Hava Durumu

Avrupa İslamlaşmaya Fransa'dan başlayacak (Endişe)

Yazının Giriş Tarihi: 30.10.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.10.2020 07:30

Kendine özgü laiklik anlayışıyla din ve devletin kesin hatlarla birbirinden ayrıldığı Fransa'da, 1950'lerde inşa edilen yapının çatırdama sesleri gelmeye başladı.

Fransa'da İslam'a yönelik kabullenilmesi zor bir takım çatlak sesler Macron ağzı ile teraziye konuluyor.

Fransa, gerek Avrupa'da söz sahibi olduğu dönemlerde gerekse denizaşırı ülkelere yayılma stratejisinde her zaman Müslüman toplumları asimile etmiştir.

Netice olarak İslam coğrafyaları Fransa'nın âli menfaatlerinin elde edilmesinde temel alanlar olarak kabul görmüşlerdir.

19. Yüzyıl'da kolonileşme fikriyle Afrika'ya açılarak Müslümanları idare eden! bir devlet anlayışını irdeliyoruz.

Öyle ki, 1800'lü yılların sonlarında Fransa egemenlik kurduğu topraklarda Osmanlı Devletinden daha fazla Müslüman barındıran devlet konumuna gelmişti. Bu şartlar gereği de Fransa'nın İslam ile doğrudan bir meselesi oluşmuş oldu.

Bu mesele de zaman içinde Müslümanlar kendini geliştirip güçlendikçe Fransızlar'da endişeler oluşmaya başladı. Medenileştirmekle övündüğü Müslümanlardan artık itirazlar yükseliyordu.

Yıllardır Müslümanların nasıl olması gerektiği üzerinde yaşanan tartışmaların sonu gelmese de, ezici çoğunluğu Ehlisünnet akidesine bağlı olanlar, "Fransa Müslümanı/Fransa İslamı" gibi kavramlara kesinlikle itibar etmediler.

Arapçanın camilerde, Müslüman ülkelerden gelen din görevlilerince değil, Fransa'da yetişen öğreticilerle kendilerince belirlenen müfredattan öğretilmesi gerektiğini savundular.

Özellikle son dönemde Müslüman sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskı ve baskınların arttığı ülke de, sadece bu yıl 73 cami ibadete kapatıldı. İki yıl önce de Müslümanlara ait 285 caminin kapatıldığı haberleri basına yansımıştı.

İçişleri Bakanı Gerald Dermanin'in beyanatıysa tam anlamıyla evlere şenlik.

Bakan, geçtiğimiz günlerde marketlerde ki "Helal Gıda" reyonlarına karşı olan rahatsızlığını dile getirerek bölücülüğe kapı aralayan bir skandala imza atmıştı.

Cumhurbaşkanımız da bu çıkışa duyarsız kalmayarak yaptığı açıklamada, "Aşırılıkla mücadele kisvesi altında zulme tepki vermeyen pasif, pısırık, iddiasız bir Müslüman toplumu hedefleniyor. Dinin sadece evde yaşandığı çarşıda, markette, iş yerinde, sosyal hayatta dini prensiplere müsaade edilmeyen karşıt bir sistem kurulmak isteniyor" diyerek batının istediği İslam profilini haklı olarak eleştirmişti.

Dünya'nın dört bir yanından tepkiler artarak gelmeye devam ederken, ülke genelindeki Fransız aydınları da ileride bu kavramların toplumu bölmek için kullanılabileceğini belirtiyorlar.

Fransa'da İslam reformundan maksat, dini ritüellerin değiştirilmiş haliyle kabul görmesi.

Müslümanların ülke içindeki etkinliğinin artmasıyla Fransız ileri gelenleri ve entelektüelleri Fransa İslam toplumunu "ıslah etmek" gerektiği düşüncesine kapıldı.

Onlara göre tek çözüm Kur'an-ı Kerim'de geçen ayetlerin bir kısmının çıkarılarak daha itaatkâr bir toplum oluşturmaktı.

Fransa, Avrupa'da en çok Müslüman'ın yaşadığı ülke. Ve bu ülkede de ikinci egemen din. 70 milyon nüfusun 7 milyonunu Müslümanlar oluşturuyor. Genç nüfusunda % 20'si yine Müslüman gençlerden oluşuyor.

Fransa'da her sene 50 bin kişi İslam ile şereflenmekte.

İşin iç yüzünde ise en büyük dertleri Fransız asıllı Müslümanların büyük bir kısmının devlet kurumlarının önemli kademelerinde görev alıyor olması.

İşte bu tablodur Macron'un uykularını bölüp kaçıran.Müslüman devlet adamlarının hâkimiyetinden endişeleniyorlar.

Konuyla alakalı Büyük İslam âlimlerinden birinin de 113 yıl önce Mısır uleması Şeyh Bahit Efendi ile karşı karşıya gelip İstanbul/Şekerci Han'ında yaptığı tarihsel bir değerlendirme mevcut Fransa'nın tarihsel seyriyle ilgili.

Zaten Fransızların asıl rahatsızlıkları da buradan geliyor. Baktılar ki söylenenlerin işaretleri oluşmaya başladı. Önlem arayışına giriştiler.

Peki nedir o Fransız koloni imparatorluğunu derinden sarsan söylem?

"İslam'ı temsil eden bir devlet olan Osmanlı ve bakiyesinin ileride bir Avrupa devletine benzeyeceğini, Hıristiyan ve ateist bir toplum olan bir Avrupa devletinin de bir İslam medeniyetini doğuracağını açıklamıştır üstad."

Evet, konuyla ilgili öngörünün ana başlığı bu şekilde.

İçinde barındırdığı Müslüman yapısıyla Avrupa'da bu durumla benzeşen en uygun devlet kuşkusuz Fransa'dır.

Allah'ın izniyle İslam güneşi buradan doğacak ve bütün kıtayı saracaktır.

Atalar bir asır önce böyle demiş. Bize de itikatla bu düşünceye sarılmak düşer.

Başka da söze gerek yok kanımca.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.