Anla!

Anlamak, anlatmak, anlamlandırmak, anlayış, bunların hepsi tek bir kökten geliyor; “anla!” İnsanın “anlamanın” hikmetini kavraması için önce bilmekten öteye geçmesi gerekir. Çünkü “bilmek” ezbere dayalı bir durumken “anlamak” bir şeyin farkında olmak, kavramak yani öğrenmektir. İnsan ne kadar çok farkındalık kazanır ve kavrama yeteneğine sahip olursa “anlam” bakımından da o kadar dolu ve donanımlı olur ve buna da çok ama çok ihtiyacı vardır!

Sorarsanız herkes çok biliyor, her şeyi biliyor. Peki bilmek yetiyor mu? Birilerini ve bir şeyleri anlayamıyorsak, kendimizi ve bildiklerimizi yeteri kadar anlatamıyorsak, hiçbir şeyi doğru anlamlandıramıyorsak ve anlayışlı olmayı bir türlü başaramıyorsak; çok bilmenin bize ne gibi bir getirisi olabilir ki? Örneğin insan psikolojisini bilmekle insan psikolojisinden anlamak apayrı şeylerdir. İletişim tekniklerini ezbere bilmek başka, insanlarla güçlü bir iletişim kabiliyetine sahip olmak başka bir şeydir. Her konuda bir dünya bilgiye sahip olmakla; hayatı, insanları ve yaşadıklarını anlamlandırabilmek arasında dağlar kadar fark vardır. Trafik kurallarını mükemmel şekilde bilmek, trafikte anlayışlı ve sakin olmayı öğretemiyorsa onca bilgiye rağmen hata yapmak kaçınılmazdır! Yani insanın kavrayış yeteneği dediğimiz “anlaması” “bilmesinin” çok çok üstündedir. Farkında olmadan, sırf bilerek ezbere yapılan her davranış içi boş bir eylemdir. Bu yüzden de insan yaşadığı her saniyenin, yaptığı her hareketin ve söylediği her sözün farkında olarak, anlamını düşünerek hamle yapmalıdır. Biliyorum demek yetmez ve ardı arkası kesilmez sorular da bunu irdelemeye götürmelidir. Neyi biliyorsun, neden biliyorsun, ne işine yarıyor, o bildiğinle ne yapıyorsun? En önemlisi de o bildiğini uyguluyor, eyleme döküp hayatına geçiriyor musun? Yoksa sadece klişe söylemdeki gibi; “ben biliyorum da yapmıyorum” tekerlemesini mi okuyorsun? Mademki bildiğini yapmıyorsun o zaman neden biliyorsun ki? Sanırım bu kadar sorudan sonra ne demek istediğim “anlaşılmıştır!”

Ey “insan” denen muazzam varlık! Bence bu kadar bilmişlik yeter şimdi sen şöyle bir anlayış kısmına geç! Neyi, neden yaptığını bir idrak etsen, yaptığın birçok şeyin hiçbir anlam ifade etmediğini ve bildiğin şeylerin de bir işe yaramadığını bir anlasan mı artık! O çok bilmişlikten biraz sıyrılıp, anlayışlı ve farkında olarak yaşamayı mı denesen? Çünkü emin ol artık bu halin çok çekilmez oldu!

Sağlıcakla ve farkındalıkla…