Hava Durumu

Düşen petrolde olası kazanımlar

Yazının Giriş Tarihi: 10.04.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.04.2020 06:30

Çin'den sıçrayan virüs, küresel petrol dengelerini de alt üst etti.

Covid-19 salgınının neden olduğu talep şoku, en az 6 ay daha alt seviyeden seyredecek gibi.

Suudi Arabistan ile Rusya'nın arz talep kesintisinde gündem oluşturan fiyat restleşmesi, tüm dünya gündemini salladı.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ham petrol üretiminin %40'ını gerçekleştiren bir kurum.

Suudi Arabistan ise OPEC'in toplam üretiminin 3'te 2'sine sahip. 

Dünya petrol piyasası şu 3 önemli aktörün bileşkesinden ibaret:

OPEC, Rusya ve ABD

OPEC üyeleriyle yaptığı görüşmelerde petrol arzını günlük 1,5 milyon varil azaltma kararı aldı. Rusya ise Suudi Arabistan liderliğinde alınan bu karara karşı bir duruş sergileyerek, üretimi daha fazla azaltmanın kabullenilebilir bir durum olamayacağını deklare etti.

Suudiler ise sattığı petrolün fiyatında damping yapıp üretimi arttırmasıyla diplomasiyi başka bir safhaya taşıdı.

Tabi ki Rusya'ya karşı yapılan bu çıkışın perde arkasında Trump'dan gelen destek var.

Ne karşılığında peki?

Seçim yılı münasebetiyle önerilen ucuz akaryakıtın, ABD halkınca hoşgörüyle karşılanması, elbette ki ikinci defa başkanlık isteyen Trump'un seçim yatırımı olacaktır.

Tüm bu gelişmelerin akabinde Suudiler brent fiyatını % 31,5 geriletti ve fiyatların düşmesini sağladı.

Bu karşılıklı çıkar anlaşması karşısında Putin soğukkanlılığını muhafaza etmesi, bilindik bir davranıştı. 

Yalnız; Rusya bu düşük fiyat göstergesini daha belli bir süre göğüsleyebilecek donanıma sahip bir devlet.

Geniş Rusya toprakları bu tür ön avanslar için son derece verimkâr.

Putin'in hafıza gücü, düşük parametrelerde bütçesini dengelerken 570 milyar dolarlık döviz rezervlerine de bir anlamda koruma sağlıyor.

Suudilerin ise bütçelerini dengede tutabilmeleri için daha yüksek fiyatlara gereksinimleri var.

Orta vadede belirecek olan bu sorun için Prens Selman 'kervan yolda düzülür' mantığında.

Aynı zamanda Prens Selman'ın yegâne hayali olan "Vizyon 2030 Projesi" (Ilımlı İslam) sosyalleşme platformu, sektörel çeşitlendirme ve ülkenin İsevi dış turizmine açılma arzı, ülke ekonomisinde maddi külfet olarak gider hanesine yazacağından kasa açık verebilir.

Putin'in düşük fiyatlar her ne kadar işine gelmese de, henüz dişine dokunur bir zarar içinde değil.

İnançları gereği daha fazla üretim kısıtlamasının kimseye bir faydası yok.

Diğer bir bakış açısıyla ise rakibi ABD'nin amacına taş koymaya çalışıyor. 

Çünkü bu durgunluğun ve düşüşteki ivmenin boşluğunun "Kaya Gazı" ile doldurulmasını istemiyor.

ABD ise, kaya petrolünde henüz kâr edemediği için tilki kurnazlığıyla petrol sektörünün virüsten yara almasını bekliyor ki; elindeki alternatif işine yarasın ve artık artı olarak değer kazansın.

Bu diplomatik kazanım hem Birleşik Devletler ekonomisi hem de Başkan Trump'un geleceği adına oldukça önemli bir süreç.

Niye mi?

Çünkü Trump'ın oy deposu olan Teksas ve Kuzey Dakota eyaletlerinin ekonomileri petrole bağlı fiyat endeksiyle yürüyor. Kovboyların kâr marjındaki kayıpları seçim öncesi otomatikman Trump'ın kuyusunu kazar.

