Abbas yolcu mu?

Siyonizmin eli kanlı temsilcileri ağızları açık bırakacak cinsten bir skandala daha imza attı.  

Netanyahu'ya yakın durmasıyla tanınan İsrail/Hayom gazetesi Filistin yönetiminin Filistinlilere olması gereken hizmeti veremediği (!) gerekçesiyle Mahmud Abbas'ı kendi maşaları Muhammed Dahlan ile değiştirmeyi planladıklarını bir kez daha yazdı.

Bu küstah neşriyata Filistin yönetiminden tokat gibi bir yanıt gecikmedi. "Dahlan bütün kirli gücü ile Filistin'e el koymaya kalksa da; halkımız buna müsaade etmeyecek kadar karakterlidir."

Peki Siyonizm'in karanlık güçleri neden böyle bir değişime lüzum gördü. Mahmut Abbas niye gözden düştü?  

Oysa daha yakın zamana kadar Abbas için her bölgede ayrı kulisler yapıp onu makama oturtanlar Yaser Arafat'ı düşürmek için az çaba harcamamıştı.

Üstünden askeri üniformasını çıkarmayan ve bu konuda tenkit ve övgüler alan Yaser Arafat'ı bu anlamda yıllarca yıpratma mücadelesine girişmişler ve sonunda da devlet başkanlığı koltuğunu Ebu Mazen lakaplı Mahmud Abbas'ın altına çekmişlerdi.

Oluk gibi para akıtarak kısa zamanda Yaser Arafat'ın yanında yer almayı başaran Ebu Mazen; zengin bir Müteahhit olmanın avantajını çok iyi kullanarak Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içinde dengeli bir yükseliş trendi yakaladı ve pik noktasında siyasi bir darbe yaparak makama Siyonist güçlerin desteğiyle yerleşti.

Peki şimdi ne oldu da kendini bu noktaya taşıyanlarla arası açıldı Abbas'ın?

Gayet basit.

Abbas çark etti. Kendinden beklenen yanıtları vermedi ve büyük oyunu bozmaya kalktı. İkinci bir Dahlan figürü olmayı kabul etmedi. O yüzden de aslı ile değiştirilmek isteniyor.  

Abbas'ın, Yüzyılın ihaneti anlaşmasını elinin tersiyle geri çevirmesi ve bu konuda her türlü teklife kapalı olacağını beyan etmesi, kaleminin kırılması için yeterli görüldü.  

Artık İsrail üst aklı milletine ihanette sınır tanımayan, kendilerine göbekten bağlı ve söz dinleyen bir Dahlan arayışında.  

Yalnız, an itibariyle Filistin bu konuya sıcak bakmaya, kapı aralamaya görsün, İsrail derhal ateşkes ilan eder ve sinsiliğin zirvesine vurur.

Sonuç olarak Siyonistlerin dayatması olan sözde barış süreci Filistin halkının hiçbir talebine yanıt vermiyor, vermeyecekte.

Onlar dönüşen dünyayı kavrayacak durumdan uzak, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) hülyalarındalar hâlâ.   

Bu noktada destekten yoksun Mahmud Abbas'ın geleceği de merak konusu elbette.

Ateşin durması için yine de başka çözüm arayışları gözetilmeli, Yahudi'nin ekmeğine yağ sürülmemeli. Diplomasi çarkları tersten işletilirse, halkın da meydanlara inmekten başka çaresi maalesef kalmıyor.