oldu artık bana.

Şu iğrenç yalan rüzgarlarına kapılan orta yolculara ise zaten tahammülüm yok.

Siyonizm'in vaad edilen topraklara doğru sınırlarını yayması için savaşa ihtiyacı var!

Savaşın iyi bir nedeni olmalı ki İsrail halkı buna ikna olsun.

İşte bu nedenle Filistin ve elbette yörüngelerindeki bir Hamas işlerine gelecektir. 

1992-1995 arasında ılımlı İsrail Başbakanı İzak Rabin FKÖ lideri Yaser Arafat ile nihai barış görüşmelerini Birleşik Devletler arabuluculuğunda sonlandırmak üzereydi. Sonra karanlık güçler devreye girdi ve İsrail Başbakanı aşırı sağcı Siyonist bir öğrenci tarafından vurularak öldürülerek barışa taş kondu.

Zaman içinde FKÖ'nün etkinliği Hamas'a geçti ve arabulucu Clinton'aMonica kumpası kuruldu.

Meydanı boş bulan sözde İslamcı hareketler de Filistin'de güç kazanarak kadrolaştılar.

Hamas'ın kendini temsil etmekte zorlanan yarım akıllı hamleleri sonucunda İsrail'de aşırı sağ ve milliyetçi parti oyları fırladı.

Böylelikle Siyonistler amacına ulaştı.

Sonrası ise klasik Ortadoğu cehenneminden kesitler...