Hava Durumu

Doğu Akdeniz'de İsrail blöfü kazanamaz

Yazının Giriş Tarihi: 16.08.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.08.2019 07:00

Dünyadaki hidrokarbon yakıt rezervleri belli bir süre için hala yeterli bir miktarda olup 60 -70 yıl daha dünya tüketimini karşılayacağı tahmin ediliyor. Bugün dünya enerji tüketiminin % 81 i fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Yeryüzündeki rezervlerin % 70'i Rusya'dadır. Kalanı ise; Ortadoğu, Kuzey Amerika ve Kuzey Denizindedir.

Dünyadaki petrol üretimi 2010'dan sonra artışa geçti. Önümüzdeki 10 yıl da artışların daha da ivme kazanacağı görüşü hakim piyasalarda.

Türkiye, dünyada en çok doğalgaz ithal eden 8. ülke.  Petrol ithalatında ise 12. ülke durumunda. Hal böyleyken taşıma su ile değirmen dönmez anlayışını haklı çıkarırcasına başlatılan bilimsel çalışmalar neticesinde saklı olan hakkımızı almaya yönelik yaptığımız atılımlar birilerinde tedirginliğe neden oldu.

Doğu Akdeniz'de Araştırma Gemilerimiz Türkiye'nin 570 yıllık ihtiyacına derman olacak 3 trilyon dolarlık doğalgaz petrol rezervi buldu. Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmalar Merkezine göre ise bu sayı bu bölgede; 3.45 trilyon m3 Doğalgaz ile 1.7 milyar varil petrol eş değerine denk geliyor. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaşanan sorunsalın yanıtı; işte bu değerler üzerinden hesaplanmalıdır.

Avrupa'nın da bu iştah kabartıcı sonuçlara ilgisi var. Çünkü Avrupa'da artık ne maden kaldı, nede başka bir yeraltı zenginliği. Hayat şartlarının ağırlaşması aile kavramını bile küçülttü. Nüfuslar gerilemeye başladı. Eski gelenekleri olan sömürgelerden geçinmek de artık ihtiyaçlarına yetmiyor. Enerji ihtiyaçlarını Rusya'dan Petrol ve Doğalgaz ithal ederek çözmeye çalışsalar da bu durumdan hoşnut değiller. Hem enerjide bağımlılık, hem de karşı tarafa hatırı sayılır ölçüde kronik ödemelerle zenginlik sunmanın rahatsızlığı içindeler. Kısacası Avrupa'nın boğazına Rusya'nın eli sımsıkıya yapışmış durumda. Rusya biraz sıksa Avrupa ölmez ama yaşam koşulları sekteye uğrar. Avrupa bu olasılığı bertaraf edebilmek için Suriye petrolleri ve Kıbrıs doğalgazında söz sahibi olma peşinde. Amerika'da;  Avrupa'nın Rusya'ya enerjide bağımlı olması taraftarı değil. O yüzden Akdeniz'de Avrupa'nın yanında saf tutuyor. 

Her ne kadar yapılan planda ellerini kapalı oynamaya çalışsalar da, görünen köy kılavuz istemez. Suriye'de PKK ve PYD'yi silah ve mali destekle güçlendirerek, Kuzey Irak'tan başlamak üzere Doğu Akdeniz'e kadar uzayan güvenli bir bölge ile önce petrol boru hattını döşemek var planlarında. Daha sonra da maşalarının koruduğu bu güvenlik koridorundan Kerkük petrolünün kendi kontrolündeki bir limana aktarılmasıyla petrolün Avrupa'ya taşınması düşüncesi. İstedikleri bu.

Aynı senaryoyu doğalgaz içinde uygulama yoluna soyundular. Doğu Akdeniz'den çıkarılacak doğalgazı da İsrail, Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan üçgeninde oluşturulan kirli bir ittifak içinde yapılan antlaşma ile Avrupa'ya taşımayı hedefliyorlar. Tabi ki kendi tekellerindeki bir platform da ve Türkiye'yi uzak tutarak.