Bu yıl Trump'un iç politikaya oynadığı yıl. Şuan kendi derdinde. Ticari zekâya sahip bir tüccar mantalitesi ile yürüyen bir devlet adamı zaten.

Günlük petrol üretimini son 12 yılda iki katından fazlaya çıkaran ABD'yi Covid-19 ciddi şekilde vurdu.

Enerji Bilgilendirme Dairesinin (EIA) 2020 öngörülerine göre ABD'de günlük üretim 13 milyon varilin altına inecek.

Hatta analistlerin iddiasına göre bu yıl petrol sanayii %30'un üzerinde küçülebilir.

Putin ise orta vadede ham petrol fiyat gerilemesini elindeki doğalgazla tolere edip zarardan kâr etmenin peşinde.

Rus ekonomisinin ise Covid-19 belasını atlatabilmesi için birkaç ay içinde 1 trilyon rubleye ihtiyacı var.

Yani çıplak hesapla aylık 12,7 milyar $ gerekiyor.

Bu rakama rağmen Rusya'nın dünyada en az borcu olan ülkeler sıralamasında uzun zamandır yer tuttuğunu da unutmayalım.

Petroldeki bu çöküşün 7 ile 11 yıl boyunca varil başına 25-30 $ arasındaki fiyatın ortaya çıkaracağı bütçe açığı için Rus Maliye Bakanı varil fiyatının dengeleri oluşturma adına 40 $'de tutmayı kararlaştırdıklarını söyledi. Fiyatlardaki her 10 $'lik düşüş, Rusya'nın döviz gelirlerini ortalama 20 milyar $ azaltıyor. Bu sebeple Rusya'nın kâr edebilmesi için petrol fiyatlarının 42 $ seviyelerinde seyretmesi gerek.  Bu kargaşa az şey değil.

Ülkemizde ise petrol fiyatları konusunda geleneksel hantal yapı her dönem hâkimdir.

Globaldeki düşüş ne yazık ki halka yansımıyor.

Aradaki fark vergi ile kapatılıp gerisi hazineye aktarılıyor.

Tabi ki gerçek fiyatlar belirginleşene kadar 5-10 kuruşluk indirimler işin görüntüsü.

Basit bir hesapla durumu okumaya çalışalım isterseniz.

Bir varil 42 galondur. Litre hesabı olarak da yaklaşık 159 litredir. Varil fiyatının 31.02 $ düşmesiyle 1 litre benzin fiyatı 0.19$ oldu. Buda yaklaşık 1.20 lira yapar. Türkiye'de benzin litre fiyatının 6.05'den işlem gördüğünü varsayarsak, yaklaşık 4.85 fazla veriyoruz. Buda 1.20 olan baz fiyatın 4 katı demek.Bildirilen rakamlarda % 30 indirim olduğu söyleniyor, fakat bu indirim bize %9 olarak yansıyor. Yani devlet bizden 1.40 lira daha fazla alıyor.

Vatandaş küresel fiyatlarla hiçbir zaman muhatap olamıyor demektir bu.

Türkiye'de durum bu şekil seyrederken, Rusya halen Avrupa'nın en büyük gaz tedarikçisi.

ABD ise Avrupa'nın Rus Gazı bağımlılığını içine sindiremiyor. 

Peki Türkiye ne yapar. Bu çatışmayı kendi lehine nasıl çevirebilir?

İşlem basit.

An itibariyle küresel petrol krizinin kağıt üzerinde yüksek miktarda petrol ve doğal gaz alımı yapmaktan geçeceğini düşünüyorum.

Yüksek ölçeklerde stok yapılırsa, kağıt üzerinde alınacak petrol bu fiyattan işlem göreceği için, ilerleyen zamanlarda yaşanan artıştan etkilenilmemiş olur.

Petrolü olmayan bağımlı ülkeler ve Türkiye adına şimdilik olması gereken bu.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.