Hava Durumu

Diplomasinin 'arka kanal'ı

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2021 07:30

Kasım ayının galibi Joe Biden, şimdi oval ofisi devralmaya hazırlanıyor.

Birleşik Devletlerin çiçeği burnunda başkanı arkasını kollayacak beyin takımını oluşturmaya başladı. Eski Diplomat William Burns'u da Merkez İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) başına getirdi.

Biden, CIA Teşkilat Başkanını tanıtırken, "İstihbaratın siyaset dışı olması gerektiğine inanıyorum. Burns, geçmişte küresel arenada halkımızı ve ülkemizi emniyette tutan onlarca yıllık deneyime sahip örnek bir diplomattır" şeklinde konuştu.

1956 doğumlu olan William Joseph Burns, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı Başkanı ve Barack Obama hükümetinin eski Dışişleri Bakan Yardımcısıdır.

Önceki hizmetlerinde Ürdün ve Rusya Büyükelçiliği görevlerinde de bulunmuş, 2015 İran nükleer anlaşmasının önünü açan gizli görevlerin kilit adamlarındandır.

33 yıl arka planda geçen diplomatik kariyerin ardından 2014'de Birleşik Devletler Dış Servisinden emekli oldu.

Emekliliğinden itibaren ise The Atlantic gazetesinde Trump'u eleştiren makaleler kaleme alarak Joe Bidenin kabinesine girmeyi başardı.

Yalnız bu atamayı, Demokratların kıl payı çoğunluğa sahip olduğu Birleşik Devletler senatosunun da onaylaması gerekiyor.

Burns, anılarını "Arka Kanal" adlı kitabında toplayarak istifadeye sundu. Kitabı incelediğinizde Burns'un çeşitli ülkelerdeki liderlerle olan olağan dışı diyaloglarına şaşkınlıkla karışık birazda gülümseyerek tanık oluyorsunuz.

Örneğin, Trump'un Suriye'nin Golan Tepeleri'nin İsrail tarafından işgal edilmesinin etik olmadığını, bunun uluslararası kanunlarda yerinin bulunmadığına olan hararetli savunmasına şahitlik ediyorsunuz.

Burns burada diyor ki; "Bir devletin başka bir devletin topraklarına girmesi kabul edilemez uluslararası bir ilkedir. Sorun şu ki; eğer benim devletim buna çanak tutuyorsa o zaman biz Kırım'ı Rusya'ya katan Putin'i nasıl kınayabiliriz".

Bu sözler, Amerika'da 33 yıl devletin üst kademelerinde ıslak imza ile çalışmış, 5 Devlet başkanı ve 10'da Dışişleri bakanının altında görev yapmış tecrübe abidesi bir diplomat tarafından sarf ediliyor.

Williams Burns'un ince bir titizlikle kaleme aldığı hatıratında ayrıca şöyle bir savı da var.

"Eskiden, soğuk savaşların revaçta olduğu yılların yöntemleri etkindi. Diplomasi olmazsa olmazlardan değildi.Bugün ise durum çok farklı. Dönüşen bir çağın kıyısındayız ve işler artık eski yöntemlerle çözülmüyor. Körfez Savaşlarının demode anlayışları artık gerilerde kaldı. Bu paralellik Birleşik Devletlerden çok şeyler aldı götürdü. Ülkem bu hantal yapısıyla artık yeryüzünün tek gücü değil. Bizden daha çabuk dönüşen bir Rusya ve Çin tehlikesi var önümüzde. Ama yine de kartlarımızı iyi oynarsak rakiplerimize üstünlük kurma şansımız hala devam ediyor. Amerika yitirdiği eski gücüne ve saygınlığına sadece kazandığı savaşlarla değil, gücünü birleştireceği ittifaklarla kavuşmalı. Eksik olan nüans bu. On yıllar boyunca göz ardı ettiğimiz konuda bu. Ancak beni asıl endişelendiren çağın argümanı diplomasiyi yeterince kullanamıyor olmamızdır" demiş bay Burns yaptığı öz eleştirisinde.  

Diğer ilgi çekici anısı ise 2005 yazında Rusya'da Putin ile olan görüşmesi. "Putin'i ilk ziyaretimi unutamam. Kremlin'e gittim. Büyük salonları ve uzun koridorları ile Kremlin adeta konukları korkutmak için tasarlanmış gibiydi.

(Bizim Cumhurbaşkanlığı Külliyesini içlerine sindiremeyenler bu satırları okuduktan sonra bence kendilerini yeniden sorgulamalılar)

Ardından beni bir salona alıp birkaç dakika beklememi istediler. Ben beklerken salonun kapısı birden açıldı ve Putin içeriye girdi. Beden duruşu olarak dünyanın en karizmatik adamlarından biriydi. İlerleyerek elimi tuttu ve gözlerini gözlerime dikti. Daha bir şey söylemeden bana; Siz Amerikalılar başka ülkeleri daha çok dinlemelisiniz. İşleri her zaman istediğiniz gibi yürütemezsiniz. Etkili ve iyi ilişkilerimiz olabilir ama sizin kriterlerinize göre değil dedi. Sıcak bir mesaj değildi belki ama bu şekilde düşünüyordu ve açık bir şekilde dile getirdi".

Evet; Kaddafi dahil daha pek çok liderle olan anılarını paylaşmasına rağmen şimdilik köşemde bu kadarına yer açabildim. Umarım Birleşik Devletler'de ve başka ülkelerde benzer doğrucu, renkli ve karakterli devlet adamlarına daha sık rastlayabiliriz artık.

CIA başkan adayı Williams Burns eğer gerçekten kitaba uyan biriyse, belki dünyanın değişeceğine inanabilirim.

Yine de çok heveslenmemekle birlikte, ne demişler; Umut fakirin ekmeği.

Ye babam ye...

   

  


 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.