Antlaşmalar yapmak bazen tek başına hiç bir şey ifade etmez.  Önemli olan uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliğidir. Bunun içinde A.B ve A.B.D nin üç aşamalı bir stratejik planı var.

*Türkiye'yi 10 yıl içinde iç savaşa sürüklemek.

*PKK ve PYD'nin meşrulaştırılması.

*Suudiler ile İsrail'in daha da yakınlaştırılarak müttefik hale getirilmesi.

Bütün bu kirli emellerin hayata geçirilebilmesi için tek engel var bu bölgede. Kim olabilir? Tabi ki, tüm olumsuz engellemelere rağmen ortaya bir istikrar koyan  "Türkiye".

Doğu Akdeniz'de yapılan araştırmalar süresince bugüne kadar dibimizde yani Akdeniz'de 200 savaş gemisi konuşlandırıldı. Akılları sıra gövde gösterisi yapıyorlar. Yalnız şöyle bir gerçeğin altını çizelim ki, 2. Dünya Savaşından bu yana en fazla konuşlanan gemi, bizim bu araştırma yaptığımız zaman dönemine rastladı. Olayın ciddiyetini her iki tarafta kavramış fakat geri atılan bir adım yok. Bu tür it dalaşı tipindeki güç gösterileri bu zamanın alışılmış teorik siyasi iz düşümlerine pek uygun düşmese de, böyle bir farklılık yaşanıyor bölgede.

Genelde devletler hibrit çatışmaları tercih ederler. Herhangi bir terör örgütünü finanse ederek; hedef alınan bölgeyi bölüp, parçalamak ve yönetim şeklini kendi sözlerini dinleyecek kukla adamlarla donatarak zenginliklerini kullanmak / sömürmek şeklinde kısaca tanımlanabilir bu durum.

Demokrasisi düşmüş vahşileşmiş kapitalizm rejimleri; bu şekilde insan kanı akıtarak kendi refah seviyelerinin üstüne çıkmayı planlıyor.

Bütün bu olan biteni ağa babalarının gölgelerinde seyreden Rumlar, Fatih sondaj gemimizin mürettebatına uluslararası tutuklama emri çıkartmak için bürokraside çareler arıyor. Doğu Akdeniz'de bu şekilde yükselen tansiyon gergin ve hareketli biraz da karmaşık bir döneme girmiş oldu.

Enerji analistleri ve jeopolitik uzmanları da İsrail'in Doğu Akdeniz gazını Avrupa'nın güneyine taşıma girişiminin, dünyanın en uzun su altı boru gaz hattı döşemesi olması nedeniyle,  'uygulanabilirliği olmayan bir plan' olarak nitelendirdiler. En önemli unsur ise maliyet hesabının çok uçuk seviyelere ulaşması. Yani, 7 milyar ile 10 milyar Euro arasında fizibilitesi bile yapılamayan bir hayal dünyası. Bu göstergeler gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmasının tam 3 misli mali değerde. Türkiye üzerinden yapılsa bu taşıma daha kolay ve az maliyetli. Ama amaç başka. Türkiye'nin denizde arama çalışmalarına ara vermesi ve masaya çekilmesi. 

Dış basında çıkan haberlerde ise, İsrail'in bu konuda öncülüğe soyunmasının Erdoğan'ın Türkiye'sini oldukça rahatsız ettiği ve gerekirse Rusya ile bu konuda yeni bir mutabakata varabileceği yönünde.

Türkiye'nin kendi kıta sahasında yaptığı sondaj faaliyetlerine devam etme kararı, dış dünyada yersiz kaygılara neden olurken sergilenen bu ısrarlı tutum, önceki dönemlerin söz dinleyen Türkiye'sinin izlerini çoktan yok etti bile. Bakalım gelişen süreç ülke çıkarları adına neleri değiştirecek. Yıllarca ensesine vurulup lokması boğazından alınan bir ülkenin ferdi olarak, haklı davamızda gönlüm bu haçlı zihniyetine taviz vermeye hiç yanaşmıyor.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.